قُلْ أَتُحَآجُّونَنَا فِي اللّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ وَلَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ وَنَحْنُ لَهُ مُخْلِصُونَ
Kul e tuhâccûnenâ fîllâhi ve huve rabbunâ ve rabbukum, ve lenâ â’mâlunâ ve lekum a’mâlukum ve nahnu lehu muhlisûn(muhlisûne).
kul | : de, söyle |
e | : mı |
tuhâccûne-nâ | : bizimle mücâdele ediyorsunuz |
fî | : hakkında |
allâhi | : Allah |
ve huve | : ve o |
rabbu-nâ | : bizim Rabbimiz |
ve rabbu-kum | : ve sizin Rabbiniz |
ve lenâ | : ve bizim |
â’mâlu-nâ | : bizim amellerimiz |
ve lekum | : ve sizin |
a’mâlu-kum | : sizin amelleriniz |
ve nahnu | : ve biz |
lehu | : ona |
muhlisûne | : muhlisler, ihlâs sahibi olanlar |
Diyanet İşleri = Onlara de ki: “Allah hakkında mı bizimle tartışıp duruyorsunuz? Hâlbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aittir. Biz O’na gönülden bağlanmış kimseleriz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Allah hakkında bizimle mücadeleye mi girişiyorsunuz? O, bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbiniz. Bizim yaptıklarımız bize ait, sizin yaptıklarınız size. ve biz, bütün kalbimizle Allah'a bağlıyız.
Abdullah Parlıyan = Söyle onlara, Allah bizim ve sizin Rabbiniz iken O'nun hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na bütün samimiyetimizle bağlanmışızdır.
Adem Uğur = De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, O'nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız.
Ahmed Hulusi = De ki: "Allâh hakkında bizle mi tartışıyorsunuz? O, Rabbimiz ve Rabbinizdir! Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız (-ın sonuçları da) sizedir. Biz O'na ihlâsla yönelenleriz. "
Ahmet Tekin = 'Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, Allah hakkında deliller getirerek bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Bizim amellerimizin karşılığı, mükâfatı bize âit, sizin amellerinizin sorumluluğu ve cezası da size aittir. Biz O’na, ihlâs ile, samimiyetle bağlanan, ibadet eden kullarız.' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Siz Allah hakkında bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptığımız işler bize, sizin yaptığınız işler sizedir. Biz O'na gönülden bağlıyız.'
Ali Bulaç = De ki: "O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, bizimle Allah hakkında (sözde kanıtlarla) tartışmalara mı giriyorsunuz? Bizim amellerimiz bizim, sizin de amelleriniz sizindir. Biz, O'na gönülden bağlanmış (muhlis) olanlarız."
Ali Fikri Yavuz = Ey Habibim, onlara söyle: “-Allah’ın dininde ve O’na bağlanmakla üstün olmada bizimle çekişip mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbiniz. (Ona kulluk yapmak herkese vâcibdir). Yaptıklarımızın mükâfatı bize, sizin yaptıklarınızın cezası da size aittir. Biz ona özümüzle bağlanmışız.
Ali Ünal = De ki: “(Sanki O, ancak Hıristiyan veya Yahudi olmakla hidayete ulaşılabilir ve Cennet’e girilebilir demiş gibi) Allah hakkında bizimle münazara ve mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, hem bizim Rabbimiz, hem de sizin Rabbinizdir; (bize Din adına hangi esasları indiriyorsa, size de aynı o esasları indirdi. Bununla beraber, eğer siz kendi iddianızda ısrarlı iseniz, bu takdirde) bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız ise size. Biz, bütün inanç ve davranışlarımızda O’nun buyruklarını gözeten ve O’nun rızası peşinde olan (muhlis)leriz.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Allah hakkında bizimle mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimizdir, sizin de. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlanmışız.”
Bekir Sadak = De ki: «Bizim ve sizin Rabbiniz olan Allah hakkinda bize karsi huccet mi gosteriyorsunuz? Bizim yaptiklarimiz kendimize, sizin yaptiklariniz de kendinize aittir. Biz O'na karsi samimiyiz".
Celal Yıldırım = De ki: Allah hakkında bizimle tartışıp çekişiyor musunuz? Halbuki O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimizin (karşılığı) bize aittir, sizin işlediklerinizin (karşılığı) size aittir. Biz ancak O'na içten gelen katıksız bir ciddiyet ve samimiyetle bağlanmışızdır.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Allah hakkında bizimle didişmeye mi gireceksiniz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da sizedir. Biz kendimizi yalnızca O'na gönülden adamışız (tam bir samimiyetle sadece O'na bağlıyız).”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Bizim ve sizin Rabbiniz olan Allah hakkında bize karşı hüccet mi gösteriyorsunuz? Bizim yaptıklarımız kendimize, sizin yaptıklarınız de kendinize aittir. Biz O'na karşı samimiyiz'.
Diyanet Vakfi = De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, O'nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız.
Edip Yüksel = 'Bizimle ALLAH hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Biz işlediğimizden, siz de işlediğinizden sorumlusunuz. Biz kendimizi sadece O'na adadık,' de.
Elmalılı Hamdi Yazır = deki Allah hakkında bizimle mücadele mi edeceksiniz? Halbuki o bizim de Rabbimiz sizin de, ve bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size, ancak biz ona muhlıslarız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Siz Allah hakkında bizimle mücadele mi edeceksiniz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size. Ancak biz O'na samimiyetle bağlılarız.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Allah hakkında bizimle didişmeye mi gireceksiniz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size. Şu kadar var ki, biz O'na ihlas ile sarılıyoruz.
Gültekin Onan = De ki: "Bizimle Tanrı hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa O bizim de rabbimiz, sizin de rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Biz O'na gönülden bağlanmış (muhlis) olanlarız".
Harun Yıldırım = De ki: "O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde bizimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz?! Bizim yaptıklarımız bizim, sizin yaptıklarınız da sizindir. Biz O’na karşı ihlaslı olanlarız.”
Hasan Basri Çantay = De ki (Habîbim) : «Siz (Arabdan bir peygamber geldi diye) bizimle Allah hakkında çekişiyor musunuz? Halbuki o bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. (Dilediğini O seçer) Bizim yapdıklarımız (ın mükâfatı) bize, sizin yapdıklarınız (ın mücâzâtı) size âid. Biz ona bütün samîmiyyetimizle bağlanmışızdır».
Hayrat Neşriyat = De ki: 'O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu hâlde, Allah(’ın bizden bir peygamber göndermesi) hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Hâlbuki bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de sizedir. Çünki biz, O’na karşı samîmî olan kimseleriz.'
İbni Kesir = Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Halbuki O, bizimde Rabbımız, sizim de Rabbınızdır. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aittir. Biz O'na muhlis kullarız, de.
Kadri Çelik = De ki: “Allah hakkında bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir ve bizim amellerimiz kendimize, sizin amelleriniz de kendinize aittir. Biz O'na ihlâs üzere bağlananlarız.”
Muhammed Esed = (Yahudi ve Hıristiyanlara) de ki: "Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Nasıl olur? O, bizim gibi sizin de Rabbinizdir; bizim işimiz bize, sizin işiniz de size aittir; ve biz kendimizi yalnızca O'na adamışızdır."
Mustafa İslamoğlu = (Kitap Ehli'ne) de ki: Allah hakkında bizimle tartışacak mısınz? Halbuki O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir; bizim yaptıklarımızın sorumluluğu bize, sizin yaptıklarınızın sorumluluğu size aittir: biz varlığımızı sadece O'na adadık.
Ömer Nasuhi Bilmen = (Ey Resûlüm!) De ki: «Allah hakkında bizimle mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Ve bizim amellerimiz bize aittir, sizin amelleriniz de size aittir. Ve bizler ancak O'na muhlis kullarız.»
Ömer Öngüt = De ki: “Allah bizim de Rabbimiz sizin de Rabbiniz iken, O'nun hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size âittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız. ”
Şaban Piriş = (O kitap ehline) De ki: -Siz, bizimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Halbuki, O, bizim de Rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz Allah’a içten /katıksız olarak bağlananlarız.
Sadık Türkmen = Onlara de ki: “Allah(‘ın sistemi) hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aittir. Biz O’na gönülden bağlanmış kimseleriz.”
Seyyid Kutub = De ki; «Bizim de sizin de Rabbiniz olan Allah hakkında bizimle çekişiyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na samimi olarak bağlıyız.
Suat Yıldırım = Ve de ki: "Allah hem bizim Rabbimiz, hem de sizin Rabbiniz olduğu halde, Siz bizimle Allah hakkında mı münakaşa ediyorsunuz? Bizim yaptıklarımızın karşılığı bize, sizin yaptıklarınızınki ise size ait. Biz tam bir samimiyetle yalnız O’na bağlıyız."
Süleyman Ateş = Söyle onlara, Allah bizim ve sizin Rabbiniz iken O'nun hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na bütün samimiyetimizle bağlanmışızdır.
Tefhim-ul Kuran = De ki: «O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, bizimle Allah hakkında (sözde kanıtlarla) tartışmalara mı giriyorsunuz? Bizim amellerimiz bizim, sizin de amelleriniz sizindir. Biz, O'na gönülden bağlanmış (muhlis) olanlarız.»
Ümit Şimşek = 'Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, Allah hakkında deliller getirerek bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Bizim amellerimizin karşılığı, mükâfatı bize âit, sizin amellerinizin sorumluluğu ve cezası da size aittir. Biz O’na, ihlâs ile, samimiyetle bağlanan, ibadet eden kullarız.' de.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: 'Siz Allah hakkında bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptığımız işler bize, sizin yaptığınız işler sizedir. Biz O'na gönülden bağlıyız.'
İskender Ali Mihr = De ki: “Allah hakkında bizimle mücâdele mi ediyorsunuz? Ve O, bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Ve, bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Ve biz, O’na muhlis olanlarız (dîni O’na hâlis kılanlarız).”
İlyas Yorulmaz = Deki “Bizimle Allah hakkında mı çekişiyorsunuz? O bizim de Rabbimiz, sizinde Rabbiniz. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da sizedir. Biz samimiyetle O’na kulluk edicileriz. ”