ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى
Summe lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ.
summe | : sonra |
lâ yemûtu | : ölmez |
fî-hâ | : onun içinde, orada |
ve lâ yahyâ | : ve yaşamaz, hayat bulmaz |
Diyanet İşleri = Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra da orada ne ölür, ne dirilir.
Abdullah Parlıyan = ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak.
Adem Uğur = Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Ahmed Hulusi = Sonra orada ne ölür (kurtulur); ne de dirilir (hakikatin ilmiyle)!
Ahmet Tekin = Üstelik ateşte, ne ölüp kurtulabilecek, ne de mutlu bir hayat sürmesi mümkün olacaktır.
Ahmet Varol = Sonra onun içinde ne ölür, ne de yaşar.
Ali Bulaç = onun içinde o, ne ölür, ne yaşar.
Ali Fikri Yavuz = Sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır...
Ali Ünal = Artık orada ne ölüp kurtulur, ne de rahat yüzü görür.
Bayraktar Bayraklı = (11-13) En şakî olan da ondan kaçınır. O da en büyük ateşe girer. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
Bekir Sadak = O, orada ne olecektir ne de dirilecektir.
Celal Yıldırım = Sonra da orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır.
Cemal Külünkoğlu = (12-13) O en büyük ateşe atılacak ve sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır.
Diyanet İşleri (eski) = O, orada ne ölecektir ne de dirilecektir.
Diyanet Vakfi = (10-13) (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Edip Yüksel = Nitekim, orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
Gültekin Onan = Sonra onun içinde o ne ölür ne yaşar.
Harun Yıldırım = Sonra orada hem ölmeyecek hem de yaşamayacaktır.
Hasan Basri Çantay = sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O.
Hayrat Neşriyat = Sonra orada ne ölecek (ki kurtulsun), ne de yaşayacak!
İbni Kesir = O, orada ne ölecek, ne de dirilecektir.
Kadri Çelik = Sonra onun içinde o; ne ölür, ne de dirilir.
Muhammed Esed = ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak.
Mustafa İslamoğlu = sonra orada ne ölebilecek, ne yaşayabilecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = (13-14) Sonra orada ne ölür ve ne dirilir. Muhakkak o kimse felâha ermiştir ki, temizlenmiştir.
Ömer Öngüt = O ateşin içinde ne ölür ne de yaşar.
Şaban Piriş = Orada ne ölür; ne de yaşar.
Sadık Türkmen = Sonra, orada ölemez ve (oradaki yaşama) yaşamak da denmez.
Seyyid Kutub = Sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar.
Suat Yıldırım = Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür.
Süleyman Ateş = Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
Tefhim-ul Kuran = Sonra onun içinde o, ne ölur, ne de yaşar.
Ümit Şimşek = Ne ölür, ne de yaşar orada.
Yaşar Nuri Öztürk = Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur.
İskender Ali Mihr = Sonra onun içinde (ateşte) ölmez ve de hayat bulmaz.
İlyas Yorulmaz = O ateşin içinde ne ölüp yok olmak, nede hayat bulup dirilmek var.