وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Ve lâ temessûhâ bi sûin fe ye’huzekum azâbu yevmin azîm(azîmin).
ve lâ temessû-hâ | : ve ona dokunmayın |
bi | : ile |
sûin | : kötülük |
fe | : o zaman, öyleyse |
ye’huze-kum | : sizi alır (yakalar) |
azâbu | : bir azap |
yevmin | : gün |
azîmin | : büyük |
Diyanet İşleri = “Sakın ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ona kötülükle dokunmayın, sonra pek büyük bir günün azâbı, helâk eder sizi.
Abdullah Parlıyan = Öyleyse, sakın ona bir kötülük yapmayın, sonra pek büyük bir günün azabı helak eder sizi.”
Adem Uğur = Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir.
Ahmed Hulusi = "(Sakın) ona kötülük yapmayın. (Aksi takdirde) sizi çok güçlü bir sürecin azabı yakalar. "
Ahmet Tekin = 'Ona kötü niyetle el sürmeyin. Yoksa büyük bir günün azâbı sizin işinizi bitirir.'
Ahmet Varol = Ona bir kötülük dokundurmayın yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalar.
Ali Bulaç = "Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar.
Ali Fikri Yavuz = Sakın ona bir fenalıkla dokunmayın ki, bu yüzden sizi büyük bir günün azabı yakalar.”
Ali Ünal = “Sakın ona bir fenalık yapayım demeyin. Yoksa çok müthiş olacak bir günde bir felâket başınıza çöküverir.”
Bayraktar Bayraklı = “Ona bir kötülük yapmayınız! Aksi takdirde başınıza büyük bir felaket gelir.”
Bekir Sadak = (155-15) 6 Salih: «Iste belge bu devedir. Kuyudan su icmek hakki belirli bir gun onun ve belirli bir gun de sizindir; sakin ona bir kotuluk yapmayin, yoksa sizi buyuk gunun azabi yakalar» dedi.
Celal Yıldırım = Sakın ona kötü (niyetle) dokunmayın ; sonra büyük bir azâb sizi yakalar» dedi.
Cemal Külünkoğlu = (155-156) (Salih,) şöyle dedi: “İşte bir dişi deve! Onun (belli bir gün) su içme hakkı var, sizin de belli bir gün su içme hakkınız vardır. Sakın ona bir kötülük dokundurmayın! Sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar.”
Diyanet İşleri (eski) = (155-156) Salih: ' İşte belge bu devedir. Kuyudan su içmek hakkı belirli bir gün onun ve belirli bir gün de sizindir; sakın ona bir kötülük yapmayın, yoksa sizi büyük günün azabı yakalar' dedi.
Diyanet Vakfi = Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir.
Edip Yüksel = 'Ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün cezasına çarpılırsınız.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin ki o yüzden sizi büyük bir günün azâbı yakalar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = sakın ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalar.» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir.»
Gültekin Onan = "Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar."
Harun Yıldırım = Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir.
Hasan Basri Çantay = «Ona bir kötülükle ilişmeyin. Sonra sizi büyük bir günün azâbı yakalar».
Hayrat Neşriyat = 'Ve ona bir kötülükle ilişmeyin! Yoksa (dehşeti pek) büyük bir günün azâbı sizi yakalar!'
İbni Kesir = Sakın ona bir kötülük yapmayın. Yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir.
Kadri Çelik = “Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar.”
Muhammed Esed = öyleyse, sakın ona bir kötülük yapmayın, yoksa büyük, çetin bir günün azabı gelip sizi bulur!" dedi.
Mustafa İslamoğlu = Sakın ola ona bir kötülük yapayım demeyin! Bu takdirde sizi korkunç bir günün azabı yakalar."
Ömer Nasuhi Bilmen = (155-156) Dedi ki: «İşte bu bir dişi devedir. Bunun için belli bir günde bir su içme hakkı vardır, sizin için de malum bir günde bir su içme hakkı vardır. Ve buna bir kötülük ile dokunmayın, sizi hemen pek büyük bir günün azabı yakalar.»
Ömer Öngüt = “Sakın ona bir kötülük yapmayın. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar. ”
Şaban Piriş = Sakın ona bir kötülük etmeyin; yoksa sizi korkunç bir günün azabı yakalar.
Sadık Türkmen = Sakın ona bir kötülük dokundurmayın, yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar.”
Seyyid Kutub = Ona bir kötülük dokundurmayınız. Yoksa Büyük Gün'ün azabına çarpılırsınız.'
Suat Yıldırım = (155-156) Salih: "İşte mûcize, şu dişi deve! Nöbetleşe olarak, kuyudan bir onun içme sırası, belirli günde de sizin içme sıranız olsun. Sakın ona fenalık dokundurayım demeyin, yoksa sizi müthiş bir günün azabı bastırıverir." dedi.
Süleyman Ateş = "Sakın, ona bir kötülük dokundurmayın, sonra büyük bir günün azâbı sizi yakalar."
Tefhim-ul Kuran = «Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar.»
Ümit Şimşek = 'Sakın ona kötü bir niyetle el sürmeyin; yoksa büyük bir günün azabına tutulursunuz.'
Yaşar Nuri Öztürk = "Ona kötülükle ilişmeyin. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar."
İskender Ali Mihr = Ve ona kötülükle dokunmayın. (Dokunursanız) o zaman büyük günün azabı sizi alır (yakalar).
İlyas Yorulmaz = “Sakın ola deveye bir kötülük yapmayın. Yoksa size büyük bir günün azabı dokunur” dedi.