Önceki Ayet Sonraki Ayet  
16. Sûre Nahl/15

 وَأَلْقَى فِي الأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَأَنْهَارًا وَسُبُلاً لَّعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

  Ve elkâ fîl ardı ravâsiye en temîde bikum ve enhâran ve subulen leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Kelime Karşılaştırma
ve elkâ : ve bıraktı, koydu, attı, oluşturdu
fî el ardı : yeryüzünde
ravâsiye : dağlar
en temîde : sarsılması (sarsılmaması)
bi-kum : sizinle
ve enhâran : ve nehirler
ve subulen : ve yollar
lealle-kum : umulur ki, böylece siz
tehtedûne : yol bulursunuz (menzillerinize ulaşırsınız), hidayete erersiniz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (15-16) Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sizinle berâber sallanmaması, çalkalanmaması için yeryüzünde muhkem ve metin dağlar yaratmıştır, ırmaklar halketmiştir ve gideceğiniz yeri bulmanız için yollar meydana getirmiştir.

 Abdullah Parlıyan = Sizinle beraber sallanmaması, çalkalanmaması için yeryüzünde, yerinden oynatılmaz dağlar ve gideceğiniz yeri bulmanız için, nehirler ve yollar da yaratmıştır.

 Adem Uğur = Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağları, yolunuzu bulmanız için de ırmakları ve yolları yarattı.

 Ahmed Hulusi = Sizi sarsmaması için arzda sâbit dağlar (sâbit işlevli organlar); yolunuzu bulup hakikate eresiniz diye nehirler (ilim akıtan zevât) ve (meşrebinize uygun) yollar (anlayışlar) oluşturdu.

 Ahmet Tekin = Allah yeryüzüne, sizi sarsmaması için ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar, yolunuzu bulmanız için de ırmaklar ve yollar yerleştirdi.

 Ahmet Varol = Sizi sarsar diye yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi; ayrıca ırmaklar ve yollar koydu. Olur ki doğru yolu bulursunuz.

 Ali Bulaç = Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.

 Ali Fikri Yavuz = Allah, yeryüzüne sabit dağlar koydu ki, sizi çalkalamasın. Bir de nehirler ve yollar bıraktı, gerek ki doğru gidesiniz.

 Ali Ünal = Hem, hareketiyle sizi sarsmasın diye yeryüzüne sağlam kazıklar (dağlar) çaktı; nehirler ve yollar da var etti ki, orada şaşırmadan seyahat edip, hedefinize ulaşabilesiniz.

 Bayraktar Bayraklı = (15-16) Sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar, ırmaklar ve doğru yolda olasınız diye yollar ve işaretler yerleştirdi. Onlar yıldızlarla da yol bulurlar.

 Bekir Sadak = (15-16) Yeryuzunde, sarsilmayasiniz diye, sabit daglar, nehirler ve belki yulonuzu bulursunuz diye yollar ve isaretler meydana getirmistir. Onlar yildizlarla da yollarini bulurlar.

 Celal Yıldırım = (15-16) Yeryüzünde, sizi sarsmasın diye dağlar koyup yerleştirdi; ırmaklar meydana getirdi ve şaşırmayasınız diye yollar ve alâmetler koydu ve onlar yıldızlarla da yollarını, yönlerini bulurlar.

 Cemal Külünkoğlu = (15-16) (Allah,) yeryüzünde sarsılmayasınız diye sağlam dağlar, yolunuzu şaşırmayasınız diye nehirler ve yollar ve nice işaretler meydana getirdi. Onlar yıldızlarla da yönlerini bulurlar.

 Diyanet İşleri (eski) = (15-16) Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar.

 Diyanet Vakfi = Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağları, yolunuzu bulmanız için de ırmakları ve yolları yarattı.

 Edip Yüksel = Ve sarsılmamanız için yeryüzüne denge sağlayıcılar yerleştirdi, yolu bulmanız için de nehirler, yollar,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hem Arzda ağır baskılar bıraktı ki sizi çalkar diye, hem de nehirler ve yollar, gerek ki doğru gidesiniz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de sizi çalkalamasın diye yeryüzüne ağır baskılar bıraktı, doğru gidesiniz diye ırmaklar ve yollar yarattı.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah, yeryüzü sizi sarsmasın diye oraya sabit dağlar yerleştirdi. Yolunuzu bulmanız için de nehirler ve yollar yarattı.

 Gültekin Onan = Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.

 Harun Yıldırım = Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağları, yolunuzu bulmanız için de ırmakları ve yolları yarattı.

 Hasan Basri Çantay = O, sizi sallayıp çalkalar diye, yer yüzüne sabit ve muhkem dağlar, (bundan başka da) ırmaklar, yollar koydu. Tâki maksadlarınıza ulaşasınız.

 Hayrat Neşriyat = Sizi sarsar diye yeryüzünde de (direkler hükmünde) sâbit dağlar, hem maksadlarınıza ulaşasınız diye nehirler ve yollar koydu (yarattı).

 İbni Kesir = Yeryüzünde sarsılmayasınız diye sabit dağlar, nehirler ve yollar koymuştur ki onunla, doğru yolu bulasınız.

 Kadri Çelik = Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar koydu, ırmaklar ve yollar (kıldı). Umulur ki hidayete erersiniz.

 Muhammed Esed = Ve sizi sarsmasın diye arza yerinden oynatılmaz dağlar; ve yolunuzu bulasınız diye nehirler, yollar yerleştirdi;

 Mustafa İslamoğlu = Bir yanda sizi sarsar diye yeryüzüne yerleştirdiği kalkmaz kımıldamaz dağlar, öte yanda yolunuzu bulabilmeniz için nehirler ve yollar,

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve yerde sabit dağlar vücuda getirdi, sizi sallayıp muzdarip etmesin diye ve nehirler ve yollar da, (vücuda getirdi) tâ ki, doğru yolu bulasınız.

 Ömer Öngüt = Sizi sarsmaması için yeryüzünde sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar meydana getirdi.

 Şaban Piriş = (15-16) Yeryüzünde sabit dağlar yarattı size; sarsılırsınız diye. (Gideceğiniz yere) ulaşmanız için de nehirler ve yollar.. ve işaretler.. Yıldız ile de onlar yollarını bulurlar.

 Sadık Türkmen = Sizi sarsar diye yeryüzüne ağır dağlar yerleştirdi. Ve ırmaklar ve yollar. Ta ki doğru yolu bulasınız.

 Seyyid Kutub = Allah, yeryüzünde sarsılmayasınız diye köklü dağlar, yolunuzu şaşırmayasınız diye nehirler ve yollar meydana getirdi.

 Suat Yıldırım = Hem dünya hareketiyle sizi sarsmasın diye, yeryüzüne sabit dağlar koydu. Amaçlarınıza ermeniz için ırmaklar, geçitler yerleştirdi.

 Süleyman Ateş = Sizi sarsar diye arza ağır baskılar attı, ırmaklar ve yollar yaptı ki doğru yolu bulasınız (amaçlarınıza eresiniz).

 Tefhim-ul Kuran = Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.

 Ümit Şimşek = Allah, sizi sarsmasın diye yere sağlam dağlar dikti, yolunuzu bulun diye nehirler ve yollar yarattı.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sizi çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve doğruya ulaşmanız umulmaktadır.

 İskender Ali Mihr = Ve sizinle sarsılır diye (sarsılmamanız için), yeryüzünde dağlar oluşturdu. Nehirler ve yollar (oluşturdu). Böylece yolunuzu bulursunuz (hidayete erersiniz).

 İlyas Yorulmaz = Yeryüzüne sizin için referans olsun diye dağlar, nehirler ve yollar yerleştirdik ki, (gideceğiniz) yollarınızı onlarla doğru bulursunuz.