إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَمَاتُوا وَهُمْ كُفَّارٌ أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ اللّهِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ
İnnellezîne keferû ve mâtû ve hum kuffârun ulâike aleyhim la’netullâhi vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).
inne | : muhakkak, hiç şüphesiz |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
keferû | : gizlediler, küfrettiler |
ve mâtû | : ve öldüler |
ve hum | : ve onlar |
kuffârun | : kâfirler |
ulâike | : işte onlar |
aleyhim | : onların üzerine, onlara |
la’netu allâhi | : Allah’ın lâneti |
ve el melâiketi | : ve melekler |
ve en nâsi | : ve insanlar |
ecmaîne | : hepsi |
Diyanet İşleri = Fakat âyetlerimizi inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kâfir olup küfründe ısrar ederek bu halle can verenler yok mu! Allah'ın lâneti de onlara, meleklerin lâneti de, bütün insanların lâneti de.
Abdullah Parlıyan = Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edip bu hal üzere ölenlere gelince: Onların cezası, Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların lanetine, yani Allah'ın rahmetinden uzak kalmaları ilencine uğramalarıdır.
Adem Uğur = (Ayetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların lâneti onların üzerinedir.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki kâfir olup (âlemlerin ve nefslerinin Allâh Esmâ'sının açığa çıkışı olduğunu inkâr edenler) ve bu anlayışla ölenlere gelince. . . İşte Allâh lâneti (Allâh'tan uzak düşmenin sonuçları), meleklerin lâneti (nefslerini Esmâ kuvvelerinden ayrı düşünmenin sonuçları) ve bütün insanların lâneti (onlardan uzak düşmenin sonuçları) onların üzerindedir!
Ahmet Tekin = Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip âyetlerimizi inkârda ısrar ile, kâfir olarak can vermiş olanlara gelince, onlar Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lânetine müstehak olmuşlardır.
Ahmet Varol = Şüphesiz inkar edip de inkarcı olarak ölenler var ya, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir.
Ali Bulaç = Şüphesiz, inkâr edip kafir olarak ölenler, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir.
Ali Fikri Yavuz = Şüphesiz ki âyetlerimizi inkâr etmiş ve kâfir olarak can vermiş olanlar (var ya), işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.
Ali Ünal = Gerçekleri gizlemekte ısrar ederek küfürlerini ortaya koyan ve neticede kâfir olarak ölenlere gelince: işte onlardır Allah’ın lânetlediği (rahmetinden uzaklaştırıp Cehennem’e müstahak kıldığı) ve rahmetimizden uzak olmaları için meleklerin ve bütün insanların aleyhlerinde dua ettiği kimseler.
Bayraktar Bayraklı = (161-162) Küfredip de kâfir olarak ölenler var ya Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onların üzerinedir. Çok uzun süreli olarak o laneti taşırlar; azapları hafifletilmez ve kendilerine mühlet de verilmez.
Bekir Sadak = Inkar edip de o halde olenler var ya, iste, Allah'in, meleklerin, insanlarin hepsinin laneti onlaradir.
Celal Yıldırım = (Hakkı, doğruyu) inkâr edip de inkarcı oldukları halde ölenler var ya, işte Allah'ın, meleklerin ve insanların hepsinin laneti onlaradır.
Cemal Külünkoğlu = (Hakkı, doğruyu) inkâr edip de kâfir olarak ölenler var ya; işte Allah'ın, meleklerin ve insanların hepsinin laneti onlaradır.
Diyanet İşleri (eski) = İnkar edip de o halde ölenler var ya, işte, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onlaradır.
Diyanet Vakfi = (Âyetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların lâneti onların üzerinedir.
Edip Yüksel = İnkar edip inkarcı olarak ölenler ise hem ALLAH'ın, hem meleklerin ve hem halkın lanetini kazanır.
Elmalılı Hamdi Yazır = amma âyâtımızı inkâr etmiş ve kâfir olarak can vermiş olanlar işte Allahın lâ'neti, Meleklerin lâ'neti, insanları lâ'neti hep onların üstüne
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak, ayetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüş olanlar işte, Allah'ın laneti, meleklerin laneti, insanların laneti hep onların üstüne olsun.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ama âyetlerimizi inkar etmiş ve kâfir olarak can vermiş olanlara gelince, işte Allah'ın laneti, meleklerin laneti ve insanların laneti hep onların üzerine olsun.
Gültekin Onan = Kuşkusuz küfredip kafir olarak ölenler; Tanrı'nın, meleklerin ve tüm insanların laneti bunların üzerinedir.
Harun Yıldırım = Doğrusu küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edip de kafir olarak ölen kimseler; işte onlar var ya; Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onların üzerinedir!..
Hasan Basri Çantay = Hakıykat, küfredib de kendileri kâfirler olarak ölenler (yok mu?) işte onlar: Allanın, meleklerine ve bütün insanlarına lâ'neti onların üstündedir.
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz inkâr edip kendileri kâfir kimseler olarak ölenler(e gelince), işte onlar yok mu, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâ'neti ancak onların üzerinedir.
İbni Kesir = Muhakkak ki küfredip de, kafir olarak ölenlere Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların la'neti işte onların üzerinedir.
Kadri Çelik = Küfre sapanlar ve de kâfir olarak ölenler (var ya), işte, Allah'ın, meleklerin ve insanların hepsinin lâneti onlaradır.
Muhammed Esed = Hakikati inkara şartlanmış olanlara ve hakikat inkarcıları olarak ölenlere gelince: Onların cezası, Allah'ın, meleklerin ve tüm (dürüst ve erdemli) insanların lanetine uğramalarıdır.
Mustafa İslamoğlu = Küfreden ve küfründe sonuna kadar direnip o hal üzre ölen kimselere gelince: Allah'ın, meleklerin ve tüm insanlığın lanetine uğrayacak olanlar onlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak o kimseler ki kâfir oldular ve onlar kâfir oldukları halde öldüler. İşte Allah Teâlâ'nın lâneti de, meleklerin ve bütün insanların lânetleri de onların üzerinedir.
Ömer Öngüt = Kâfirlere ve kâfir oldukları halde ölenlere gelince; Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üzerine olsun!
Şaban Piriş = İnkar edip, o halde ölenler var ya işte Allah’ın, meleklerin insanların hepsinin laneti onlaradır.
Sadık Türkmen = Muhakkak kâfir olup da (tövbe etmeden) kâfir olarak ölenlere, işte onlara Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti vardır.
Seyyid Kutub = Ayetlerimizi inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüş olanlara gelince Allah'ın, meleklerin ve insanların ortak lâneti onların üzerinedir.
Suat Yıldırım = İnkâr edenler ve inkârcı olarak da ölenler var ya, İşte Allah’ın, meleklerinin ve bütün insanların lâneti hep onların üstünedir.
Süleyman Ateş = Ama âyetlerimizi inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüş olanlar, işte Allâh'ın, meleklerin ve tüm insanların la'neti onların üstünedir.
Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz, küfredip kâfir olarak ölenler, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir;
Ümit Şimşek = İnkâr eden ve kâfir olarak ölenlere gelince: Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üzerinedir.
Yaşar Nuri Öztürk = Ayetlerimizi inkar etmiş ve küfre batmış halde ölenlere gelince; Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların ilenci onlar üstünedir.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki (Allah’a ruhun ölmeden ulaşmasını, yani hidayeti) küfredip (örtüp gizleyip) kâfir olarak ölenler, işte onlar, Allah’ın, meleklerin ve insanların hepsinin lâneti onların üzerinedir.
İlyas Yorulmaz = Muhakkak ki hakkı inkâr edenler ve inkâr etmiş halde ölenler, bunlar Allah’ın, meleklerin ve insanların tümünün lanet ettikleri kimselerdir.