وَمِنَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّا نَصَارَى أَخَذْنَا مِيثَاقَهُمْ فَنَسُواْ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُواْ بِهِ فَأَغْرَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَسَوْفَ يُنَبِّئُهُمُ اللّهُ بِمَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ
Ve minellezîne kâlû innâ nasârâ ehaznâ mîsâkahum fe nesû hazzan mimmâ zukkirû bihî fe agraynâ beynehumul adâvete vel bagdâe ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) ve sevfe yunebbiuhumullâhu bimâ kânû yasnaûn(yasnaûne).
ve min ellezîne | : ve o onlardan, olanlardan |
kâlû | : dediler |
innâ nasârâ | : muhakkak ki biz (hıristiyanız) nasârâyiz |
ehaznâ | : aldık |
mîsâka-hum | : onların mîsâkları |
fe nesû | : öyle olduğu halde, gene de, unuttular |
hazzan | : bir pay, hisse |
min mâ zukkirû bi-hî | : onunla uyarıldıkları seyden (hususlardan) |
fe | : bu yüzden, böylece |
agraynâ | : saldık |
beyne-hum(u) | : onların aralarına |
el adâvete | : düşmanlık |
ve el bagdâe | : ve kin |
ilâ yevmi el kıyâmeti | : kıyamet gününe kadar |
ve sevfe | : ve yakında |
yunebbiu-hum(u) | : onlara haber verecek |
allâhu | : Allâh (c.c.) |
bimâ kânû | : ... oldukları şeyleri |
yasnaûne | : yapıyorlar |
Diyanet İşleri = “Biz hıristiyanız” diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple, biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah, ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlardan, biz Nasrânîyiz diyenler de var, onlardan da söz aldık, fakat kendilerine verilen öğütten hisse almayı unuttular, biz de kıyamete dek aralarına düşmanlık ve kin saldık. Allah, onların neler yaptığını bildirecek.
Abdullah Parlıyan = Ve aynı şekilde, biz nesârâyız diyen Hıristiyanlardan da kesin bir söz almıştık; ama onlar da, akıllarından çıkarmamaları gereken şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Bu nedenle, onlar arasında kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Zamanı gelince Allah onlara neler işlediklerini açıkça gösterecektir.
Adem Uğur = Biz hıristiyanlarız diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab'ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.
Ahmed Hulusi = "Biz Nasarayız" diyenlerden de söz almıştık! Bunlar da hatırlatıldıkları şeyden bir hisse almayı unuttular. . . Biz de onların arasına, kıyamet süreci başlayana kadar düşmanlık ve nefret saldık. . . Allâh onlara ne üretip oluşturduklarını gösterecektir.
Ahmet Tekin = 'Biz hristiyanlarız' diyenlerden de kesin sözlerini, taahhütlerini almıştık, ama onlar da kendilerine tebliğ edilenlerin, kitabın ve öğütlerin önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyametin kopacağı güne kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Allah yapmaya devam ettikleri düzenbazlıkları birer birer ortaya koyarak onları hesaba çekecektir.
Ahmet Varol = 'Biz hıristiyanlarız' diyenlerden de kuvvetli söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırlatılanların bir kısmını unuttular. Biz de onların aralarına kıyamet gününe kadar devam edecek bir düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Ali Bulaç = Ve: "Biz hristiyanlarız" diyenlerden kesin söz (misak) almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir.
Ali Fikri Yavuz = “- Biz Hristiyanız” diyenlerden de misâklarını (sağlam sözlerini) almıştık. Derken bunlar da emredildikleri hakikatlerden nasîp almayı (Peygambere iman etmeyi) terk ettiler. Biz de aralarına, kıyamet gününe kadar sürecek kin ve düşmanlık bıraktık. Yakında Allah, onlara, ne işler yaptıklarını haber verecektir.
Ali Ünal = “Biz Nasranîyiz” diyenlerden de sağlam söz almıştık; fakat onlar da kendilerine tebliğ edilip özellikle hatırlatılan hususların en mühim bir kısmını ve onlardan faydalanmayı unuttular. Bu yüzden Biz de, aralarına Kıyamet Günü’ne kadar sürecek düşmanlık ve buğz bıraktık. Gün gelecek ve Allah, âdeta meslek ve sanat haline getirdikleri kötülükleri bir bir yüzlerine çarpacaktır.
Bayraktar Bayraklı = Aynı şekilde “biz Hıristiyanlarız” diyenlerden kesin bir söz almıştık; ama onlar da kendilerine verilen öğütlerin önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple, kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.
Bekir Sadak = «Biz hiristiyaniz» diyenlerden de soz almistik; onlar, kendilerine belletilenin bir kismini unuttular, bu yuzden aralarina kiyamete kadar dusmanlik ve kin saldik. Allah, yapmakta olduklarini kendilerine haber verecektir.
Celal Yıldırım = «Biz, Nasrâniyiz» diyenlerden de kesin söz aldık. (Ne yazık ki) onlar da uyarıldıkları hususlardan nasiplerini unuttular. Bu yüzden aralarına Kıyamet gününe kadar düşmanlık, kin ve nefret sokup bulaştırdık. Allah onlara neler işlediklerini, ne sanatlar kurduklarını haber verecektir.
Cemal Külünkoğlu = “Biz Hristiyan'ız” diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da uyarıldıkları şeylerden bir nasip almayı unuttular. Bu sebeple, biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah, yaptıklarını onlara bildirecek!
Diyanet İşleri (eski) = 'Biz hıristiyanız' diyenlerden de söz almıştık; onlar, kendilerine belletilenin bir kısmını unuttular, bu yüzden aralarına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Diyanet Vakfi = «Biz hıristiyanlarız» diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab'ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.
Edip Yüksel = 'Biz Hristiyanız,' diyenlerden de söz almıştık. Ancak onlar da uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttu. Bu yüzden diriliş gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yaptıkları her şeyi ALLAH onlara bildirecek
Elmalılı Hamdi Yazır = «Biz, Nasarâyız» diyenlerden de misaklarını almıştık derken bunlar da ıhtar edildikleri hakıkatlerin bir çoğunu unuttular, biz de aralarına Kıyamet gününe kadar sürecek buğz-u adavet bıraktık, yarın Allah onlara ne san'atler yaptıklarını haber verecek
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = "Biz hıristiyanız" diyenlerden de antlarını almıştık; derken bunlar da uyarıldıkları gerçeklerin birçoğunu unuttular. Biz de aralarına, kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin bıraktık. Yarın Allah, onlara ne sanatlar yaptıklarını bildirecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Biz hıristiyanız» diyenlerden de söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırlatılan şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Biz de onların arasına, kıyamete kadar sürecek kin ve düşmanlık soktuk. Allah, ne yapmış olduklarını onlara elbette haber verecektir.
Gültekin Onan = Ve: "Biz Hristiyanız" diyenlerden misak almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de kıyamete kadar aralarına kin ve düşmanlık saldık. Tanrı yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir.
Harun Yıldırım = “Biz elbette hristiyanız.” diyenlerden de kesin sözlerini almıştık da kendisiyle hatırlatılanlardan büyük kısmını unuttular. Biz da aralarında kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin yerleştirdik. Allah da onlara yapmakta oldukları şeyleri haber verecektir.
Hasan Basri Çantay = «Biz Nasrânîyiz» diyenlerin de sağlam te'mînâtını almışdık. Neticede onlar da va'z-u ihtaar edildikleri şeylerden bir hıssa almayı unutuverdîler. Biz de aralarına kıyamet gününe kadar düşmanlığı ve kîn-ü buğzu yapışdırdık. Allah onların ne (san'at) ler yapacaklarını ileride kendilerine (gösterib) haber verecekdir..
Hayrat Neşriyat = (Yahudilerden olduğu gibi,) 'Şübhesiz biz hristiyanız' diyenlerden de sağlam sözlerini almıştık; buna rağmen (onlar da) kendisiyle nasîhat edildikleri (kitapları)ndan(İncil’den) bir nasib (almay)ı unuttular. Bu sebeble kıyâmet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin bıraktık. Allah, yapmakta olduklarını ileride (âhirette) kendilerine haber verecektir.
İbni Kesir = Biz, hristiyanız diyenlerden de söz aldık. Onlar da kendilerine öğretilenlerin bir kısmını unuttular. Bu yüzden kıyamete kadar aralarına kin ve düşmanlık saldık. Allah; yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Kadri Çelik = “Biz Hıristiyan'ız” diyenlerin bir kısmından söz almıştık. Onlar, kendilerine belletilenin bir kısmını unuttular da bu yüzden aralarına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine yakında haber verecektir.
Muhammed Esed = Ve (aynı şekilde), "Biz Hristiyanız!" diyenlerden kesin bir taahhüt almıştık; ama onlar da, akıllarından çıkarmamaları emredilen şeylerin çoğunu unutmuşlardır; bu nedenle, onlar arasında Mahşer Gününe kadar (sürecek) düşmanlık ve kini arttırdık: ve zamanı geldiğinde Allah onlara neler işlediklerini gösterecektir.
Mustafa İslamoğlu = "Biz Nasara'yız" diyenlerden de kesin bir taahhüt almıştık; onların (takipçileri) de uyarıldıkları şeyden hisse kapmayı unuttular. Bu yüzden onları, aralarında Kıyamet Günü'ne kadar sürecek düşmanlık ve nefrete mahkum ettik. Zamanı gelince, Allah kendilerine yaptıkları her şeyi bir bir haber verecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve, «Biz nâsarayız» diyenlerden de ahdlerini almış idik. Sonra ihtar edilmiş oldukları şeyden nasibdar olmayı unuttular. Artık Biz de onların arasına Kıyamet gününe kadar adâvet ve buğz bıraktık. Ve Allah Teâlâ neler yapmış olduklarını yakında haber verecektir.
Ömer Öngüt = “Biz hıristiyanız” diyenlerden de söz almıştık. Onlar da uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Bu yüzden kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah yaptıklarını kendilerine haber verecektir.
Şaban Piriş = -Biz Hıristiyan'ız, diyenlerden de söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırlatılandan ders almayı unuttular, bu yüzden aralarına kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Sadık Türkmen = “biz hristiyaniz” diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple birbirleri ile aralarında, kıyamet günü son bulacak bir düşmanlık ve kin oluştu. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
Seyyid Kutub = Biz hristiyanız diyenlerden de kesin söz almıştık. Fakat onlar da kendilerine verilen öğütlerin başlıcalarını unuttular. Bu yüzden kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Allah şimdi yaptıklarını ilerde onlara tek tek bildirecektir.
Suat Yıldırım = "Biz Nasrani’yiz, Hırıstiyanız" diyenlerden de kesin söz aldık. Fakat onlar da kendilerine tebliğ olunan derslerden bir çoğunu unuttular. Bu yüzden Biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek kin ve nefret bıraktık. Allah onların meslek haline getirdikleri bu işleri bir bir yüzlerine çarpacaktır. [KM, İşaya 19,2]
Süleyman Ateş = "Biz hıristiyanız" diyenlerin de sözünü almıştık, ama kendilerine öğütlenen şeyden pay almayı unuttular. Bu yüzden kıyâmet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allâh, onlara, ne yaptıklarını haber verecektir.
Tefhim-ul Kuran = Ve: «Biz hıristiyanlarız» diyenlerden kesin söz almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir.
Ümit Şimşek = 'Biz Hıristiyanız' diyenlerden de ahit almıştık; onlar da kendilerine verilen öğütten nasiplerini unuttular. Biz de onların aralarına kıyamet gününe kadar sürecek bir kin ve düşmanlık saldık. Neler işleyip durduklarını Allah onlara bildirecektir.
Yaşar Nuri Öztürk = "Biz Hıristiyanlarız!" diyenlerden de mîsaklarını almıştık. Onlar da öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular. Bu yüzden, aralarına kıyamete değin düşmanlık ve şiddetli nefret saldık. Sınaat/teknoloji olarak ürettikleri şeylerin ne olduğunu Allah onlara yakında haber verecektir.
İskender Ali Mihr = Ve “muhakkak ki biz nasârâyız” diyenlerden misaklarını aldık, gene de uyarıldıkları hususlardan (kendilerine hatırlatılan şeyden) bir pay almayı (nasiplerini) unuttular. Bu yüzden kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık, kin ve nefret saldık. Allah yakında, onlara yapmış olduklarını haber verecek.
İlyas Yorulmaz = Biz Nasraniyyiz (Hırıstiyannız) diyenlerden de sağlam bir söz almıştık. Sonra onlar Allah’ın uyarıcı ayetlerinden bir kısmını unuttular. Bizde aralarına kıyamete kadar sürecek bir düşmanlık ve kin soktuk. Allah yaptıklarını onlara haber verecektir.