قَالُوا لَئِن لَّمْ تَنتَهِ يَا لُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَجِينَ
Kâlû le in lem tentehi yâ lûtu le tekûnenne minel muhracîn(muhracîne).
kâlû | : dediler |
le | : gerçekten |
in | : eğer |
lem tentehi | : sen vazgeçmezsen |
yâ lûtu | : ey Lut |
le tekûnenne | : sen mutlaka olacaksın |
min el muhracîne | : ihraç edilenlerden, çıkarılanlardan |
Diyanet İşleri = Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey Lût dediler, bu işten vazgeçmezsen seni mutlaka şehrimizden çıkarırız.
Abdullah Parlıyan = “Ey Lût!” dediler. “Eğer bu sözlerinden vazgeçmezsen, bu şehirden mutlaka kovulacaksın!”
Adem Uğur = Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!
Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Andolsun ki ey Lût, eğer (bu söylemlerinden) vazgeçmezsen, kesinlikle (buradan) çıkarılacaksın!"
Ahmet Tekin = Kavmi: 'Ey Lût, davandan vazgeçmezsen, kesinlikle sürgüne gönderilenlerden olacaksın' dediler.
Ahmet Varol = Dediler ki: 'Ey Lut! Eğer sen (bu işe) son vermezsen muhakkak ki (buradan) çıkarılanlardan olacaksın.'
Ali Bulaç = Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın."
Ali Fikri Yavuz = Onlar şöyle dediler: “- Ey Lût, eğer söylediklerinden vaz geçmezsen, yemin olsun ki, muhakkak (memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın.”
Ali Ünal = “Lût,” dediler, “bu söyleyip durduklarına bir son vermezsen, bil ki ülkeden sürgün edileceksin!”
Bayraktar Bayraklı = Onlar şöyle dediler: “Ey Lût! Bizi kınamaya bir son vermezsen, kesinlikle sürgün edilenlerden olacaksın.”
Bekir Sadak = «Ey Lut! Bu sozlerinden vazgecmezsen, mutlaka kovulacaksin» dediler.
Celal Yıldırım = Onlar dediler ki; «Ey Lût! Eğer (bu tür uyarılardan) vazgeçmezsen elbette (yurdundan) çıkarılanlardan olursun.»
Cemal Külünkoğlu = Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”
Diyanet İşleri (eski) = 'Ey Lut! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın' dediler.
Diyanet Vakfi = Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!
Edip Yüksel = Dediler, 'Bak Lut, bu tavrına son vermezsen sürülenlerden olacaksın.'
Elmalılı Hamdi Yazır = And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Onlar): «Ey Lut, and içeriz ki (bu uyarılardan) vazgeçmezsen, kesinlikle (yurdun dışına) çıkarılanlardan olacaksın!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar şöyle dediler: «Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksın.»
Gültekin Onan = Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın."
Harun Yıldırım = Onlar şöyle dediler: Ey Lût! vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!
Hasan Basri Çantay = Dediler: «Ey Luut, sen (bu davadan) vaz geçmezsen, andolsun, mutlak (memleketimizden koğulub) çıkarılanlardan olacaksın».
Hayrat Neşriyat = (Onlar:) 'Ey Lût! Eğer (bundan) hakikaten vazgeçmezsen, mutlaka(memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın!' dediler.
İbni Kesir = Dediler ki: Ey Lut, buna son vermezsen sen, elbette çıkarılanlardan olursun.
Kadri Çelik = Dediler ki: “Ey Lut! Eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.”
Muhammed Esed = "Ey Lut!" dediler, "Eğer (bu sözlerinden) vazgeçmezsen (bu şehirden) mutlaka kovulacaksın!"
Mustafa İslamoğlu = "Eğer buna bir son vermezsen Ey Lut" dediler, "kesinlikle sürgün edilmiş biri olup çıkacaksın!
Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Ey Lût! Andolsun ki, eğer sen nihâyet vermezsen elbette çıkarılmışlardan olacaksın.»
Ömer Öngüt = Şöyle dediler: “Ey Lut! Eğer söylediklerinden vazgeçmezsen, iyi bil ki sürülenlerden olacaksın!”
Şaban Piriş = -Ey Lut eğer son vermezsen, elbette sürgün edileceklerden olacaksın, dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Ey Lût! Eğer (bu uyarılarından) vazgeçmezsen, mutlaka sürgün edilenlerden olacaksın!”
Seyyid Kutub = Soydaşları «Ey Lut, eğer bu dediklerinden vazgeçmezsen kesinlikle seni buradan süreceğiz» dediler.
Suat Yıldırım = "Bizi dinle Lût!" dediler, "Bu söylediklerine son vermezsen mutlaka yurt dışına sürüleceksin.
Süleyman Ateş = Dediler: "Ey Lût, andolsun, eğer (bundan) vazgeçmezsen, mutlaka sürülenlerden olacaksın."
Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Ey Lût, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.»
Ümit Şimşek = 'Ey Lût,' dediler. 'Eğer bu işten vazgeçmezsen ülkeden sürülürsün.'
Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Eğer bu tavrını sona erdirmezsen, ey Lût, yemin olsun bu topraktan sürülenlerden olacaksın."
İskender Ali Mihr = “Ey Lut! Eğer gerçekten sen, (bizi uyarmaktan) vazgeçmezsen, sen mutlaka (yurdundan) ihraç edilenlerden (çıkarılanlardan, kovulanlardan) olacaksın.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Kavmi “Ey Lut! Eğer bizim arzularımızı engellemekten vaz geçmezsen, seni (yaşadığımız yerden) çıkarırız.