كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ
Kellâ innehum an rabbihim yevme izin le mahcûbûn(mahcûbûne).
kellâ | : hayır |
inne-hum | : muhakkak ki onlar |
an rabbi-him | : Rab’lerinden |
yevme izin | : o gün |
le | : mutlaka, elbette |
mahcûbûne | : hicaplanmış, perdelenmiş olanlardır |
Diyanet İşleri = Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = İş öyle değil, hayır, şüphe yok ki onlar, o gün elbette Rablerinin lütfünden, bir perdeyle, bir engelle uzak kalırlar.
Abdullah Parlıyan = Elbette onlar o gün Rablerinin rahmetinden yoksun bırakılacaklardır veya onlar o gün Rablerini göremeyeceklerdir.
Adem Uğur = Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.
Ahmed Hulusi = Hayır! Muhakkak ki onlar, o gün, elbette Rablerinden perdelidirler!
Ahmet Tekin = Başlarına gelecekleri düşünsünler. Onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.
Ahmet Varol = Hayır. Onlar o gün Rabblerinden perdelenmişlerdir. [2]
Ali Bulaç = Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz = Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir.
Ali Ünal = Hayır, asla! O gün onlar, Rabbilerinın yakınlığından ve O’nun rahmetinden mahrum kalacaklardır.
Bayraktar Bayraklı = Hayır! Doğrusu, o gün Rablerinden perdelenmiş olacaklardır.
Bekir Sadak = Hayir; dogrusu onlar o gun, Rablerinden yoksun kalacaklardir.
Celal Yıldırım = Hayır, (iş bu kadar do değil), onlar o gün elbette Rablarından (O'nu görmekten, rahmetine, yüce nimetlerine ermekten) perde arkasında (mahrum ve mahcûb) kalacaklardır.
Cemal Külünkoğlu = Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilecekler.
Diyanet İşleri (eski) = Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır.
Diyanet Vakfi = Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.
Edip Yüksel = Doğrusu, o gün onlar Rab'lerinden perdelenir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hayır hayır! Muhakkakki onlar o gün rablarından hicabda kalacaklar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrum kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.
Gültekin Onan = Hayır; gerçekten onlar, rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.
Harun Yıldırım = Elbette onlar o gün Rablerinin rahmetinden yoksun bırakılacaklardır veya onlar o gün Rablerini göremeyeceklerdir.
Hasan Basri Çantay = Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat'iyyen mahrumdurlar.
Hayrat Neşriyat = Hayır! Şübhesiz onlar, o gün Rablerinden gerçekten perdelenmiş olan kimselerdir(O’nu göremezler)!
İbni Kesir = Hayır doğrusu onlar, o gün Rabblarından kesinlikle mahrumdurlar.
Kadri Çelik = Hayır! Gerçekten onlar, rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.
Muhammed Esed = Elbette onlar, o Gün Rablerin(in rahmetin)den yoksun bırakılacaklar:
Mustafa İslamoğlu = Bundan daha beteri de var: Elbet onlar o gün Rablerinden mahrum kalacaklar;
Ömer Nasuhi Bilmen = Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.
Ömer Öngüt = Hayır! Muhakkak ki onlar o gün Rablerini görmekten mahrum kalacaklardır.
Şaban Piriş = -Hayır! Gerçek şu ki, onlar o gün Rab’lerinden mahrum olanlardır.
Sadık Türkmen = Hayır, hayır! Şüphesiz onlar o gün Rablerinin rahmetinden yoksundurlar!
Seyyid Kutub = Hayır, şüphesiz onlar o gün, Rabblerinden mahrum kalacaklardır.
Suat Yıldırım = Hayır! Hayır! Bu, cezasız kalmayacak. Onlar, o gün Rab’lerini görmekten mahrum kalacaklardır.
Süleyman Ateş = Hayır, doğrusu onlar, o gün Rablerinden perdelenmişlerdir.
Tefhim-ul Kuran = Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.
Ümit Şimşek = Heyhat! Onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Hayır! Onlar o gün Rablerine karşı tam bir şekilde perdelenmişlerdir.
İskender Ali Mihr = Hayır, muhakkak ki onlar izin günü Rab’lerinden elbette perdelenmiş olanlardır (Rab’lerini göremezler).
İlyas Yorulmaz = Onlar hesap günü Rablerine karşıda kesinlikle mahcup duruma düşecekler.