فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Fettekullâhe ve atîûni.
fe | : artık, öyleyse |
ittekû allâhe | : Allah’a karşı takva sahibi olun, Allah’a ulaşmayı dileyin |
ve etîû-ni | : ve bana itaat edin |
Diyanet İşleri = “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Artık Allah'tan çekinin ve itâat edin bana.
Abdullah Parlıyan = Öyleyse, yolunuzu Allah'ın kitabıyla ve benim sünnetime uyarak bulun ve bana uyun.
Adem Uğur = Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Ahmed Hulusi = "Artık Allâh'tan (kesinlikle yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun ve bana itaat edin. "
Ahmet Tekin = 'Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun ve bana itaat edin, benim sünnetimi uygulayın.'
Ahmet Varol = Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin.
Ali Bulaç = "Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin."
Ali Fikri Yavuz = Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.
Ali Ünal = “Artık Allah’tan korkun, O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Bayraktar Bayraklı = “Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin!”
Bekir Sadak = (124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.
Celal Yıldırım = Artık Allah'tan korkun ve bana uyun.
Cemal Külünkoğlu = “Artık, Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”
Diyanet İşleri (eski) = (124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi = Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Edip Yüksel = 'ALLAH'ı dinleyip bana uymalısınız.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»
Gültekin Onan = "Artık Tanrı'dan korkup sakının ve bana itaat edin."
Harun Yıldırım = Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Hasan Basri Çantay = «Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin».
Hayrat Neşriyat = 'Artık, Allah’dan sakının ve bana itâat edin!'
İbni Kesir = O halde Allah'tan korkun da bana itaat edin.
Kadri Çelik = “Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.”
Muhammed Esed = "Öyleyse, Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve bana itaat edin,
Mustafa İslamoğlu = Haydı, artık Allah'a karşı sorumlu davranın ve bana uyun!
Ömer Nasuhi Bilmen = (130-131) «Ve şiddetle tutup yakaladığınız zaman, cebbârlar olarak gılzetle yakalamış oldunuz. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»
Ömer Öngüt = “Allah'tan korkun ve bana itaat edin!”
Şaban Piriş = Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Sadık Türkmen = Allah’tan sakının ve bana itaat edin.
Seyyid Kutub = Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.
Suat Yıldırım = (131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"
Süleyman Ateş = "Allah'tan korkun ve bana itâ'at edin."
Tefhim-ul Kuran = «Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
Ümit Şimşek = 'Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Yaşar Nuri Öztürk = "Artık Allah'tan sakının da bana itaat edin."
İskender Ali Mihr = Öyleyse Allah’a karşı takva sahibi olun (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve bana itaat edin (bana tâbî olun).
İlyas Yorulmaz = “Artık Allah dan korunun ve bana itaat edin. ”