Önceki Ayet Sonraki Ayet  
44. Sûre Duhân/15

 إِنَّا كَاشِفُو الْعَذَابِ قَلِيلًا إِنَّكُمْ عَائِدُونَ

  İnnâ kâşifûl azâbi kalîlen innekum âidûn(âidûne).

Kelime Karşılaştırma
innâ : muhakkak ki biz
kâşifû : giderenler, kaldıranlar
el azâbi : azap
kalîlen : az, biraz
inne-kum : muhakkak ki siz
âidûne : dönecek olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki birazcık gidereceğiz azâbı, fakat gene şüphe yok ki kâfirliğe döneceksiniz.

 Abdullah Parlıyan = Biz yine de bu azabı birazıcık kaldıracağız, oysa siz kendi saplantılarınıza yeniden döneceksiniz, ama

 Adem Uğur = Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki biz o azabı birazcık açıp kaldırırız. . . (Ne var ki) siz eski hâlinize geri dönersiniz.

 Ahmet Tekin = Biz, o azâbı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka, eski halinize dönersiniz.

 Ahmet Varol = Biz azabı az bir süre kaldıracağız ama siz yine (küfre) döneceksiniz.

 Ali Bulaç = Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.

 Ali Fikri Yavuz = Biz o (vaadettiğimiz açlıktan ibaret) azabı biraz kaldıracağız. Fakat siz yine (küfre) döneceksiniz.

 Ali Ünal = Haydi o azabı bir süreliğine kaldıralım; siz hemen eski halinize döner (ve tekrar aynı cezaya çarptırılır, en sonunda da ebedî azaba müstahak olursunuz),

 Bayraktar Bayraklı = Biz azabı biraz kaldırırsak, siz yine eski halinize dönersiniz.

 Bekir Sadak = N/A

 Celal Yıldırım = Biz, azabı elbette sizden biraz kaldıracağız ama siz (yine de inkâr ve kötülüğe) döneceksiniz.

 Cemal Külünkoğlu = Biz, az bir süre için (bu) azabı (sizden) kaldıracağız. Ama siz, (azap kalktıktan sonra eski halinize) döneceksiniz.

 Diyanet İşleri (eski) = Biz sizden azabı az bir süre için kaldıracağız, siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz.

 Diyanet Vakfi = Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

 Edip Yüksel = Biz azabı birazcık kaldıracağız; ama siz yine döneceksiniz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Biz o azâbı biraz biraz açacağız, fakat siz yine döneceksiniz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz o azabı biraz açacağız, fakat siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz.

 Gültekin Onan = Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.

 Harun Yıldırım = Biz sizden bu azabı biraz açıpgidereceğiz; fakat şüphesiz siz, yine geri dönenlersiniz.

 Hasan Basri Çantay = Biz bu (duman) azâbı (nı) biraz açıp kaldıracağız. (Fakat) siz, şübhe yok ki, tekrar dönücülersiniz.

 Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki biz, (sizden) azâbı biraz açı(verip kaldırı)cılarız; (ama) siz gerçekten yine (küfre) dönecek olan kimselersiniz.

 İbni Kesir = Biz, az bir süre için azabı kaldıracağız. Ama siz, eski halinize döneceksiniz.

 Kadri Çelik = Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine inkâra) dönecek olanlarsınız siz.

 Muhammed Esed = Biz (yine de) bu azabı kısa bir süre erteleyeceğiz, oysa siz (kendi saplantılarınıza) yeniden döneceksiniz; (ama)

 Mustafa İslamoğlu = Elbet Biz cezayı bir süreliğine askıya alacağız, fakat siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak Biz, o azabı biraz açıcılarız, sizler ise şüphe yok ki, dönüvericilersiniz.

 Ömer Öngüt = Biz, azabı biraz kaldıracağız, siz tekrar (eski halinize) döneceksiniz.

 Şaban Piriş = -Biz, azabı biraz kaldırırız siz de tekrar dönerseniz.

 Sadık Türkmen = Biz azabı birazcık kaldırırız, ancak siz yine de eski halinize dönersiniz.

 Seyyid Kutub = Biz sizden azabı birazcık kaldıracağız, fakat siz yine inkara döneceksiniz.

 Suat Yıldırım = Azabı üzerinizden biraz kaldıracağız, fakat siz yine eski halinize döneceksiniz.

 Süleyman Ateş = Biz sizden azâbı birazcık kaldırırız ama siz yine (inkârınıza) dönersiniz.

 Tefhim-ul Kuran = Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.

 Ümit Şimşek = Biz azabı biraz kaldıracak olsak siz yine inkâra dönersiniz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz azabı biraz kaldırırız; siz eski halinize tekrar dönersiniz.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki siz (şirke) dönecek olanlarsınız.

 İlyas Yorulmaz = (Dünyadaki) Azabı kaldıracak yine biziz ve kesinlikle bize dönücülersiniz.