إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا
İnnehu kâne fî ehlihî mesrûrâ(mesrûran).
Diyanet İşleri = Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki o, âilesinin içinde sevinmedeydi.
Abdullah Parlıyan = Şüphe yok ki o adam dünyadaki hayatında yandaşlarının yanında pek sevinçli ve keyifle yaşamıştı.
Adem Uğur = Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki o, kendi gibiler içinde mutluydu. . .
Ahmet Tekin = Çünkü ailesi, yandaşları içinde malları mülkleri sebebiyle şımarmıştı.
Ahmet Varol = Çünkü o ailesinin içinde sevinçliydi. [1]
Ali Bulaç = Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.
Ali Fikri Yavuz = Çünkü o, (dünyadaki) evinde keyifli ve sevinçli idi.
Ali Ünal = Doğrusu o, (dünyada iken) ev halkı içinde neşeli ve şımarık idi.
Bayraktar Bayraklı = Zira o, ailesi içinde şımarmıştı.
Bekir Sadak = Cunku o, dunyada, adamlarinin yaninda iken zevk icindeydi.
Celal Yıldırım = Çünkü o, (Dünya'da iken) yandaşlarının yanında (işlediği kötülüklerden dolayı) pek sevinçliydi.
Cemal Külünkoğlu = Hâlbuki o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.
Diyanet İşleri (eski) = Çünkü o, dünyada, adamlarının yanında iken zevk içindeydi.
Diyanet Vakfi = (10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
Edip Yüksel = Oysa arkadaşları arasında sevinçliydi;
Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü o ehlinde mesrur idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü o, ailesi içinde sevinçliydi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi.
Gültekin Onan = Çünkü o, (dünyada) kendi ehli (yakınları) arasında sevinçliydi.
Harun Yıldırım = Çünkü o, ailesi arasında sevinçli idi.
Hasan Basri Çantay = Çünkü o, ehli içinde bir şımarıkdı.
Hayrat Neşriyat = Çünki o, (dünyada) âilesi içinde (emirlerimize isyân ederek şımarmakla orada)sevinçli idi.
İbni Kesir = Çünkü o, ailesi içinde iken şımarıktı.
Kadri Çelik = Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.
Muhammed Esed = Bakın, o adam, (yeryüzündeki hayatında) kendi görüş ve anlayışındaki insanlar arasında keyifle yaşadı;
Mustafa İslamoğlu = oysa o, (vaktiyle) kendi cemaati arasında pek şen şakrak idi;
Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki o, ehli arasında sevinçli bir halde idi.
Ömer Öngüt = Çünkü o dünyada, âilesi arasında pek şımarıktı.
Şaban Piriş = Nitekim o, ailesinin yanında neşeli idi.
Sadık Türkmen = Çünkü o, (dünyada iken) çevresi içinde sevinçli idi.
Seyyid Kutub = Çünkü o, dünyada ailesi arasında sevinç içinde idi.
Suat Yıldırım = O dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi.
Süleyman Ateş = Çünkü o, (dünyâda) âilesi arasında (şımarık ve) sevinçli idi.
Tefhim-ul Kuran = Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.
Ümit Şimşek = Halbuki o ahbabının arasındayken pek keyifliydi.
Yaşar Nuri Öztürk = O, ailesi içinde sevinçli idi.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki o, (dünyada) ehlinin arasında iken surur içinde sevinçliydi.
İlyas Yorulmaz = O daha önce ailesinin yanında çok sevinçli birisi idi.