سَنَسِمُهُ عَلَى الْخُرْطُومِ
Se nesimuhu alel hurtûm(hurtûmi).
se-nesimu-hu | : ona yakında damga basacağız (yakında onu damgalayacağız) |
alâ el hurtûmi | : hortumu, burnu üzerine |
Diyanet İşleri = Yakında biz onun burnunu damgalayacağız.
Abdulbaki Gölpınarlı = Büyüyüp bir hortuma dönen burnuna, yakında bir damga vururuz.
Abdullah Parlıyan = Biz yakında onun burnunu, kibrini kıracak ve yakasını kurtaramayacağı bir zilletle damgalayacağız.
Adem Uğur = Biz yakında onun burnuna damga vuracağız (kibirini kırıp rezil edeceğiz).
Ahmed Hulusi = Yakında burnundan damgalayacağız onu (görmezden gelemeyecek)!
Ahmet Tekin = Yakında, o büyüyen burnunu hiç unutulmayacak şekilde damgalayacağız.
Ahmet Varol = Yakında onun burnu üzerine damga vuracağız.
Ali Bulaç = Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.
Ali Fikri Yavuz = Biz, yakında onun burnunu dağlıyacağız.
Ali Ünal = Yakında burnunun üzerine (silinmez bir onursuzluk) damgası basacağız onun.
Bayraktar Bayraklı = Yakında onun burnunu damgalayacağız.
Bekir Sadak = Onun havada olan burnunu yakinda yere surtecegiz.
Celal Yıldırım = Yakında onun burnunu damgalıyacağız.
Cemal Külünkoğlu = Biz onun, hortumu üzerine yakında damga vuracağız (burnunu sürteceğiz).
Diyanet İşleri (eski) = Onun havada olan burnunu yakında yere sürteceğiz.
Diyanet Vakfi = Biz yakında onun burnuna damga vuracağız (kibirini kırıp rezil edeceğiz).
Edip Yüksel = Onun burnunu işaretliyeceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Haberiniz olsun ki biz onlara belâ vermişizdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yakında Biz onu o hortumunun üzerinden damgalayacağız
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yakında biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacağız.
Gültekin Onan = Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.
Harun Yıldırım = Yakında burnuna damga vuracağız.
Hasan Basri Çantay = Biz yakında onun hortumunun üstüne damga basacağız!
Hayrat Neşriyat = Yakında onun hortumunun (burnunun) üzerine damga basacağız (da onu rezîl edeceğiz)!
İbni Kesir = Biz, onun burnunu yakında yere sürteceğiz.
Kadri Çelik = Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.
Muhammed Esed = (Bunun için) Biz onu, yakasını kurtaramayacağı bir zillet ile damgalayacağız!
Mustafa İslamoğlu = Onun burnuna (zillet) damgasını çıkmaz bir biçimde vuracağız.
Ömer Nasuhi Bilmen = Biz yakında onun burnu üzerine damga basacağız.
Ömer Öngüt = Biz yakında onun burnuna damga vurup işaretleyeceğiz.
Şaban Piriş = Yakında onun burnunu yere sürteceğiz.
Sadık Türkmen = Biz yakında onun (burnunu sürterek) kibrini kıracağız.
Seyyid Kutub = Biz yakında onun burnuna damga vuracağız.
Suat Yıldırım = (10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.
Süleyman Ateş = Biz onu burnunun üzerine damga vurup işâretleyeceğiz.
Tefhim-ul Kuran = Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.
Ümit Şimşek = Biz onun burnunu sürteceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk = Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/burnunu sürteceğiz.
İskender Ali Mihr = Biz yakında onun burnu üzerine damga basacağız.
İlyas Yorulmaz = Biz onu burnunun ucundan yakalayacağız.