وَإِن جَاهَدَاكَ عَلى أَن تُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا وَصَاحِبْهُمَا فِي الدُّنْيَا مَعْرُوفًا وَاتَّبِعْ سَبِيلَ مَنْ أَنَابَ إِلَيَّ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Ve in câhedâke alâ en tuşrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutı’humâ ve sâhibhumâ fîd dunyâ ma’rûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyye, summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
ve in | : ve eğer |
câhedâ-ke | : o ikisi seninle mücâdele ederlerse |
alâ | : üzerine |
en tuşrike | : senin şirk koşman |
bî mâ | : şey ile |
leyse | : değil, yok, olmadı |
leke | : senin |
bi-hî | : ona ait, onunla |
ilmun | : bilgi, ilim |
fe | : o zaman, o taktirde |
lâ tutı’-humâ | : onlara (o ikisine) itaat etme |
ve sâhib-humâ | : ve ikisini sahip ol |
fî ed dunyâ | : dünyada |
magrûfen | : iyilikle, ma’rufla, güzellikle |
vettebi’ (ve ittebi’) | : ve tâbî ol |
sebîle | : yol |
men | : kim |
enâbe | : yöneldi |
ileyye | : bana |
summe | : sonra |
ileyye | : bana |
merciu-kum | : sizin rücunuz, dönüşünüz |
fe | : o zaman |
unebbiu-kum | : size haber vereceğim |
bi mâ | : şeyleri |
kuntum | : oldunuz |
ta’melûne | : yapıyorsunuz |
Diyanet İşleri = “Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz ancak banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Eğer o hususta bir bilgin olmadığı halde, bana şirk koşman için savaşırlarsa seninle, itâat etme onlara ve dünyâda iyilik et onlara ve dönüp benim itâatimi kabûl edenlerin yoluna uy, sonra dönüp geleceğiniz yer, benim tapımdır; neler yaptığınızı ben haber vereceğim size.
Abdullah Parlıyan = Anne babana saygılı ol, eğer onlar hakkında hiçbir delil ve bilgi bulunmayan bir şeyi, körü körüne bana ortak koşman için uğraşırlar ve ağırlıklarını koyarlarsa, onlara bu hususta itaat etme, dünyada onlara iyilik et ve bana yönelen kimsenin yoluna uy. Sonunda hepiniz bana döneceksiniz ve o zaman hayatta iken, yapmış olduğunuz herşeyi gerçek şekliyle size haber vereceğim.
Adem Uğur = Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.
Ahmed Hulusi = İlmine uymayan bir şeyi bana eş koşman konusunda zorlarlarsa o ikisine itaat etme! Dünyalık konusunda o ikisiyle (iyi) geçin; bana yönelenin yoluna tâbi ol! Sonra geri dönüşünüz banadır. Yaptıklarınızı size haber vereceğim.
Ahmet Tekin = Eğer anan, baban, seni, lehinde ilmî bir delil ortaya koyamadıkları bir şeyi, ilâhlığımda, otoritemde, mülkümde, tasarruflarımda bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada İslâmî kurallarla örtüşen örfe, hakkaniyete uygun candan dost arkadaş gibi davran. Bana yönelenlerin, bana düşkün olanların, bana bağlananların yolunu, hayat tarzını benimse. Sonunda hesap vermek üzere benim huzuruma getirileceksiniz. O zaman işlediğiniz amelleri bir bir ortaya koyarak sizi hesaba çekeceğim.
Ahmet Varol = Eğer seni, hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa o zaman onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyilikle geçin ve bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz banadır. Böylece ben size yaptıklarınızı haber veririm.
Ali Bulaç = Bununla birlikte, onların ikisi (annen ve baban) hakkında bir bilgin olmayan şeyi bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünya (hayatın)da onlara iyilikle (ma'ruf üzere) sahiplen (onlarla geçin) ve bana 'gönülden, katıksız olarak yönelenin' yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır, böylece ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Ali Fikri Yavuz = Bununla beraber ana-baban, bilmediğin, (hiç saydığın putlardan ve şirkten ibaret) bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, bu takdirde kendilerine itaat etme. Onlara, dünyada iyi bir şekilde sahiblik et ve bana yönelenin (mümin kimsenin) yolunu tut. Sonra dönüb bana geleceksiniz de, ben, size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Ali Ünal = “Eğer annen–baban, Ben’den başkasının ilâh olamayacağı konusundaki kesin bilgine zıt olarak bâtılı taklitle herhangi bir şeyi Bana ortak tanıman için seni zorlayacak olurlarsa, bu hususta onlara itaat etme; fakat dünyada gerektiği ölçüde onlara sahip çık, onlarla iyi geçin. (Her işinde,) bütün gönlüyle Bana yönelmiş, sürekli Benim rızamı arayan insanların yolunu izle. Sonunda hepinizin dönüşü Bana olacak ve Ben de dünyada yaptığınız her şeyi bir bir önünüze serecek ve sizi onlardan sorguya çekeceğim.
Bayraktar Bayraklı = Eğer anne baban seni bir şeyi körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme! Onlarla dünyada iyi geçin! Bana yönelenlerin yoluna uy! Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber vereceğim.
Bekir Sadak = Ey insanoglu! Ana baba, seni, koru korune Bana ortak kosman icin zorlarlarsa, onlara itaat etme; dunya islerinde onlarla guzel gecin; Bana yonelen kimsenin yoluna uy; sonunda donusunuz Bana'dir. O zaman, yaptiklarinizi size bildiririm.
Celal Yıldırım = Eğer anan-baban, hakkında bilgin olmadığı şeyi bana ortak koşman için seninle tartışıp ağırlıklarını koyarlarsa, sakın onlara (bu hususta) itaat etme. Dünya (işlerin)de ise onlara güzel ölçüde destek ol; bana yönelip gönül verenlerin yoluna uy. Sonra da dönüşünüz elbette banadır ; yapageldiğinizi (o zaman) size bir bir haber veririm.
Cemal Külünkoğlu = Şayet onlar seni körü körüne bana şirk koşman için zorlarsa, o zaman onlara itaat etme! Dünya işlerinde onlarla iyi geçin. Bana gönülden yönelenlerin yolunu tut! Sonra dönüşünüz yine banadır. O zaman ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Diyanet İşleri (eski) = Ey insanoğlu! Ana baba, seni, körü körüne Bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla güzel geçin; Bana yönelen kimsenin yoluna uy; sonunda dönüşünüz Bana'dır. O zaman, yaptıklarınızı size bildiririm.
Diyanet Vakfi = Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.
Edip Yüksel = Hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seninle mücadele ederlerse ikisine de uyma. Ancak dünyada onlara iyi davranmalısın. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır ve yaptığınız herşeyi size bildireceğim.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bununla beraber o ikisi de sana sence hakkında bir ılim olmıyan hiçi bana şerik koşturmağa uğraşırlarsa o vakıt onlara itaat etme ve kendilerine Dünyada ma'ruf surette musahabet eyle de bana yüz tutanın yolunu tut, sonra dönüb bana geleceksiniz de ben size yaptıklarınızı haber vereceğim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bununla beraber her ikisi de sana hakkında hiçbir bilgin olmayan hiçi Bana ortak koşturmaya uğraşırlarsa, o vakit onlara itaat etme; onlara dünyada maruf surette iyi ve nazik davran; Bana yüz tutanın yolunu tut; sonra dönüp Bana geleceksiniz; Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bununla beraber eğer her ikisi de bilmediğin bir şeyi, bana ortak koşman hususunda seni zorlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin ve bana yönelenlerin yolunu tut. Sonra dönüşünüz ancak banadır. O zaman ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Gültekin Onan = Bununla birlikte, onların ikisi (annen ve baban), hakkında bir bilgin olmayan şeyi bana şirk koşman için sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünya (hayatın)da onlara iyilikle (maruf üzere) sahiplen (onlarla geçin) ve bana 'gönülden, katıksız olarak yönelenin' yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır, böylece ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Harun Yıldırım = Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.
Hasan Basri Çantay = Eğer onlar sence ilimde (yeri) olmadık her hangi bir şey'i bana eş tutman üzerinde seni zorlarlarsa kendilerine itaat etme. Onlarla dünyâda iyi geçin. Bana dönenlerin yoluna uy. Nihayet dönüşünüz ancak banadır. (O vakit) ben de size ne yapıyordunuz, haber veririm.
Hayrat Neşriyat = Bununla berâber eğer (ana-baban), hakkında bir bilgi sâhibi olmadığın şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, o takdirde onlara itâat etme; ama onlara dünyada iyilikle sâhib çık! Ve bana yönelenlerin yoluna uy! Sonra dönüşünüz ancak banadır; o zaman size yapmakta olduklarınızı haber vereceğim.
İbni Kesir = Şayet onlar seni körü körüne Bana şirk koşman için zorlarsa; onlara itaat etme ve dünya işlerinde onlarla iyi geçin Bana dönenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz yine Bana'dır. O zaman Ben, size yaptıklarınızı bildiririm.
Kadri Çelik = Bununla birlikte onların ikisi (annen ve baban), hakkında bir bilgin olmayan şeyi bana şirk koşman için sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme, dünya işlerinde onlarla güzel geçin ve bana yönelenin yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır, böylece ben de size yapmakta olduklarınızı haber vereceğim.
Muhammed Esed = (Allah diyor ki:) '(Anne babana saygılı ol;) ama eğer senin aklının (ilahlık) yakıştıramayacağı bir şeye Benimle birlikte ilahlık yakıştırman için zorlarlarsa onlara uyma; (o durumda bile) onlara bu dünyada iyilikle davran ve Bana yönelenlerin yolundan git. Sonunda hepiniz Bana döneceksiniz; ve o zaman (hayatta iken) yapmış olduğunuz her şeyi (gerçek şekliyle) size göstereceğim".
Mustafa İslamoğlu = Yine (Allah): "Eğer hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi Bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, asla onlara itaat etme! Yine de onlara şu (geçici) dünyada iyi davran ve yönünü Bana dönenlerin yolunu izle! En sonunda elbet Bana döneceksiniz ve yapıp ettiğiniz her şeyin (gerçeğini) size bir bir göstereceğim" (diye buyurur).
Ömer Nasuhi Bilmen = Eğer kendisine hiçbir bilgin olmayan bir şeyi bana şerik koşasın diye sana zorlarlarsa o vakit onlara itaat etme ve kendilerine dünyada maruf veçhile musahip ol ve bana müteveccih olanların yoluna tâbi ol! Sonra dönüşünüz Bana'dır. Neler yapar olmuş olduğunuzu size haber vereceğim.
Ömer Öngüt = Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme! Onlarla dünyada iyi geçin. Bana dönenlerin yoluna uy! Sonra dönüşünüz ancak banadır. O zaman ben de size yaptıklarınızı haber veririm.
Şaban Piriş = Eğer seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi, bana ortak koşman için zorlarlarsa sakın onlara itaat etme, onlarla dünyada hoşca geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz yine banadır. Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Sadık Türkmen = Eğer o ikisi; hakkında bilgin olmayan birtakım şeyleri, Bana ortak koşmaya zorlarlarsa, bu konuda onlara boyun eğme/itaat etme ve (bu durumda bile) onlara bu dünyada sahip çık/iyi bak. Ve Bana yönelen (nimet sahibi) kimselerin yoluna uy! Sonra dönüşünüz Banadır/Benim katımadır; yapmış olduğunuz şeyleri size haber veririm.
Seyyid Kutub = Eğer onlar seni körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla iyi geçin, Allah'a yönelen kimsenin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır. O zaman size yaptıklarınızı haber vereceğim.
Suat Yıldırım = "Eğer onlar seni, şerik olduğuna dair hiçbir bilgin olmadığı şeyleri, Bana ortak saymaya zorlarlarsa sakın onlara itaat etme! Ama o durumda da kendileriyle iyi geçin, makul bir tarzda onlara sahip çık! Bana yönelen olgun insanların yolunu tut! Sonunda hepinizin dönüşü Bana olacak ve Ben işlediklerinizi tek tek size bildirip karşılığını vereceğim.
Süleyman Ateş = "Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itâ'at etme. Onlarla dünyâ (işlerin)de iyi geçin ve bana yönelen kimsenin yoluna uy. Sonra dönüşünüz banadır; (o zaman ben) size yaptıklarınızı haber vereceğim" (diye öğüt verdik).
Tefhim-ul Kuran = Bununla birlikte, onların ikisi (annen ve baban) hakkında bir bilgin olmayan şeyi bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünya (hayatın)da onlara iyilikle (ma'ruf üzere) sahiplen (onlarla geçin) ve bana 'gönülden, katıksız olarak yönelenin' yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır, böylece ben de size yapmakta olduklarınızı haber vereceğim.»
Ümit Şimşek = Eğer onlar, ilâhlığına dair hiçbir bilgin olmayan birşeyi Bana ortak koşman için seni zorlayacak olurlarsa, o zaman onlara itaat etme. Yine de dünyada onlarla iyi geçin. Sen, Bana yönelenlerin yolunu izle. Sonra dönüşünüz Banadır; yapmış olduklarınızı Ben size bildiririm.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer onlar, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada örfe uygun geçin; ama bana yönelenin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır. Yapıp ettiklerinizi size haber vereceğim.
İskender Ali Mihr = Ve bilgin olmayan bir şey hakkında, şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse, ikisine de itaat etme! Ve dünyada onlara güzellikle sahip ol. Bana yönelenlerin (ruhunu Allah’a ulaştırmayı dileyenlerin) yoluna tâbî ol. Sonra dönüşünüz Banadır. O zaman yaptığınız şeyleri size haber vereceğim.
İlyas Yorulmaz = Ana baba, bilginin olmadığı bir konuda bana ortak koşman için seninle mücadele ederlerse, ikisine de itaat etme. Ancak böyle yapmalarına karşı yinede onlara uygun şekilde sahip çık. Sen yalnızca bana samimi bir şekilde yönelenlerin yoluna uy. Dönüşünüz banadır, sonra yaptıklarınızı size haber vereceğim.