إِذْ نَادَاهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
İz nâdâhu rabbuhu bil vâdil mukaddesi tuvâ(tuven).
iz | : o zaman, olmuştu |
nâdâ-hu | : ona nida etti, seslendi |
rabbu-hu | : onun Rabbi |
bi el vâdi | : vadide |
el mukaddesi | : mukaddes, kutsal |
tuven | : Tuva |
Diyanet İşleri = Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti:
Abdulbaki Gölpınarlı = Hani Rabbi, kutlu Tuvâ vâdisinde nidâ etmişti ona.
Abdullah Parlıyan = Hani kutsal bir vadide Rabbi O'na şöyle seslenmişti:
Adem Uğur = Kutsal vâdi Tuvâ'da Rabbi ona şöyle seslenmişti:
Ahmed Hulusi = Hani Onun Rabbi Ona, (Bi-)mukaddes vadi Tuva'da hitap etti:
Ahmet Tekin = Hani Rabbi ona, kutsal va’di Tuvâ’da seslenmişti.
Ahmet Varol = Hani Rabbi ona kutsal vadi olan Tuva'da seslenmişti.
Ali Bulaç = Hani Rabbi ona, kutsal vadi Tuva'da seslenmişti:
Ali Fikri Yavuz = Hani Rabbi ona, mukaddes Tuva vadisinde şöyle nida etmişti:
Ali Ünal = Hani Rabbisi ona mukaddes Tuvâ Vâdisi’nde şöyle seslenmişti:
Bayraktar Bayraklı = (16-19) Hani, Rabbi ona Kutsal Vâdide, Tuvâ'da şöyle seslenmişti: “Firavun'a git, çünkü o gerçekten azmıştır. Ona de ki: “Arınmak istemez misin? Sana, Rabbine giden yolu göstereceğim, böylece saygı duyarsın.”
Bekir Sadak = Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona soyle hitap etmisti:
Celal Yıldırım = Hani Rabbi ona mukaddes vadi Tûvâ'da (şöyle) seslenmişti:
Cemal Külünkoğlu = (16-17) Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti: “Haydi, Firavun'a git! Çünkü o azmıştır.”
Diyanet İşleri (eski) = Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona şöyle hitap etmişti:
Diyanet Vakfi = Kutsal vâdi Tuvâ'da Rabbi ona şöyle seslenmişti:
Edip Yüksel = Rabbi, kutsal Tuva vadisinde ona seslenmişti:
Elmalılı Hamdi Yazır = O vakıt ki ona rabbı nidâ etmişti o mukaddes vadîde: Tuva'da
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hani Rabbi ona o mukaddes vadi Tuva'da seslenmişti:
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hani Rabbi ona kutsal vaadi Tuva'da seslenmişti:
Gültekin Onan = Hani rabbi ona, kutsal vadi Tuva'da seslenmişti:
Harun Yıldırım = Hani Rabbi mukaddes vadi Tuva’da ona seslenmişti:
Hasan Basri Çantay = Hani Rabbi ona mukaddes «Tuvaa» vadisinde (şöyle) nida etmişdi :
Hayrat Neşriyat = (16-17) Hani Rabbi ona, mukaddes vâdi olan Tuvâ’da nidâ buyurmuştu: 'Fir'avun’a git; çünki o çok azdı!'
İbni Kesir = Hani Rabbı ona; mukaddes vadide, Tuva'da şöyle seslenmişti:
Kadri Çelik = Hani Rabbi ona, kutsal vadi Tuva'da seslenmişti.
Muhammed Esed = Hani kutsal bir vadide Rabbi o'na şöyle seslenmişti:
Mustafa İslamoğlu = Hani Rabbi, iki kat kutsal kılınmış bir vadide ona şöyle seslenmişti:
Ömer Nasuhi Bilmen = (15-16) Sana Mûsa'nın kıssası geldi mi? O vakit ki, O'na Rabbi, mukaddes Tuvâ vadisinde nidâ etmişti.
Ömer Öngüt = Hani Rabbi ona mukaddes Tuvâ vâdisinde şöyle seslenmişti:
Şaban Piriş = Hani, Rabbi ona, mukaddes Tuva’da seslenmişti:
Sadık Türkmen = Hani, rabbi ona Tûvâ’da, mukaddes vadide seslenmişti:
Seyyid Kutub = Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona şöyle hitab etmişti:
Suat Yıldırım = Hani Rabbi ona kutlu Tuvâ vâdisinde şöyle seslenmişti:
Süleyman Ateş = Hani Rabbi ona Kutsal Vâdi'de, "Tuvâ"'da ünlemişti:
Tefhim-ul Kuran = Hani Rabbi ona, kutsal vadi Tuva'da seslenmişti:
Ümit Şimşek = Hani Rabbi ona kutsal vadi Tuvâ'da seslenmişti:
Yaşar Nuri Öztürk = Hani, Rabbi ona, kutsal vadide, Tuva'da seslenmişti:
İskender Ali Mihr = Rabbi ona kutsal vadi Tuva’da nida etmişti (seslenmişti).
İlyas Yorulmaz = Mukaddes Tuva vadisinde Rabbi Musa’ya seslenmişti.