وَقَالُواْ مَهْمَا تَأْتِنَا بِهِ مِن آيَةٍ لِّتَسْحَرَنَا بِهَا فَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِينَ
Ve kâlû mehmâ te’tinâ bihî min âyetin li tesharenâ bihâ fe mâ nahnu leke bi mu’minîn(mu’minîne).
ve kâlû | : ve dediler |
mehmâ | : ne, her ne, ne olsa |
te’ti-nâ | : sen bize getirirsin |
bi-hi | : onu |
min âyetin | : bir âyet, bir mucize |
li teshare-nâ | : bizi büyülemek (sihir yapmak) için |
bi-hâ | : onunla |
fe | : o zaman, olsa bile, gene de |
mâ nahnu | : biz değiliz |
leke | : sana |
bi mu’minîne | : îmân edenler, inanacak olanlar |
Diyanet İşleri = Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Bizi büyülemek, kandırmak için hangi delili gösterirsen göster demişlerdi, biz sana inanmayacağız.
Abdullah Parlıyan = Musa'ya şöyle dediler: “Bizi büyülemek için her ne alamet ortaya koyarsan koy, sana asla inanmayacağız.”
Adem Uğur = Firavun ailesi: «Bizi sihirlemek icin ne mucize gosterirsen goster, sana inanmayacagiz» dediler.
Ahmed Hulusi = Ve dediler ki: "Bizi büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, biz sana iman etmeyiz!"
Ahmet Tekin = Onlar:'Bizi büyüleyerek aklımızı etki altına almak için ne tür bir mûcize getirirsen getir, biz sana itimat edecek, peygamberliğini tasdik edecek değiliz' dediler.
Ahmet Varol = Yine dediler ki: 'Sen bizi büyülemek için ne kadar mucize getirirsen getir biz yine de sana iman edecek değiliz.'
Ali Bulaç = Onlar: "Bizi büyülemek için mucize (ayet) olarak her ne getirirsen getir, yine de biz sana inanacak değiliz" dediler.
Ali Fikri Yavuz = Bir de: “- sen bizi büyülemek için her ne mu’cize getirsen, asla sana inanacak değiliz, biz” dediler.
Ali Ünal = Ve şöyle derlerdi: “Bizi büyülemek için ne kadar kendince mucize gösterirsen göster, sana asla inanacak değiliz.”
Bayraktar Bayraklı = Dediler ki: “Bizi büyülemek için ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”
Bekir Sadak = Firavun ailesi: «Bizi sihirlemek icin ne mucize gosterirsen goster, sana inanmayacagiz» dediler.
Celal Yıldırım = Musa'ya dediler ki: «Bizi büyülemek için ne kadar âyet (mu'cize) getirirsen getir, sana inanıcılar değiliz!»
Cemal Külünkoğlu = (Firavun'un yandaşları, Musa'ya) dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”
Diyanet İşleri (eski) = Firavun ailesi: 'Bizi sihirlemek için ne mucize gösterirsen göster, sana inanmayacağız' dediler.
Diyanet Vakfi = Ve dediler ki: «Bizi sihirlemek için ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.»
Edip Yüksel = 'Bizi büyülemek için ne kadar mucize (ayet) getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve sen bizi büyülemek için her ne âyet getirsen imkânı yok sana inanacak değiliz derlerdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve: «Sen bizi büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, asla sana inanacak değiliz.» derlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ve sen büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz,» dediler.
Gültekin Onan = Onlar: "Bizi büyülemek için ne kadar ayet getirirsen getir, biz sana inançlı olacak değiliz" dediler.
Harun Yıldırım = Bir de: “Sen bizi büyülemek için her ne mucize getirirsen biz sana asla iman edecek değiliz.” dediler.
Hasan Basri Çantay = Dediler: «Bizi büyülemek için her ne mu'cize getirsen sana îman ediciler değiliz biz».
Hayrat Neşriyat = Ve dediler ki: 'Bizi kendisiyle sihirlemek için her ne olursa olsun onu bize mu'cize getirsen de biz sana îmân edici kimseler değiliz.'
İbni Kesir = Dediler ki: Bizi büyülemek için ne kadar mucize gösterirsen göster; biz, sana inananlardan olmayacağız.
Kadri Çelik = (Firavun ailesi,) “Bizi büyülemek için ne mucize gösterirsen göster, sana iman edecek değiliz” dediler.
Muhammed Esed = (Musaya) şöyle dediler: "Bizi büyülemek için her ne işaret ortaya koyarsan koy, sana inanmayacağız!"
Mustafa İslamoğlu = Ve dediler ki: "Bizi sihirlemek için ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz."
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve dediler ki: «Kendisiyle bize sihir etmek için bize her ne mûcize getirirsen getir, biz sana imân edecek değiliz.»
Ömer Öngüt = Ve dediler ki: “Bizi sihirlemek için ne mucize gösterirsen göster, sana iman etmeyeceğiz. ”
Şaban Piriş = -Bizi, kendisiyle büyülemek için her ne zaman bize bir mucize getirirsen, biz sana inanacak değiliz, dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Kendisiyle bizi büyülemen için, her ne ayet/mucize getirirsen getir, biz sana inananlar değiliz.”
Seyyid Kutub = Musa'ya bizi büyülemek üzere ne kadar mucize gösterirsen göster, sana kesinlikle inanmayacağız dediler.
Suat Yıldırım = Ve şöyle derlerdi: "Bizi büyülemek için sen hangi mûcizeyi getirirsen getir, imkânı yok, sana inanacak değiliz!"
Süleyman Ateş = Ve dediler ki: "bizi büyülemek için ne kadar mu'cize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz!"
Tefhim-ul Kuran = Onlar: «Bizi büyülemek için bize mucize (ayet) olarak her ne getirirsen getir, yine de biz sana inanacak değiliz» dediler.
Ümit Şimşek = Diyorlardı ki: 'Bizi büyülemek için hangi mucizeyi getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.'
Yaşar Nuri Öztürk = Şunu da söylediler: "Bizi büyülemek için, bize istediğin kadar ayet getir. Sana inanmayacağız."
İskender Ali Mihr = Ve şöyle dediler: “Onunla bizi büyülemek için bize âyetlerden (mucizelerden) ne getirsen gene de biz sana inanacak değiliz.”
İlyas Yorulmaz = “Ne zaman bir mucize getirsen, hemen onunla bizi etkiliyorsun. Fakat bundan sonra sana inanmayacağız” dediler.