وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهْلِكَ الْقُرَى بِظُلْمٍ وَأَهْلُهَا مُصْلِحُونَ
Ve mâ kâne rabbuke li yuhlikel kurâ bi zulmin ve ehluhâ muslihûn(muslihûne).
ve mâ kâne | : ve olmadı |
rabbu-ke | : senin Rabbin |
li yuhlike | : helâk edici |
el kurâ | : beldeler, ülkeler |
bi zulmin | : zulüm ile |
ve ehlu-hâ | : ve halkı |
muslihûne | : ıslâh eden kimseler |
Diyanet İşleri = Rabbin, halkları salih ve ıslah edici kimseler iken memleketleri zulmederek helâk etmez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbin, ahâlisi, birbirini ıslâh edip duran şehirleri zulümle helâk etmez.
Abdullah Parlıyan = Yoksa senin Rabbin birbirlerine karşı dürüst davranıp haksızlık yapmadıkları ve insanlık dışı tarzda davranmadıkları sürece toplumları haksız yere yok edecek değildir.
Adem Uğur = Halkı iyi olduğu halde Rabbin, haksızlıkla memleketleri helâk etmez.
Ahmed Hulusi = Senin Rabbin, sâlih (dürüst) insanların yaşadıkları bölgeleri, haksız olarak helâk edecek değildir!
Ahmet Tekin = İdarecileri, halkı iyi ve ıslah iken, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzelterek, geliştirerek yaşarlarken, senin Rabbin zulm ile bir memleketi helâk edecek değildir.
Ahmet Varol = Rabbin, ahalisi ıslah edici iken o beldeleri haksız yere helak edecek değildi.
Ali Bulaç = Halkı, ıslah eden kimseler iken, senin Rabbin o ülkeleri zulm ile helak edecek değildi.
Ali Fikri Yavuz = Memleketlerin halkı, zulümden berî bulundukları halde, Rabbin, asla o memleketleri zulümle helâk etmez.
Ali Ünal = Rabbin, halkı (hem kendi nefislerini hem de toplumu) ıslahla meşgul bulunan ve hakka, hukuka riayetkâr herhangi bir memleketi helâk etmek gibi bir zulmü asla işlemediği gibi, işleyecek de değildir.
Bayraktar Bayraklı = Halkı ıslah edici olduğu halde Rabbin haksız yere memleketleri helâk etmez.
Bekir Sadak = Rabbin, kasabalarin halki islah olmusken, haksiz yere onlari yok etmez.
Celal Yıldırım = Rabbin, halkından, kendilerini (ve çevrelerini) düzeltenler bulundukça kasabaları haksız yere yok edecek değildir.
Cemal Külünkoğlu = Yoksa senin Rabbin, halkı dürüst davrandıkları sürece, bir toplumu asla helak etmez.
Diyanet İşleri (eski) = Rabbin, kasabaların halkı ıslah olmuşken, haksız yere onları yok etmez.
Diyanet Vakfi = Halkı iyi olduğu halde Rabbin, haksızlıkla memleketleri helâk etmez.
Edip Yüksel = Halkı erdemli davrandığı sürece, Rabbin kentleri yok edecek değildir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbın da o memleketleri ahalisi muslihler iken zulmile helâk edecek değildi ya
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Rabbin ahalisi iyi gidişatlı olan o memleketleri haksızlık yapacak helak edecek değildi ya!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Senin Rabbin, halkları iyi ve ıslahatçı iken, o memleketleri haksız yere helak edecek değildir.
Gültekin Onan = Ahalisi (ehli) ıslah eden kimseler iken, senin rabbin o ülkeleri zulm ile helak edecek değildi.
Harun Yıldırım = Halkı, ıslah eden kimseler iken, senin Rabbin o ülkeleri zulüm ile helak edecek değildi.
Hasan Basri Çantay = Senin Rabbin — ehâlîsi (hem nefislerini, hem yekdiğerini) ıslaahedib dururken de — O memleketleri (sırf) şirk yüzünden helak edecek değildi ya.
Hayrat Neşriyat = Rabbin o şehirleri, ahâlisi (kendi hâllerini ve diğer insanları) ıslâh eden kimseler iken, zulümle helâk edecek değildi.
İbni Kesir = Kasabaların halkı ıslah edilip dururken Rabbın haksız yere onları helak etmez.
Kadri Çelik = Halkı ıslah eden kimseler iken, senin Rabbin o ülkeleri zulüm ile helak edecek değildi.
Muhammed Esed = Yoksa, senin Rabbin, halkı (birbirlerine karşı) dürüst davrandıkları sürece, bir toplumu (sırf) (çarpık inançları) yüzünden asla helak etmez.
Mustafa İslamoğlu = Değilse, senin Rabbin halkı (birbirlerine karşı) doğru dürüst davrandığı sürece, (sadece) sapık inançları yüzünden uygarlıkları helak etmez.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve senin Rabbin, ahalisi muslih kimse oldukları halde şehirleri bir zulüm sebebiyle helâk eder olmadı.
Ömer Öngüt = Halkı ıslah olmuş (sâlih ve ıslahtan yana) kimseler olsaydı, Rabbin o memleketleri haksız yere helâk edecek değildi.
Şaban Piriş = Rabbin, halkı dürüst olan ülkeleri haksız yere helak edecek değildir.
Sadık Türkmen = Rabbin, o ülkeleri haksız yere helâk edecek değildi; yöre halkı ıslah edici olsaydı!..
Seyyid Kutub = Sözkonusu şehirlerin halkları doğru yoldayken, Rabbin oraları haksızlıkla helak etmiş değildir.
Suat Yıldırım = Rabbin, halkı dürüst hareket eden, hem kendi nefislerini, hem de birbirlerini düzeltmeye çalışan diyarları, haksız yere asla helâk etmez.
Süleyman Ateş = Halkı uslu kimseler olsaydı, Rabbin o kentleri, zulüm ile helâk edecek değildi.
Tefhim-ul Kuran = Halkı, ıslah eden kimseler iken, senin Rabbin o ülkeleri zulm ile helak edecek değildi.
Ümit Şimşek = Yoksa Rabbin, ahalisi düzgün kimseler olduğu halde beldeleri haksız yere helâk edecek değildi.
Yaşar Nuri Öztürk = Halkı iyilik ve barış sevenler olsaydı, Rabbin o kentleri/medeniyetleri zulümle helâk edecek değildi ya!
İskender Ali Mihr = Ve senin Rabbin, halkı ıslâh edici olan beldeleri zulüm ile helâk edici olmadı.
İlyas Yorulmaz = Bir şehrin toplumu (inansın veya inanmasın), doğru ve yararlı davranışlarda bulunduğu sürece, senin Rabbin o şehri haksız yerer (zulüm ile) yok edecek değildir.