وَعَلامَاتٍ وَبِالنَّجْمِ هُمْ يَهْتَدُونَ
Ve alâmâtin, ve bin necmi hum yehtedûn(yehtedûne).
ve alâmâtin | : ve alâmetler, işaretler |
ve bi en necmi | : ve yıldız ile |
hum | : onlar |
yehtedûne | : yol bulurlar, hidayete ererler |
Diyanet İşleri = (15-16) Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve alâmetler halktemiştir ve yıldızla yollarını bulur onlar.
Abdullah Parlıyan = Ve daha nice alametler ve yıldızlar yaratmıştır ki, onlarla insanlar yollarını bulmaktalar.
Adem Uğur = Daha nice alâmetler (yarattı). Onlar, yıldızlarla da yollarını doğrulturlar.
Ahmed Hulusi = Daha nice alâmetler! Necm (yıldız - hakikat ehli {ashabım gökteki yıldıza benzer; hangisine uyarsanız hakikate erdirir. . . hadisi}) olarak hakikate erdirir!
Ahmet Tekin = Daha nice alâmetler, işaretler yerleştirdi. Onlar, yıldızlardan istifade ederek yollarını ve kıbleyi tayin ederler.
Ahmet Varol = (Başka) işaretler de (yarattı). Yıldız(lar)la da onlar yol bulurlar.
Ali Bulaç = Ve (başka) işaretler de (yarattı); onlar yıldız(lar)la da doğru yolu bulabilirler.
Ali Fikri Yavuz = Daha bir çok alâmetler yarattı. Yıldızla da insanlar yollarını doğrulturlar.
Ali Ünal = Ve yol bulmada yararlanacağınız daha bir çok işaretler koydu; pek çokları da yıldızlarla yollarını bulur, yönlerini tayin ederler.
Bayraktar Bayraklı = (15-16) Sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar, ırmaklar ve doğru yolda olasınız diye yollar ve işaretler yerleştirdi. Onlar yıldızlarla da yol bulurlar.
Bekir Sadak = (15-16) Yeryuzunde, sarsilmayasiniz diye, sabit daglar, nehirler ve belki yulonuzu bulursunuz diye yollar ve isaretler meydana getirmistir. Onlar yildizlarla da yollarini bulurlar.
Celal Yıldırım = (15-16) Yeryüzünde, sizi sarsmasın diye dağlar koyup yerleştirdi; ırmaklar meydana getirdi ve şaşırmayasınız diye yollar ve alâmetler koydu ve onlar yıldızlarla da yollarını, yönlerini bulurlar.
Cemal Külünkoğlu = (15-16) (Allah,) yeryüzünde sarsılmayasınız diye sağlam dağlar, yolunuzu şaşırmayasınız diye nehirler ve yollar ve nice işaretler meydana getirdi. Onlar yıldızlarla da yönlerini bulurlar.
Diyanet İşleri (eski) = (15-16) Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar.
Diyanet Vakfi = Daha nice alâmetler (yarattı). Onlar, yıldızlarla da yollarını doğrulturlar.
Edip Yüksel = Ve göze çarpan işaretler... Yıldızlarla da yol bulurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve alâmetler, yıldızla da onlar yol doğrulturlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve işaretler koydu. Yıldızla da yollarını bulurlar onlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Daha birçok âlametler yarattı. İnsanlar geceleyin de Allah'ın yarattığı yıldızlarla yönlerini bulurlar.
Gültekin Onan = Ve (başka) işaretler de (yarattı); onlar yıldız(lar)la da doğru yolu bulabilirler.
Harun Yıldırım = Daha nice alâmetler (yarattı). Onlar, yıldızlarla da yollarını doğrulturlar.
Hasan Basri Çantay = (Yer yüzünde) daha nice alâmetler (peyda etdi). Yıldız (lar) la da onlar (insanlar) yollarını doğrulturlar.
Hayrat Neşriyat = Daha nice alâmetler (yarattı)! Onlar, yıldızla da doğru yolu bulurlar.
İbni Kesir = İşaretler de. Yıldızlarla da, onlar yollarını bulurlar.
Kadri Çelik = Ve (başka) işaretler (yarattı) ve onlar yıldızlarla yollarını bulurlar.
Muhammed Esed = ve daha (nice) işaretler: (söz gelimi) yıldızlar (ki, onlar)la da insanlar yollarını bulmaktadırlar.
Mustafa İslamoğlu = ve daha bir nice işaretler var... Mesela onlar, yıldızlarla yollarını buluyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve nice alâmetler (vücuda getirdi) ve onlar yıldızlar ile yollarını doğrulturlar.
Ömer Öngüt = Ve nice işaretler yarattı. Onlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.
Şaban Piriş = (15-16) Yeryüzünde sabit dağlar yarattı size; sarsılırsınız diye. (Gideceğiniz yere) ulaşmanız için de nehirler ve yollar.. ve işaretler.. Yıldız ile de onlar yollarını bulurlar.
Sadık Türkmen = Ve (yeryüzünde) daha nice işâretler (var etti). Onlar yıldızla da yol bulurlar.
Seyyid Kutub = Çeşitli yol işaretleri de varetti. İnsanlar yıldızlar aracılığı ile de yönlerini belirler.
Suat Yıldırım = Yol bulmada yararlanacağınız daha birçok alâmetler, işaretler koydu. Yıldızlarla da bir kısım insanlar yol bulurlar.
Süleyman Ateş = (Yol bulmak için yararlanılacak) işâretler de (yarattı). Onlar yıldız(lar)la da yol bulurlar.
Tefhim-ul Kuran = Ve (başka) işaretler de (yarattı) ; onlar yıldız(lar) la da doğru yolu bulabilirler.
Ümit Şimşek = Bunlardan başka yol gösterecek daha nice alâmetler yarattı. Onlar, yıldızlarla da yol bulurlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve nice işaretler! Yıldızla da onlar, yol ve yön doğrulturlar.
İskender Ali Mihr = Ve alâmetler (işaretler) ve yıldızla (devrin imamıyla) onlar, yol bulurlar (hidayete ererler).
İlyas Yorulmaz = Ve (başka) işaretleri (koyduk), yıldızlar ile gidecekleri yollarını doğru bulsunlar.