الْجَوَارِ الْكُنَّسِ
El cevâril kunnes(kunnesi).
el cevâri | : cevalan eden, akıp giden, dönen yörünge |
el kunnesi | : yörünge üzerinde dönen |
Diyanet İşleri = (15-16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,
Abdulbaki Gölpınarlı = Doğup yürüyen ve burçlarına giren yıldızlara.
Abdullah Parlıyan = yörüngelerinde akıp giden tüm gezegenlere,
Adem Uğur = O akıp akıp yuvasına gidenlere,
Ahmed Hulusi = El Cevar'e, El Künnes'e (yörüngelerinde seyrederken aynı zamanda burçların etki alanlarında dolaşanlar - gezegenler),
Ahmet Tekin = Yörüngelerinde dönen ve gizlenen yıldızlara, çekirdek etrafında yuvalarında akıp giden elektronlara, pusan boyutlara doğru akan kvantlara yemin ederim.
Ahmet Varol = Dolaşıp yuvalarına giren gezegenlere,
Ali Bulaç = Bir akış içinde yerini alanlara;
Ali Fikri Yavuz = Dolaşıb dolaşıb yuvasına giren gezegenlere,
Ali Ünal = Ve tekrar ortaya çıkıp sonra yine gizlenen; nihayet gözden büsbütün uzaklaşanlara;
Bayraktar Bayraklı = (15-16) Kara deliklere, ak deliklere yemin olsun,
Bekir Sadak = (15-16) Gunduz sinip geceleri gozuken gezegenlere and olsun;
Celal Yıldırım = (Geceleyin) ortaya çıkıp gözükenlere,
Cemal Külünkoğlu = (15-16) (Hayır yine) yemin ederim, (geceleyin görünüp gündüz) sönen yıldızlara, dönüp dolaşıp yuvasına giren gezegenlere.
Diyanet İşleri (eski) = (15-16) Gündüz sinip geceleri gözüken gezegenlere and olsun;
Diyanet Vakfi = (15-16) Hayır! Akıp giden, bir kaybolup bir etrafı aydınlatan yıldızlara andolsun,
Edip Yüksel = Akıp deliklerine girenlere.
Elmalılı Hamdi Yazır = O akıp akıp yuvasına girenlere
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = o akıp akıp yuvasına girenlere,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O akıp akıp yuvasına gidenlere,
Gültekin Onan = Bir akış içinde yerini alanlara;
Harun Yıldırım = Bir akış içinde yerini alanlara;
Hasan Basri Çantay = Akıb akıb yuvalarına giden (yıldız) lara,
Hayrat Neşriyat = (15-16) Artık yemîn ederim, (yörüngesini tamamlayıp) geri dönen o yıldızlara; o akıp akıp (gün ışıdığında) gizlenenlere!
İbni Kesir = Akıp akıp yuvalarına girenlere;
Kadri Çelik = O akıp akıp gizlenenlere.
Muhammed Esed = yörüngelerinde akan ve kaybolan gezegenleri,
Mustafa İslamoğlu = yuvalarına giren yıldız ve gezegenlere,
Ömer Nasuhi Bilmen = Akıp saklanıveren (seyyare)lere.
Ömer Öngüt = (Gece) ortaya çıkıp gözükenlere.
Şaban Piriş = Bir akış içinde yerini alanlara.
Sadık Türkmen = Yörüngesinde dönerek akıp gidenlere!
Seyyid Kutub = Akıp giderken ışık verenlere.
Suat Yıldırım = Dolaşıp dolaşıp yuvalarına, yörüngelerine giren gezegenlere...
Süleyman Ateş = Akıp gidenlere, dönüp saklananlara,
Tefhim-ul Kuran = Bir akış içinde yerini alanlara;
Ümit Şimşek = Ve akıp süpürenlere,
Yaşar Nuri Öztürk = Akıp akıp giderek yuvasına girenlere,
İskender Ali Mihr = Cevalan edene (merkezî çekim kuvvetinin etrafında, yörüngede dönene).
İlyas Yorulmaz = Gökyüzünde gezip duran gezegenlere.