قَالَ يَا مُوسَى إِنِّي اصْطَفَيْتُكَ عَلَى النَّاسِ بِرِسَالاَتِي وَبِكَلاَمِي فَخُذْ مَا آتَيْتُكَ وَكُن مِّنَ الشَّاكِرِينَ
Kâle yâ mûsâ innîstafeytuke alân nâsi bi risâlâtî ve bi kelâmî fe huz mâ âteytuke ve kun mineş şâkirîn(şâkirîne).
kâle | : dedi |
yâ mûsâ | : ey Musa |
innî istafeytu-ke | : muhakkak ki ben seni seçtim |
alâ en nasi | : insanların üstüne |
bi risâlâtî | : gönderdiklerimle, risalelerimle |
ve bi kelâmî | : ve kelâmımla, sözümle |
fe huz | : artık al |
mâ âteytu-ke | : sana verdiğim şeyleri |
ve kun | : ve ol |
min eş şâkirîne | : şükredenlerden |
Diyanet İşleri = (Allah) “Ey Mûsâ! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Öyleyse sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Tanrı, yâ Mûsâ dedi, ben sana peygamberlik vererek ve seninle konuşarak bütün insanlara üstün ettim seni, seçtim seni, sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.
Abdullah Parlıyan = Allah “Ey Musa!” dedi. “Sana ayetler vahyederek ve seninle konuşarak, sana insanların arasında üstün bir yer ayırdım. Sana verdiklerime, sıkı sıkı sarıl ve şükredenlerden ol.”
Adem Uğur = (Allah) Ey Musa! dedi, ben risaletlerimle (sana verdiğim görevlerle) ve sözlerimle seni insanların başına seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.
Ahmed Hulusi = Buyurdu ki: "Ey Musa! Muhakkak ki Ben seni, risâletlerim ve kelâmım ile insanlar üzerine seçtim. . . Al sana verdiğimi ve şükredenlerden (değerlendirenlerden) ol!"
Ahmet Tekin = Allah:'Ey Mûsâ, sana verdiğim peygamberlikle, seninle yaptığım konuşmalarımla, kelâmımla seni insanlar üzerinde seçkin biri kıldım. Sana verdiğime sımsıkı sarıl, şükredenlerden ol.' buyurdu.
Ahmet Varol = (Rabbi): 'Ey Musa! Ben ilahi tebliğlerimle ve seninle konuşmamla, seni insanlara karşı seçkin kıldım. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol!' dedi.
Ali Bulaç = (Allah:) "Ey Musa" dedi. "Sana verdiğim risaletimle ve seninle konuşmamla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol."
Ali Fikri Yavuz = (Allah şöyle) buyurdu: “- Ya Mûsa! Ben, (seni) peygamber göndermemle ve (seninle vasıtasız) kelâm etmemle seni asrının insanları üzerine seçtim. Şimdi şu sana verdiği emir ve yasakları al da şükredenlerden ol.”
Ali Ünal = Allah, şöyle buyurdu: “Ey Musa! Ben seni seçtim ve seni (insanlara iletmek üzere sana vahyettiğim) mesajlarımla ve hitabıma mazhar kılmakla insanlar üzerinde bir mevkie çıkardım. Şimdi sen, (senin için olmayanı talepten vazgeçerek) sana ne vermişsem onu al ve karşılığında her hal, söz ve davranışınla şükredenlerden ol.
Bayraktar Bayraklı = Allah şöyle buyurdu: “Ey Mûsâ! Gönderdiğim âyetlerimle, konuşmamla seni insanların üstüne seçip yücelttim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.”
Bekir Sadak = «Ey Musa! Verdiklerimle ve seninle konusmamla seni insanlar arasindan sectim; sana verdigimi al ve sukret» dedi.
Celal Yıldırım = (Rabbi ona): «Ey Musa!» dedi. «şüphesiz ki seni risâletimle (peygamberlik göreviyle) ve sözümle diğer insanlar arasından seçip üstün kıldım. O halde sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol!» buyurdu.
Cemal Külünkoğlu = (Allah) “Ey Musa!” dedi. “Ben verdiğim (peygamberlik) görevimle ve seninle konuşmamla seni insanların başına seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Ey Musa! Verdiklerimle ve seninle konuşmamla seni insanlar arasından seçtim; sana verdiğimi al ve şükret' dedi.
Diyanet Vakfi = (Allah) Ey Musa! dedi, ben risaletlerimle (sana verdiğim görevlerle) ve sözlerimle seni insanların başına seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.
Edip Yüksel = Dedi ki: 'Musa, mesajlarımla ve seninle konuşmamla seni halkın üzerine seçtim. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Buyurdu ki: ya Musâ! Haberin olsun ben risaletlerimle ve kelâmımla seni o insanların üzerine intihab eyledim, şimdi şu sana verdiğimi al ve şükrünü bilenlerden ol
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah buyurdu ki: «Ey Musa, haberin olsun, Ben, mesajlarımla ve kelamımla seni o insanların üzerine seçtim. Şimdi şu sana verdiğimi al ve şükrünü bilenlerden ol!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah buyurdu: Ey Musa! Sana verdiğim peygamberlikle ve kelâmımla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Sana verdiğime sıkı sarıl ve şükredenlerden ol!
Gültekin Onan = (Tanrı :) "Ey Musa" dedi. "Sana verdiğim risaletimle ve seninle konuşmamla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol."
Harun Yıldırım = Buyurdu ki: “Ey Musa risaletimle ve konuşmamla seni insanlara üstün kıldım. Sana verdiklerimi al da şükredenlerden ol.”
Hasan Basri Çantay = Buyurdu ki: «Ey Musa, ben seni risâletlerimle, kelâmımla (bütün) insanlardan mümtaz kıldım. Şimdi şu sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol».
Hayrat Neşriyat = (Allah) buyurdu ki: 'Ey Mûsâ! Şübhesiz ki ben gönderdiklerimle (sana vahyettiklerimle) ve (seninle) konuşmamla seni insanların üzerine seçtim. Artık (lütfumdan)sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol!'
İbni Kesir = Buyudu ki: Ey Musa; risaletim ve kelamımla seni insanlar arasından seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.
Kadri Çelik = (Allah) “Ey Musa! Seni risaletim ve konuşmamla insanlar üzerinde seçkin kıldım. O halde sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol” dedi.
Muhammed Esed = (Allah): "Ey Musa" dedi, "(sana) ayetler vahyederek ve (seninle) konuşarak sana insanların arasında üstün bir yer ayırdım; sana bahşettiklerime sıkı sıkı sarıl öyleyse; ve şükreden kimselerden ol!"
Mustafa İslamoğlu = (Allah) buyurdu ki: "Ey Musa, mesajlarım yoluyla ve hitabım sayesinde seni insanlar arasından seçip onurlandırdım; öyleyse sana bahşettiklerime sımsıkı sarıl ve şükredenlerden ol!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Buyurdu ki: «Ya Mûsa! Muhakkak Ben, seni risâletlerimle ve kelâmım ile nâs üzerine ihtiyar ettim. İmdi sana verdiğimi al ve şükredicilerden ol.»
Ömer Öngüt = Allah: “Ey Musa! Seni peygamber göndermem ve seninle konuşmamla, seni insanlar arasından seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol!” buyurdu.
Şaban Piriş = -Ey Musa, ben, gönderdiklerimi ve sözlerimi insanlara iletmen için seni seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol! dedi.
Sadık Türkmen = (Allah) buyurdu ki: “Ey Musa! Şüphesiz Ben risaletimle (mesajlarımla) ve seninle konuşmakla, seni insanlar üzerine seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.”
Seyyid Kutub = Allah dedi ki; «Ey Musa, mesajlarımla ve aracısız konuşmamla sana diğer insanlar üzerinde seçkin bir konum bağışladım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol.»
Suat Yıldırım = Allah buyurdu ki: "Mûsâ! Ben seni risaletlerimle, mesajlarımla ve hitabıma mazhar etmemle öbür insanlar arasından seçip mümtaz kıldım.Şimdi şu sana verdiğim nübüvveti al ve bu nimetime şükreden kullarımdan ol!"
Süleyman Ateş = (Allâh) buyurdu ki: "Ey Mûsâ, Ben mesajlarımla ve konuşmamla seni insanların başına seçtim; sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol!"
Tefhim-ul Kuran = (Allah:) «Ey Musa» dedi. «Sana verdiğim risaletimle ve seninle konuşmamla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol.»
Ümit Şimşek = Allah buyurdu ki: 'Ey Musa! Sana vahyettiklerimle ve kelâmımla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol.'
Yaşar Nuri Öztürk = Allah buyurdu: "Ey Musa! Ben, gönderdiğim vahiylerle, konuşmamla seni seçip yücelttim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol."
İskender Ali Mihr = (Allahû Tealâ) şöyle buyurdu: “Ey Musa! Muhakkak ki; Ben, risaletimle ve kelâmımla seni insanların üzerine seçtim. Artık sana verdiğim şeyleri al. Ve şükredenlerden ol.”
İlyas Yorulmaz = Allah “Ey Musa! Sana verdiğim mesajlarla ve seninle konuşmamla insanlar arasından seni seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol” dedi.