وَلَوْ شَاء رَبُّكَ لَجَعَلَ النَّاسَ أُمَّةً وَاحِدَةً وَلاَ يَزَالُونَ مُخْتَلِفِينَ
Ve lev şâe rabbuke le cealen nâse ummeten vâhideten ve lâ yezâlûne muhtelifîn(muhtelifîne).
ve lev | : ve eğer, olsa bile |
şâe | : diledi |
rabbu-ke | : senin Rabbin |
le ceale | : elbette kıldı, yaptı |
en nâse | : insanlar |
ummeten | : bir ümmet |
vâhideten | : tek, bir |
ve lâ yezâlûne | : ve devam edecek (bitmeyecek, zail olmayacak) |
muhtelifîne | : çeşitli anlaşmazlıklar, ihtilâflar |
Diyanet İşleri = (118-119) Rabbin dileseydi, insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım” sözü kesinleşti.
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbin dileseydi insanları bir tek ümmet haline getirirdi, fakat onlar, aykırılığa düşmekten bir türlü kurtulamazlar.
Abdullah Parlıyan = Hem Rabbin dileseydi, bütün insanlığı Allah'a inanan tek bir ümmet yapardı. Fakat O, doğru yolu göstererek insanları seçecekleri yollarda özgür bıraktı. Ve böylece insanlar farklı görüşlerin peşinde koşmaya devam edecekler.
Adem Uğur = Rabbin dileseydi bütün insanları bir tek millet yapardı. (Fakat) onlar ihtilafa düşmeye devam edecekler.
Ahmed Hulusi = Eğer Rabbin dileseydi, elbette (tüm) insanları ümmet-i vahide (tek bir inanca sahip toplum) yapardı! Oysa karşıt görüşe dayalı inançlar sürüp gidecektir.
Ahmet Tekin = Eğer Rabbinin sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, insanları aynı inanç ve düşünceyi paylaşan bir tek millet yapardı. Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahip oldukları, sana ve Kur’ân’a itibar etmedikleri için hâlâ farklı düşünmeye ve ihtilâfa devam ediyorlar.
Ahmet Varol = Rabbin dileseydi insanları bir tek ümmet yapardı. Ama onlar ihtilaf edip durmaktadırlar.
Ali Bulaç = Eğer Rabbin dileseydi, insanları elbette tek bir ümmet kılardı. Oysa, onlar, anlaşmazlığı sürdürmektedirler:
Ali Fikri Yavuz = Eğer Rabbin dileseydi, bütün insanları tek bir dine bağlı kılardı. Halbuki onlar çeşitli dinlere uyarak ihtilâf edip duracaklardır.
Ali Ünal = Eğer Rabbin öyle dilemiş (ve insanlara irade vermeyip de onları bir yönde harekete zorlamış) olsaydı, bütün insanlık, aynı yolda yürüyen tek bir toplum olurdu. Fakat onlar, (kendi yollarını tayinde serbest bırakılmış varlıklar olarak ama sürekli uyarılmalarına rağmen),haktan ayrılıp farklı farklı yollarda gitmekten hiç bir zaman kurtulamamaktadırlar;
Bayraktar Bayraklı = Rabbin dileseydi bütün insanları tek bir millet yapardı. Fakat onlar ihtilaf etmeye devam ediyorlar.
Bekir Sadak = (118-11) 9 Eger Rabbin dileseydi insanlari tek bir ummet kilardi. Fakat, Rabbinin merhamet ettikleri bir yana, hala ayriliktadirlar, esasen onlari bunun icin yaratmistir. Rabbinin «And olsun ki cehennemi hep insan ve cin ile dolduracagim» sozu yerine gelmistir.
Celal Yıldırım = Eğer Rabbin dileseydi, insanları bir tek ümmet haline getirirdi. (Görüldüğü gibi) onlar durmadan anlaşmazlık halindeler.
Cemal Külünkoğlu = (118-119) Rabbin dileseydi bütün insanları bir tek millet yapardı (fakat Kur'an etrafında birleşmelerini tercihlerine bıraktı). Ama onlar (dünyalık menfaatleri için) birbirleriyle tartışmaya devam edeceklerdir. Yalnız Rabbinin rahmetine mazhar olanlar bunun dışındadır. Zaten (Allah) onları bunun için (irade hürriyetiyle) yaratmıştır. Böylece, Rabbinin: “Cehennemi, mutlaka insanlardan ve cinlerden (olan günahkâr suçlularla) dolduracağım” şeklindeki sözü gerçekleşecektir.
Diyanet İşleri (eski) = (118-119) Eğer Rabbin dileseydi insanları tek bir ümmet kılardı. Fakat, Rabbinin merhamet ettikleri bir yana, hala ayrılıktadırlar, esasen onları bunun için yaratmıştır. Rabbinin 'And olsun ki cehennemi hep insan ve cin ile dolduracağım' sözü yerine gelmiştir.
Diyanet Vakfi = Rabbin dileseydi bütün insanları bir tek millet yapardı. (Fakat) onlar ihtilafa düşmeye devam edecekler.
Edip Yüksel = Rabbin dileseydi halkı tek bir toplum yapardı. Fakat onlar sürekli olarak (gerçeği) tartışıp duracaklar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem rabbın dileseydi elbet bütün o nası bir tek ümmet yapardı, halbuki ıhtilâf edip duracaklardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Rabbin dileseydi, kesinlikle bütün insanları bir tek ümmet yapardı. Oysa ihtilaf edip duracaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer Rabbin dileseydi elbette bütün insanları tek bir ümmet yapardı. Halbuki yine de ihtilaf edip duracaklardı.
Gültekin Onan = Eğer rabbin dileseydi, insanları elbette tek bir ümmet kılardı. Oysa, onlar anlaşmazlığı sürdürmektedir.
Harun Yıldırım = Eğer Rabbin dileseydi, insanları elbette tek bir ümmet kılardı. Onlarsa hâlâ anlaşmazlık içerisindedirler.
Hasan Basri Çantay = Eğer Rabbin dileseydi bütün insanları muhakkak ki bir tek ümmet yapardı. Onlar ihtilâf edici bir halde (işte böylece) devam edib gideceklerdir.
Hayrat Neşriyat = Eğer Rabbin dileseydi, insanları elbette (İslâm üzere) bir tek ümmet yapardı; fakat (onlar) ihtilâf eden kimseler olarak, (böyle) devâm edip duracaklardır.
İbni Kesir = Rabbın dileseydi; bütün insanları tek bir ümmet yapardı. Onlar ise hala ayrılıktadırlar.
Kadri Çelik = Eğer Rabbin dileseydi insanları tek bir ümmet kılardı. (Fakat) Onlar ihtilafa düşmeye devam edecekler.
Muhammed Esed = Hem, Rabbin dileseydi, bütün insanlığı bir tek ümmet yapardı; fakat (O, yollarını seçmekte kendilerini özgür bıraktı diye) hala farklı görüşler benimsemekteler;
Mustafa İslamoğlu = Zaten, eğer Rabbin dileseydi insanlığın tamamını tek bir ümmet yapıverirdi. (O bunu dilemediği içindir ki) onlar, farklı görüşler benimseye gelmişlerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer Rabbin dilese idi, elbette bütün nâsı bir tek ümmet kılardı. Fakat onlar ihtilâf eder kimseler olmaktan geri durmayacaklardır.
Ömer Öngüt = Rabbin dileseydi insanları tek bir ümmet yapardı, fakat onlar hâlâ ayrılıktadırlar.
Şaban Piriş = Eğer Rabbin dileseydi, insanları tek bir toplum kılardı. Fakat onlar bir türlü ihtilaftan kurtulamazlar.
Sadık Türkmen = Rabbin dileseydi bütün insanlığı tek bir toplum yapardı; fakat (O, yollarını seçmekte kendilerini özgür bıraktı); onlar birbirine zıt yollara devam ediyorlar.
Seyyid Kutub = Eğer Rabbin dileseydi, tüm insanları tek bir ümmet yapardı. Oysa insanlar sürekli görüş ve inanç ayrılığı içindedirler.
Suat Yıldırım = (118-119) Eğer Rabbin dileseydi bütün insanları hakta ittifak eden bir tek ümmet yapardı. Fakat O bunu irade etmediğinden ittifak etmemişlerdir ve işte böylece ihtilaf eder vaziyette devam edeceklerdir. Ancak Rabbinin lütfederek hakta birleşmeyi nasib ettiği kimseler bunun dışındadır. Esasen O, insanları bunun için yaratmıştır. Böylece, Rabbinin "Ben cehennemi, bütün cin ve insanlardan müstehak olanlarla dolduracağım." sözü gerçekleşecektir.
Süleyman Ateş = Rabbin dileseydi, insanları bir tek ümmet yapardı. Ama ihtilâf edip durmaktadırlar.
Tefhim-ul Kuran = Eğer Rabbin dileseydi, insanları elbette tek bir ümmet kılardı. Oysa, onlar, anlaşmazlığı sürdürmektedirler:
Ümit Şimşek = Rabbin dileseydi insanları tek bir ümmet yapardı; fakat onların anlaşmazlıkları son bulmaz.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer Rabbin dileseydi insanları elbette bir tek ümmet yapardı. Ama birbiriyle tartışmaya devam edeceklerdir.
İskender Ali Mihr = Ve Rabbin, şâyet dileseydi insanları tek bir ümmet yapardı. Oysa ihtilâflar devam edecek.
İlyas Yorulmaz = Rabbin dileseydi, yeryüzünde farklı inançlarda olan (ihtilaf eden) tüm insanları, tek inançlı bir toplum (ümmet) haline getirirdi (insanları ikna edeceğim diye kendinizi paralamayın)