وَلَوْ أَلْقَى مَعَاذِيرَهُ
Ve lev elkâ meâzîrahu.
ve lev | : ve olsa bile |
elkâ | : ilka etti, ortaya attı, belirtti, beyan etti |
meâzîre-hu | : onun mazeretleri, özürleri, sebepleri |
Diyanet İşleri = (14-15) Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Özürlerini ortaya dökse de.
Abdullah Parlıyan = Mazeretler bulup kendi yaptıklarını gizlemeye çalışsa bile.
Adem Uğur = İsterse özürlerini sayıp döksün.
Ahmed Hulusi = Mazeretlerini öne sürse bile (bir şey değişmez)!
Ahmet Tekin = Mazeretlerini sayıp dökse de, gizlemeye çalışsa da nafiledir.
Ahmet Varol = Mazeretlerini ortaya atsa bile.
Ali Bulaç = Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
Ali Fikri Yavuz = Bütün mazeretlerini ortaya dökse de, (yine nefsinde gerçeği bilir. İnsan tamamen kendini kontrol edebilecek durumdadır.)
Ali Ünal = Türlü türlü mazeretler ileri sürse de.
Bayraktar Bayraklı = Her türlü özrünü sayıp dökse de.
Bekir Sadak = (14-15) Ozurlerini sayip dokse de, insanoglu, artik kendi kendinin sahididir.
Celal Yıldırım = (14-15) insan birtakım özürler ileri sürse bile, o kendine karşı duyup gören bir şahittir.
Cemal Külünkoğlu = (14-15) Aslında insan birtakım mazeretler ileri sürse de kendi nefsine (yaptıklarına) karşı şahit olacaktır.
Diyanet İşleri (eski) = (14-15) Özürlerini sayıp dökse de, insanoğlu, artık kendi kendinin şahididir.
Diyanet Vakfi = İsterse özürlerini sayıp döksün.
Edip Yüksel = Birtakım özürler ortaya atsa da...
Elmalılı Hamdi Yazır = Dökse de ortaya ma'ziretlerini
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Mazeretlerini ortaya (sayıp) dökse de!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir takım özürler ortaya atsa da.
Gültekin Onan = Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
Harun Yıldırım = Bütün mazeretlerini ortaya koysa bile.
Hasan Basri Çantay = Velev ki o, (bütün) ma'ziretlerini (meydana) atmış olsun.
Hayrat Neşriyat = (14-15) Daha doğrusu insan, (kurtulmak için, bütün) ma'zeretlerini ortaya atsa da, kendi nefsine (bizzat kendisi) şâhiddir!
İbni Kesir = Ma'zeretlerini sayıp dökse de.
Kadri Çelik = Kendi mazeret ve bahanelerini (mazur görünmek için) sayıp dökse de.
Muhammed Esed = mazeretler bulup kendi (yaptıkları)nı gizlemeye çalışsa bile.
Mustafa İslamoğlu = türlü mazaretler ortaya koymuş olsa bile...
Ömer Nasuhi Bilmen = Velev ki, mazeretlerini ortaya atmış bulunsun.
Ömer Öngüt = İsterse günahlarını örtmek için özürlerini sayıp döksün.
Şaban Piriş = İsterse özür beyan etsin.
Sadık Türkmen = Her türlü mazeretler ortaya atsa da...
Seyyid Kutub = Birtakım mazeretler ileri sürse de.
Suat Yıldırım = (14-15) Türlü türlü mazeretler öne sürse de, Artık insan, kendisi hakkında şahit olur.
Süleyman Ateş = Birtakım özürler ortaya atsa da.
Tefhim-ul Kuran = Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
Ümit Şimşek = Mazeretlerini sayıp dökse bile.
Yaşar Nuri Öztürk = Dökse de ortaya tüm mazeretlerini.
İskender Ali Mihr = Ve mazeretlerini beyan etse bile.
İlyas Yorulmaz = Her ne kadar mazeretler ortaya atsa da.