وَمَرْيَمَ ابْنَتَ عِمْرَانَ الَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهِ مِن رُّوحِنَا وَصَدَّقَتْ بِكَلِمَاتِ رَبِّهَا وَكُتُبِهِ وَكَانَتْ مِنَ الْقَانِتِينَ
Ve meryemebnete ımrânelletî ahsanet fercehâ fe nefahnâ fîhi min rûhınâ ve saddekat bi kelimâti rabbihâ ve kutubihî ve kânet minel kânitîn(kânitîne).
ve meryem(e) | : Meryem |
ibnete | : kızı |
imrâne | : imran |
elletî | : ki o |
ahsanet | : ahsen, en güzel idi |
ferce-hâ | : onun iffeti |
fe | : bu yüzden, bu sebeple |
nefahnâ | : biz üfledik |
fî-hi | : onun içine |
min rûhi-nâ | : ruhumuzdan |
ve saddakat | : ve tasdik etti |
bi kelimâti | : sözlerini |
rabbi-hâ | : Rabbinin |
ve kutubi-hi | : ve onun kitaplarını |
ve kânet | : ve idi, oldu |
min el kânitîne | : kanitin olanlardan |
Diyanet İşleri = Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem’i de (inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve İmran kızı Meryem'le örnek getirmede ki o, ırzını korumuştu, derken biz, ona rûhumuzdan üfürmüştük ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını gerçekleştirmişti ve o, itâat edenlerdendi.
Abdullah Parlıyan = Allah İmran'ın kızı Meryem'i de misal verir ki, O iffet ve namusunu korumuştu. Derken biz O'na ruhumuzdan üfürmüştük. Meryem Rabbinin sözlerinin ve kitaplarının doğruluğunu bilip kabul etmiş ve samimiyetle bağlananlardan olmuştu.
Adem Uğur = İffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi.
Ahmed Hulusi = İffetini bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem de. . . Onun içinde ruhumuzdan nefhettik (açığa çıkardık). Rabbinin, Kelimelerindeki Esmâ'sıyla varlığını ve Kitaplarını (Bilgilerini) tasdik etti ve teslim olup itaat edenlerden oldu.
Ahmet Tekin = İffetini, kale gibi koruyan, beline sahip olan İmrân’ın kızı Meryem’i de, Allah, iman edenlerin ibret alması için iffet numunesi gösterdi. Biz rahmetimizle varettiğimiz düzenin bir bölümü olan ruhumuzdan nûranî dalgalar halinde Îsâ’nın bütün hücrelerine ruh yayarak hayat verdik, onu bilinçlendirdik. Meryem, Rabbinin kanunlarını, mûcizelerini, kudretinin delillerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edip, boyun eğenlerden, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılanlardan, dinî insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getirenlerden, saygıda kusur etmeyenlerdendi.
Ahmet Varol = Imran kızı Meryem'i de (örnek verir) ki, o ırzını korudu, biz de ona ruhumuzdan üfledik. O, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını doğruladı ve gönülden boyun eğenlerden oldu.
Ali Bulaç = İmran'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.
Ali Fikri Yavuz = Bir de İmran’ın kızı Meryem’i (misal yaptı) ki, ırzını pek sağlam korumuştu. Biz de ona ruhumuzdan, (vasıtasız olarak yarattığımız ruhdan) üfledik, intikal ettirdik. O, Rabbinin bütün dinî hükümlerini ve kitablarını tasdik etti. Hem o, ibadete devam edenlerden idi.
Ali Ünal = Bir de İmran kızı Meryem’i misal getirir. O, iffet ve namusunu bütünüyle korudu; Biz de ona (vücudu yoluyla) Ruhumuzdan üfledik. O, Rabbisinin (emir, yasak, va’d, ikaz manâsı taşıyan vahiyler olarak tecelli eden) kelimelerini ve indirdiği bütün Kitapları gönülden tasdik etmişti. O, Allah’a bütün samimiyetiyle boyun eğenlerdendi.
Bayraktar Bayraklı = İffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de Allah örnek verdi. “Biz ona ruhumuzdan üfledik.” Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi.[660]
Bekir Sadak = Mahrem yerini korumus olan Imran kizi Meryem de bir misaldir. Ona ruhumuzdan uflemistik; Rabbinin sozlerini ve kitablarini tasdik etmisti; o, Bize gonulden itaat edenlerdendi. *
Celal Yıldırım = (Allah), imrân kızı Meryem'i de misâl verir; o ki, iffet ve namusunu korumuştu. Biz de ona kendi ruhumuzdan üflemiştik. O Rabbının sözlerinin ve kitaplarının doğruluğunu bilip kabul etmiş ve umut bağlayıp itaat edenlerden olmuştu.
Cemal Külünkoğlu = (Yine inananlara) Irzını ve iffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de Allah örnek verdi. Biz, onun içine (rahmine) ruhumuzdan üfledik ve Meryem Rabbinin sözlerini ve vahyettiklerinin doğruluğunu kabul etti ve (Rabbine) gönülden bağlananlardan oldu.
Diyanet İşleri (eski) = Mahrem yerini korumuş olan İmran kızı Meryem de bir misaldir. Ona ruhumuzdan üflemiştik; Rabbinin sözlerini ve kitablarını tasdik etmişti; o, Bize gönülden itaat edenlerdendi.
Diyanet Vakfi = İffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi.
Edip Yüksel = Ve İmran kızı Meryem de... O, iffetini korudu, biz de ruhumuzdan ona üfledik. O Rabbinin kelimelerine ve kitaplarına inandı; itaat edenlerden oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir de Imranın kızı Meryemi ki ırzını pek sağlam korudu, fakat biz ona ruhumuzdan nefh ettik, hem rabbının kelimâtını ve kitablarını tasdık etmişti, hem «kanitîn»den idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de iffetini pek sağlam korumuş olan Imran kızı Meryem'i (misal verdi). Biz ona ruhumuzdan üfledik; o, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti ve içtenlikle itaat edenlerdendi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Irzını korumuş olan, İmrân kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi.
Gültekin Onan = İmran'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece biz ona ruhumuzdan üfledik. O da rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.
Harun Yıldırım = Ve namusunu sapasağlam koruyan İmran kızı Meryem’i de. Biz ona ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden bağlı olanlardandı.
Hasan Basri Çantay = Namusunu muhkem bir kal'a gibi muhaafaza eden İmran kızı Meryemi de (Allah bir misâl olarak irâd buyurdu). Biz bundan dolayı ona Ruuhumuzdan üfürdük. O, Rabbinin kelimelerini ve kitablarını tasdıyk etdi. (Rabbine) itaat (de sebat) edenlerdendi o.
Hayrat Neşriyat = Irzını korumuş olan İmrân kızı Meryem’i de (misâl gösterdi); artık ona(yarattığımız) rûhumuzdan (Cebrâil vâsıtasıyla) üfledik; (o,) Rabbisinin kelimelerini(hükümlerini) ve kitablarını tasdîk etti ve itâat edenlerden oldu.
İbni Kesir = Mahrem yerini korumuş olan İmran kızı Meryem'i de. Ona ruhumuzdan üflemiştik de Rabbının sözlerini ve kitablarını tasdik etmişti. Ve o, gönülden itaat edenlerdendi.
Kadri Çelik = İffetini koruyan İmran'ın kızı Meryem'i de (örnek kıldı). Böylece biz de ona kendi ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.
Muhammed Esed = Ve İmran'ın kızı Meryem(in kıssasını Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanların diğer bir örneği yaptık): O iffetini korumuştu, bunun üzerine Biz onun (rahmindeki)ne ruhumuzdan üflemiştik ve Meryem Rabbinin sözlerinin ve (böylece,) vahyettiklerinin doğruluğunu kabul etmiş ve samimiyetle bağlananlardan biri olmuştu.
Mustafa İslamoğlu = İmran'ın kızı Meryem'i de (örnek göstermiştir): O (Meryem) ki iffetini korumuş, buna karşılık Biz de onun (rahminde)kine ruhumuzdan üflemiştik; o da Rabbinin kelimelerini ve O'nun kitaplarını gönülden tasdik etmişti: zira o, Allah'ın iradesini gerçekleştirmek için el pençe divan duranlardan biriydi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve İmran'ın kızı Meryem'i de bir (misal olarak irad ederiz ki) iffetini metin bir kal'a gibi korumuştu, artık O'na ruhumuzdan üfürdük ve Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti ve itaat edenlerden olmuş oldu.
Ömer Öngüt = Irzını korumuş olan İmran kızı Meryem de bir misaldir. Biz ona ruhumuzdan üflemiştik. Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti. O bize gönülden itaat edenlerdendi.
Şaban Piriş = Namusunu koruyan İmran’ın kızı Meryem'i de... Ona ruhumuzdan üflemiştik. O da Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti. O, itaatkarlardan biri idi.
Sadık Türkmen = Allah bir de iffetini sapasağlam koruyan, (İsa için) yarattığımız ruhtan üflediğimiz, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik eden/doğrulayan, İmrân kızı Meryem’i de (tüm insanlara) örnek gösterdi. Allah’a itaat edenlerdendi.
Seyyid Kutub = Irzını korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de Allah misal verdi. Biz, onun içine ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini, kitaplarını tasdik etti. Ve o gönülden itaat etti.
Suat Yıldırım = Bir de İmran’ın kızı Meryem’i misal getirir. Meryem, iffet ve namusunu korudu. Biz ona Ruhumuzdan üfledik. O da Rabbisinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti ve gönülden itaat edenlerden oldu.
Süleyman Ateş = (Yine Allâh) İmran'ın kızı Meryem'i de (misâl verdi). O ırzını korumuştu, biz de on(un rahmin)e ruhumuzdan üflemiştik. O, Rabbinin kelimelerini ve Kitaplarını doğrulamış ve gönülden itâ'at edenlerden olmuştu.
Tefhim-ul Kuran = İmran'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece biz de ona kendi ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.
Ümit Şimşek = Bir de İmran kızı Meryem ki, iffetini korumuş, Biz de ona ruhumuzdan üflemiştik. O Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti ve Allah'a gönülden itaat eden kimselerdendi.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem'i de örnek verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi de içten bağlananlardan oldu.
İskender Ali Mihr = İmran’ın kızı Meryem ki, onun iffeti ahsendi. Bu sebeple onun içine Ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. Ve o, kanitin olanlardan oldu.
İlyas Yorulmaz = Birde, daima iffetini korumuş İmran’ın kızı Meryem’i iman eden kadınlara örnek anlatıyor. Meryem’in rahminde kendi canlılığımız gibi bir canlı yaratmıştık. Meryem de Rabbinin bu emrini ve mesajlarını (kitaplarını) kabullenip, doğrulamış ve o Allah’ın emrine boyun eğenlerden olmuştu.