يَا أَيُّهَا النَّاسُ كُلُواْ مِمَّا فِي الأَرْضِ حَلاَلاً طَيِّباً وَلاَ تَتَّبِعُواْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ
Yâ eyyuhen nâsu kulû mimmâ fîl ardı halâlen tayyiben, ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).
yâ eyyuhâ | : ey |
en nâsu | : insanlar |
kulû | : yeyin |
mimmâ (min mâ) | : şey(ler)den |
fî | : içinde, ...de |
el ardı | : arz, yeryüzü |
halâlen | : helâl olan |
tayyiben | : temiz olan |
ve | : ve |
lâ tettebiû | : tâbî olmayın, uymayın |
hutuvâti | : adımlar, ayak izleri |
eş şeytâni | : şeytan |
inne-hu | : muhakkak ki o, çünkü o |
lekum | : sizin için, size |
aduvvun | : düşman |
mubînun | : açıkça, apaçık |
Diyanet İşleri = Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey insanlar, yeryüzünde helâl ve temiz olan şeyleri yiyin. Şeytan'ın izini izlemeyin. Şüphe yok ki o, size apaçık bir düşmandır.
Abdullah Parlıyan = Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan şeylerin güzel ve temiz olanlarından nasibinizi alın ve şeytanın peşinden gitmeyin, zira o kendi gizli olsa da sizin apaçık düşmanınızdır.
Adem Uğur = Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.
Ahmed Hulusi = Ey insanlar, arzda (beden boyutuna ait) olanların helal ve temiz olanlarından (sizi hakikatinizden perdelemeyecek olan şeylerden) yeyiniz. Şeytanın (karnınızdaki ikinci beyninizin oluşturduğu isteklere dayalı sizi harekete geçiren) adımlarına tâbi olmayınız. Muhakkak ki o apaçık düşmandır.
Ahmet Tekin = Ey insanlar, yeryüzündeki nimetlerimin helâlinden, temizinden yiyin. Şeytanın, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytanî güçlerin peşlerine takılmayın, izlerinden gitmeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır.
Ahmet Varol = Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal ve temiz olmak şeylerden yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır.
Ali Bulaç = Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır.
Ali Fikri Yavuz = Ey insanlar, yeryüzündeki şeylerden helâl ve temiz olmak şartıyla yiyin, şeytanın izini takip etmeyin. Çünkü o, hakikaten size apaçık bir düşmandır.
Ali Ünal = Şu halde ey insanlar! (Allah ne emrediyorsa ona uyun. O, sizi yeryüzüne yerleştirdi. Madem öyle,) yerdeki yiyeceklerden helâl ve tabiaten pak ve sağlığa zararsız olmak şartıyla yiyin. (O liderleri de, onlara uyanları da iğfal eden) şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Şüphesiz ki o, sizin için apaçık bir düşmandır.
Bayraktar Bayraklı = Ey insanlar! Yeryüzündeki yiyeceklerin helâl ve temiz olanlarından yiyiniz, şeytanın adımlarını takip etmeyiniz; gerçekten o, sizin açık düşmanınızdır.[32]
Bekir Sadak = Ey Insanlar! Yeryuzundeki temiz ve helal seylerden yiyin, seytana ayak uydurmayin, zira o sizin icin apacik bir dusmandir.
Celal Yıldırım = Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerden helâl ve temiz olarak yeyin ; şeytanın adımlarına uymayın (ona adım uydurmayın). Çünkü o size apaçık bir düşmandır.
Cemal Külünkoğlu = Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz şeylerden yiyin! (Pis ve haram olan şeyleri yiyip içmede) şeytanın izinden gitmeyin! Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.
Diyanet İşleri (eski) = Ey İnsanlar! Yeryüzündeki temiz ve helal şeylerden yiyin, şeytana ayak uydurmayın, zira o sizin için apaçık bir düşmandır.
Diyanet Vakfi = Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.
Edip Yüksel = İnsanlar! Yerin helal ve temiz ürünlerinden yeyin, Şeytanın adımlarını izlemeyin; o size açık düşmandır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey insanlar bütün Arzdaki nimetlerimden halâl olmak, pâk olmak şartiyle yeyin, fakat Şeytanın adımlarına uymayın çünkü o size belli bir düşmandır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey insanlar, bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal ve temiz olmak şartıyla yiyin; fakat şeytanın adımlarına uymayın! Çünkü o sizin açık bir düşmanınızdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey insanlar! Bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal olmak, temiz olmak şartıyla yiyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size belli bir düşmandır.
Gültekin Onan = Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o size apaçık bir düşmandır.
Harun Yıldırım = Ey insanlar! Yeryüzündeki helal ve temiz olan şeylerden yiyin; şeytanın adımlarına uymayın! Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.
Hasan Basri Çantay = Ey insanlar, yerdeki şeylerden, halâl ve temiz olmak şartıyle, yeyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o, size hakıykaten apaçık bir düşmandır.
Hayrat Neşriyat = Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanlardan helâl ve temiz olanları(nı) yiyin ve şeytanın adımlarına tâbi' olmayın! Çünki o, size apaçık bir düşmandır.
İbni Kesir = Ey insanlar; yeryüzünde bulunan helal ve temiz şeylerden yeyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Şüphesiz ki o, sizin için apaçık bir düşmandır.
Kadri Çelik = Ey insanlar! Yeryüzündeki temiz ve helal şeylerden yiyin, fakat şeytanın adımlarına uymayın. Şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır.
Muhammed Esed = Ey İnsanlar! Yeryüzünde meşru ve iyi ne varsa ondan nasibinizi alın ve Şeytanın izinden gitmeyin: Zira o sizin apaçık düşmanınızdır.
Mustafa İslamoğlu = Ey insanlık! Yeryüzündeki helal ve temiz olan her şeyden yararlanın! Şeytanın izinden gitmeyin! Çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır:
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerden helâl, tertemiz olanlarını yiyiniz. Ve şeytanın adımlarına tâbi olmayınız. Şüphe yok ki o sizin için pek açık bir düşmandır.
Ömer Öngüt = Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan gıdaların helâl ve temiz olanlarından yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Zira şeytan sizin apaçık bir düşmanınızdır.
Şaban Piriş = -Ey insanlar, Yeryüzündeki temiz ve helal şeylerden yiyin. Şeytana ayak uydurmayın, zira o sizin için apaçık bir düşmandır.
Sadık Türkmen = Ey insanlar, yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin. Şeytanın (ve ona uyanların) adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık saldırgan bir düşmandır.
Seyyid Kutub = Ey insanlar, yeryüzünde bulunan şeylerin temiz ve helâl olanlarından yiyin; sakın Şeytan'a ayak uydurmayın, onun izinden gitmeyin. Çünkü o sizin açık düşmanınızdır.
Suat Yıldırım = Ey insanlar! Yeryüzünde olan bütün nimetlerimden helâl hoş olmak şartı ile yiyiniz; Fakat şeytanın peşinden gitmeyiniz. Çünkü o sizin besbelli düşmanınızdır.
Süleyman Ateş = Ey insanlar, yeryüzünde bulunan helâl ve temiz şeylerden yeyin, şeytânın adımlarını izlemeyin; çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır.
Tefhim-ul Kuran = Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helâl ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır.
Ümit Şimşek = Ey insanlar, yeryüzünde olanların helâl ve temizlerinden yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin; çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır.
İskender Ali Mihr = Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz şeylerden yiyin. Ve şeytanın adımlarına tâbî olmayın (izinden gitmeyin). Muhakkak ki o, sizin için apaçık bir düşmandır.
İlyas Yorulmaz = Ey İnsanlar! Yeryüzünde helal ve temiz olanlardan yiyin, şeytanın adımlarına uymayın. Zira o, sizin apaçık bir düşmanınızdır.