مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا
Mâ lekum lâ tercûne lillâhi vekârâ(vekâren).
mâ lekum | : siz niçin, size ne oluyor |
lâ tercûne | : ummuyorsunuz |
li allâhi | : Allah için (Allah’a ait, Allah’tan) |
vakâran | : vakar, azamet, izzet ve kudret |
Diyanet İşleri = ‘Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?’
Abdulbaki Gölpınarlı = Ne oldu size ki Allah'ın, büyük, ulu ve şerefli bir mâbûd olduğunu ummuyorsunuz?
Abdullah Parlıyan = Size ne oluyor ki, Allah'ın büyüklüğünü kabul etmiyorsunuz.
Adem Uğur = Size ne oluyor ki, Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz?
Ahmed Hulusi = "Size ne oluyor ki Allâh'ın yüceliğini ummuyorsunuz?"
Ahmet Tekin = 'Bildiğiniz birşeyler mi var ki, Allah için bir ululuk, bir yücelik, bir azamet sıfatının olduğunu hesap etmiyorsunuz?
Ahmet Varol = Size ne oluyor ki, Allah'ın yüceliğine kanaat getirmiyorsunuz?
Ali Bulaç = "Size ne oluyor ki, Allah'tan bir vakarı ummuyorsunuz?"
Ali Fikri Yavuz = Neyse siz, Allah’dan korkmazsınız, (O’nun azametini tanımazsınız?)
Ali Ünal = ‘Size ne oluyor ki, Allah’ta onur ve azamet görmek istemiyor, O’nun azametinden çekinmiyorsunuz?
Bayraktar Bayraklı = (13-14) “Size ne oluyor ki, Allah'a gereken saygıyı göstermiyorsunuz? Halbuki O, sizi halden hale geçirerek yarattı.”
Bekir Sadak = «Ee oluyorsunuz ki Allah'a buyuklugu yakistiramiyorsunuz.»
Celal Yıldırım = Size ne oluyor ki, Allah'a büyüklük ve ululuğu, ta'zîm ve saygıyı yakıştıramıyorsunuz!?. O'ndan vakar ve şeref ummuyorsunuz?!..
Cemal Külünkoğlu = (13-14) “Size ne oluyor da, Allah'ın büyüklüğünü takdir etmiyorsunuz? Hâlbuki O, sizi türlü türlü evrelerden geçirerek yaratmıştır.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.'
Diyanet Vakfi = Size ne oluyor ki, Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz?
Edip Yüksel = Size ne oluyor ki ALLAH'a saygı göstermek istemiyorsunuz?
Elmalılı Hamdi Yazır = Neye siz ummazsınız Allah için bir vakar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Neden siz Allah için bir vakar ummazsınız?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Niçin siz Allah'a bir vakar yakıştıramıyorsunuz?»
Gültekin Onan = 'Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.'
Harun Yıldırım = “Size ne oluyor ki Allah’ın azametinden hiç korkmuyorsunuz!?”
Hasan Basri Çantay = «Ne oluyor size ki Allahın, sizi bir vekaar (ve şeref saahibi yapmasını) emel edinmezsiniz»?
Hayrat Neşriyat = 'Size ne oluyor ki, Allah için bir azamet (O’nun şânına lâyık bir yücelik) ümîd etmiyorsunuz (O’na yakıştıramıyorsunuz)?'
İbni Kesir = Neden siz Allah için bir vakar ummazsınız?
Kadri Çelik = «Niçin siz Allah'a bir vakar yakıştıramıyorsunuz?»
Muhammed Esed = Size ne oluyor ki Allah'ın büyüklüğünü kabul etmiyorsunuz,
Mustafa İslamoğlu = Size ne oluyor da Allah için vakarlı bir tavır takınmıyorsunuz?
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ne oluyor size ki Allahın, sizi bir vekaar (ve şeref saahibi yapmasını) emel edinmezsiniz»?
Ömer Öngüt = 'Size ne oluyor ki, Allah için bir azamet (O’nun şânına lâyık bir yücelik) ümîd etmiyorsunuz (O’na yakıştıramıyorsunuz)?'
Şaban Piriş = Ne oluyorsunuz ki siz, büyüklüğü Alla'a yakıştıramıyorsunuz?
Sadık Türkmen = “Size ne oluyor da Allah'ın azamet sahibi olduğunu ummuyorsunuz?”
Seyyid Kutub = Ne oluyorsunuz ki Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.
Suat Yıldırım = (13-14) "Neden acaba siz, sizi tavırdan tavıra yaratan Allah’ın büyüklüğünü kabul etmiyorsunuz?"
Süleyman Ateş = Size ne oluyor ki Allah için bir azâmet ummuyorsunuz.
Tefhim-ul Kuran = «Size ne oluyor ki, Allah'tan bir vekarı ummuyorsunuz?»
Ümit Şimşek = 'Size ne oluyor ki Allah'tan öyle bir büyüklük ummuyorsunuz?
Yaşar Nuri Öztürk = "Ne oluyor size de Allah için bir vakar ümidinde olmuyorsunuz?"
İskender Ali Mihr = (Nuh (A.S), kavmine şöyle dedi): “Siz niçin Allah’tan bir vakar (azamet, izzet ve kudret) ummuyorsunuz?”
İlyas Yorulmaz = “Size ne oluyor ki, Allah’ın sizi onurlandıracak nimetlerini istemiyorsunuz?” dedim.