قُلْ مَن ذَا الَّذِي يَعْصِمُكُم مِّنَ اللَّهِ إِنْ أَرَادَ بِكُمْ سُوءًا أَوْ أَرَادَ بِكُمْ رَحْمَةً وَلَا يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا
Kul men zellezî ya’sımukum minallâhi in erâde bikum sûen ev erâdebikum rahmeten, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).
kul | : de |
men | : kim |
ze | : sahip |
ellezî | : ki o |
ya’sımu-kum | : sizi koruyacak |
min allâhi | : Allah’tan |
in | : eğer |
erâde | : istedi, diledi |
bikum | : sizin için |
sûen | : bir kötülük |
ev | : veya |
erâde | : istedi, diledi |
bikum | : sizin için, size |
rahmeten | : bir rahmet |
ve lâ yecidûne | : ve bulamazlar |
lehum | : onlar için |
min dûnillâhi (min dûni allâhi) | : Allah’tan başka |
veliyyen | : velî, dost |
ve lâ | : ve yoktur |
nasîren | : bir yardımcı |
Diyanet İşleri = De ki: “Eğer Allah size bir kötülük dilese, sizi Allah’tan koruyacak kimdir? Yahut size bir rahmet dilese, buna engel olacak kimdir?” Onlar kendilerine Allah’tan başka hiçbir dost ve hiçbir yardımcı bulamazlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Allah size bir kötülük gelmesini dilerse, yahut bir rahmete nâil olmanızı isterse kimdir sizi Allah'tan kurtaracak ve Allah'tan başka onlar, ne bir dost bulabilirler, ne bir yardımcı.
Abdullah Parlıyan = De ki: Allah size bir zarar vermek istese, sizi ondan kim koruyabilir? Yahut size merhamet ederse, size kim zarar verebilir? Onlar kendilerine Allah'tan başka, ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulabilirler.
Adem Uğur = De ki: Allah size bir kötülük dilerse, O'na karşı sizi kim korur; ya da size rahmet dilerse (size kim zarar verebilir)? Onlar, kendilerine Allah'tan başka ne bir dost bulurlar ne de bir yardımcı.
Ahmed Hulusi = De ki: "Eğer sizden bir kötülük (açığa çıkarmayı) irade ederse yahut sizden bir rahmet (açığa çıkarmayı) irade ederse, sizi Allâh'a (iradesine) karşı kim korur?" Allâh dûnunda ne bir Veliyy ne de bir yardımcı bulamazlar.
Ahmet Tekin = 'Allah size bir zarar vermek isterse, O’na karşı sizi kim korur? Ya da, sizi rahmetine mazhar etmek isterse, size kim zarar verebilir? Onlar kendilerine Allah’ın dışında, kulları durumundakilerden, ne bir velî, bir koruyucu bulabilirler, ne de bir yardım eden.' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Size bir kötülük dilese sizi Allah'tan koruyacak veya size bir rahmet dilese (engel olacak) kimdir? Onlar, kendileri için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı bulabilirler.
Ali Bulaç = De ki: "Size bir kötülük isteyecek olsa sizi Allah'tan koruyacak veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?" Onlar, kendileri için Allah'ın dışında ne bir veli, ne bir yardımcı bulamazlar.
Ali Fikri Yavuz = De ki: “-Eğer Allah size bir azab dilerse veya size bir rahmet murad ederse, sizi Allah’dan koruyabilecek ve rahmetini engelliyecek kimdir?” Onlar, kendilerine Allah’dan başka hiç bir dost ve yardımcı bulamazlar.
Ali Ünal = De ki: “Eğer Allah hakkınızda bir felâket dilemişse ya da bir rahmet dilemişse, kimin haddine ki, hakkınızda dilediğini yapması hususunda Allah’a mani olabilsin?” Eğer Allah onları terketmişse, onlar artık ne işlerini havale edebilecekleri ve kendilerini sahiplenecek bir veli bulabilirler, ne de bir yardımcı.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Eğer Allah, size bir kötülük dilese veya size rahmet dilese, O'nun bu isteğine kim engel olabilir? Onlar kendilerine Allah'tan başka ne bir dost ne de yardımcı bulabilirler.”
Bekir Sadak = De ki: «Allah size bir kotuluk dilese veya bir rahmet istese, O'na karsi kim sizi koruyabilir? Allah'tan baska dost ve yardimci da bulamazsiniz.»
Celal Yıldırım = De ki: Eğer Allah (faraza) size bir kötülük dilese, kim sizi Allah' tan koruyabilir ? Veya size rahmet elini uzatsa, (kim O'na engel olabilir ?). Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirler.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Eğer Allah size bir kötülük dilese, sizi Allah'tan koruyacak kimdir? Yahut size bir rahmet dilese, buna engel olacak kimdir?” Onlar kendilerine Allah'tan başka hiçbir dost ve hiçbir yardımcı bulamazlar.
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Allah size bir kötülük dilese veya bir rahmet istese, O'na karşı kim sizi koruyabilir? Allah'tan başka dost ve yardımcı da bulamazsınız.'
Diyanet Vakfi = De ki: Allah size bir kötülük dilerse, O'na karşı sizi kim korur; ya da size rahmet dilerse (size kim zarar verebilir)? Onlar, kendilerine Allah'tan başka ne bir dost bulurlar ne de bir yardımcı.
Edip Yüksel = De ki, 'ALLAH sizin için bir kötülük dilese veya bir rahmet dilese O'na karşı sizi kim koruyacak? Onlar ALLAH'tan başka bir sahip ve yardımcı bulamayacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki kimin haddine ki sizi Allahdan saklasın, şâyed size felaket murad eder, yâhud size bir rahmet murad ederse? Hem Allahdan başka kendilerine bir veliy de bulamazlar bir nasîr de
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Şayet size bir felaket murad eder veya size bir rahmet dilerse, sizi Allah'tan saklamak kimin haddine?» Allah'tan başka kendilerine bir koruyucu da bulamazlar, bir yardımcı da.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Eğer Allah size bir felâket diler veya bir rahmet murad ederse, sizi Allah'tan saklamak kimin haddine?» Hem onlar kendilerine Allah'tan başka bir veli de bulamazlar, bir yardımcı da.
Gültekin Onan = De ki: "Size bir kötülük isteyecek olsa sizi Tanrı'dan koruyacak, veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?" Onlar, kendileri için Tanrı'nın dışında ne bir veli, ne bir yardımcı bulamazlar.
Harun Yıldırım = De ki: Allah size bir kötülük dilerse, O'na karşı sizi kim korur; ya da size rahmet dilerse (size kim zarar verebilir)? Onlar, kendilerine Allah'tan başka ne bir dost bulurlar ne de bir yardımcı.
Hasan Basri Çantay = De ki: «Size bir fenalık dilerse Allahdan sizi koruyacak, yahud size bir rahmet dilerse (Ona mâni' olacak) kimdir»? Onlar kendileri için Allahdan başka hiçbir yâr ve hiçbir yardımcı bulamazlar.
Hayrat Neşriyat = De ki: 'Eğer size bir kötülük istese veya size bir rahmet dilese, sizi Allah’dan koruyacak kim olabilir?' Hâlbuki (onlar) kendilerine Allah’dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirler.
İbni Kesir = De ki: Allah sizin için bir kötülük dilerse veya bir rahmet dilerse; sizi O'na karşı koruyabilecek kimdir? Onlar Allah'tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazlar.
Kadri Çelik = De ki: “Size bir kötülük isteyecek olsa, sizi Allah'tan koruyacak veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?” Onlar, kendileri için Allah'ın dışında ne bir veli, ne de bir yardımcı bulamazlar.
Muhammed Esed = De ki: "Allah size bir zarar vermek istese, sizi O'ndan kim koruyabilir? Yahut rahmetini bağışlamak istese (kim mani olabilir?)" Allah'tan başka bir yardımcı ve koruyucu bulamayacaklar(ını bilmezler mi?)
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Eğer O sizi bir zarara uğratmayı dilese, sizi Allah'a karşı kim koruyabilir? Ya da size bir rahmet takdir etse (sizi bundan kim mahrum edebilir)?" Onlar kendileri için, Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı bulabilirler.
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Sizin için bir fenalık dilerse veya sizin için bir rahmet dilerse sizi Allah'tan saklayacak olan kimdir? Ve onlar kendileri için Allah'tan başka bir velî ve bir yardımcı bulamaz.»
Ömer Öngüt = Resulüm! De ki: “Eğer Allah size bir kötülük dilemişse, sizi O'ndan koruyacak, veya size rahmet etmeyi dilemişse (ona engel olacak) kim vardır? Onlar Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı bulabilirler!
Şaban Piriş = De ki: -Eğer Allah size bir bela veya rahmet dilemişse sizi Allah’tan kim koruyabilir? Onlar, Allah’tan başka bir veli ve yardımcı bulamazlar.
Sadık Türkmen = De ki: “Eğer Allah size bir kötülük dilese/isabet ettirse, sizi Allah’tan koruyacak kimdir? Yahut size bir rahmet dilese, buna engel olacak kimdir?” Onlar kendilerine Allah’tan başka hiçbir dost ve hiçbir yardımcı bulamazlar.
Seyyid Kutub = De ki: «Allah size bir kötülük dilerse veya bir rahmet isterse, O'na karşı kim sizi koruyabilir? Allah'tan başka dost ve yardımcı bulamazsınız.»
Suat Yıldırım = De ki: "Allah size bir felaket dilese, sizi Allah’a karşı korumak kimin haddine düşmüş? Yahut o size bir rahmet dilese, bunu kim engelleyebilir ki?" Onlar, kendileri için Allah’tan başka ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamazlar.
Süleyman Ateş = De ki: "Allâh size kötülük istese veya size rahmet dilese, sizi O'ndan kim korur? (Allâh'ın azâbından sizi kim kurtarır, O'nun rahmetine kim engel olur?) Kendilerine Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı bulurlar."
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Size bir kötülük isteyecek olsa, sizi Allah'tan koruyacak veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?» Onlar, kendileri için Allah'ın dışında ne bir veli, ne de bir yardımcı bulamazlar.
Ümit Şimşek = De ki: O size ister bir kötülük, isterse bir rahmet murad etmiş olsun, sizi Allah'tan koruyacak olan kimdir? Onlar kendilerine Allah'tan başka ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardımcı.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Allah size bir kötülük murat eder yahut bir rahmet dilerse, Allah'la aranıza kim girebilir?" Onlar kendileri için, Allah'tan başka ne bir dost bulabilirler ne de bir yardımcı.
İskender Ali Mihr = De ki: "Eğer Allah sizin için bir kötülük dilese, sizi Allah’tan kim korur (koruyabilir)? Veya sizin için rahmet dilese..." Onlar Allah’tan başka kendilerine dost ve yardımcı bulamazlar.
İlyas Yorulmaz = Deki “Eğer Allah size bir kötülük istese, veya bir rahmet dilese, Allah dan başka sizi koruyabilecek kim vardır?” Onlar için Allah dan başka, ne bir sahip çıkanları, nede bir yardımcıları vardır.