وَحَفِظْنَاهَا مِن كُلِّ شَيْطَانٍ رَّجِيمٍ
Ve hafıznâhâ min kulli şeytânin racîm(racîmin).
ve hafıznâ-hâ | : ve onu muhafaza ettik, koruduk |
min kulli | : hepsinden |
şeytânin | : şeytan |
racîmin | : taşlanmış |
Diyanet İşleri = Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onu, bütün taşlanmış Şeytanlardan koruduk.
Abdullah Parlıyan = Ve onları kovulmuş her türlü şeytani güce karşı, koruma altına aldık.
Adem Uğur = Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.
Ahmed Hulusi = Onu şeytan-ı racîm'den (amigdalanın oluşturduğu birimsellik - kaybetme korkularından) biz koruduk.
Ahmet Tekin = Onları, kovulmuş, itaat dışına çıkmış bütün şeytanlardan, şeytanî güçlerden, şeytanların yaklaşıp zarar vermesinden koruduk.
Ahmet Varol = Ve onu, her kovulmuş şeytandan koruduk.
Ali Bulaç = Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Ali Fikri Yavuz = Ve göğü, taşlanan (Allah’ın rahmetinden koğulan) her Şeytandan koruduk.
Ali Ünal = Ve onu, (İlâhî Dergâh’tan, Allah’ın rahmet ve huzurundan) kovulmuş her türlü şeytandan muhafaza altına aldık.
Bayraktar Bayraklı = Onu kovulmuş her türlü şeytana karşı koruduk.
Bekir Sadak = Onlari, kovulmus her seytandan koruduk.
Celal Yıldırım = Hem onları kovulmuş her şeytandan koruduk.
Cemal Külünkoğlu = (16-17) Andolsun ki, biz gökyüzüne burçlar (takımyıldızları) serpiştirdik ve onları (ibretle) seyredenler için süsledik. Biz onları kovulmuş her şeytandan koruduk (oraya yaklaşamazlar).
Diyanet İşleri (eski) = Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk.
Diyanet Vakfi = Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.
Edip Yüksel = Ve onları her kovulmuş şeytandan koruduk.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem onu her «şeytanirracîm» den hıfz ettik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de onu lanetlenmiş her şeytandan koruduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve göğü taşlanan bütün şeytanlardan koruduk.
Gültekin Onan = Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Harun Yıldırım = Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.
Hasan Basri Çantay = Biz onları taşlanan (sürülen, koğulan) her şeytandan koruduk.
Hayrat Neşriyat = Hem onu, her kovulmuş olan şeytandan koruduk.
İbni Kesir = Ve onları kovulmuş her şeytandan koruduk.
Kadri Çelik = Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Muhammed Esed = Ve onları kovulmuş her türlü şeytani güce karşı koruma altına aldık;
Mustafa İslamoğlu = Ve onları (bilir bilmez) atan her tür şeytani güçten koruduk.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onu her bir taşlanmış şeytandan koruduk.
Ömer Öngüt = Ve biz onu taşlanmış her şeytandan koruduk.
Şaban Piriş = Onu lanetlenmiş şeytanlardan koruduk.
Sadık Türkmen = Ve onu taşlanarak kovulmuş her bir şeytandan koruduk.
Seyyid Kutub = Göğü bütün kovulmuş şeytanlardan koruduk.
Suat Yıldırım = (16-18) Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar.
Süleyman Ateş = Ve onu, her recim (taşlanmış, kovulmuş uydurma sözler atan) şeytândan koruduk.
Tefhim-ul Kuran = Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Ümit Şimşek = Ve onu kovulmuş herbir şeytandan koruduk.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve onu/onları, her kovulup taşlanmış şeytandan koruduk.
İskender Ali Mihr = Ve Biz, onu taşlanmış (kovulmuş) şeytan(lar)ın hepsinden muhafaza ettik.
İlyas Yorulmaz = Göklerin bu düzenini her türlü kovulmuş bozguncu güçlerden de koruduk.