أَفَغَيْرَ اللّهِ أَبْتَغِي حَكَمًا وَهُوَ الَّذِي أَنَزَلَ إِلَيْكُمُ الْكِتَابَ مُفَصَّلاً وَالَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْلَمُونَ أَنَّهُ مُنَزَّلٌ مِّن رَّبِّكَ بِالْحَقِّ فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَرِينَ
E fe gayrallâhi ebtegî hakemen ve huvellezî enzele ileykumul kitâbe mufassalâ(mufassalan), vellezîne âteynâhumul kitâbe ya’lemûne ennehu munezzelun min rabbike bil hakkı fe lâ tekûnenne minel mumterîn(mumterîne).
e fe gayra allâhi | : artık, Allah’tan başka ... mı? |
ebtegî | : arayayım, arıyorum |
hakemen | : bir hakem, hüküm veren |
ve huve ellezî | : ve o (ki), (... ki) odur |
enzele | : indirdi |
ileykum | : size |
el kitâbe | : kitabı |
mufassalan | : tafsilatlı, açıklanmış olarak |
ve ellezîne | : ve onlar (ki) |
âteynâ-hum | : onlara, kendilerine verdik |
el kitâbe | : kitap |
ya’lemûne | : biliyorlar |
enne-hu | : onun ..... olduğunu |
munezzelun | : indirilmiş, indirilen |
min rabbi-ke | : senin Rabbinden |
bi el hakkı | : hak ile |
fe | : o halde |
lâ tekûnenne | : sen sakın olma |
min el mumterîne | : şüphe edenlerden |
Diyanet İşleri = “Size Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indiren O iken ben Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım?” (de). Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah'tan başka bir hakem mi arayayım ki size, her muhtâç olduğunuz şeyi bildirip açıklayan kitabı, o indirmiştir. Kendilerine kitap verilenler de bilirler ki o, senin Rabbin tarafından gerçek olarak indirilmiş bir kitaptır; artık şüphe edenlerden olma.
Abdullah Parlıyan = Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım ki, size her muhtaç olduğunuz şeyi gerçek bir şekilde bildirip açıklayan kitabı O indirmiştir. Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz bilirler ki, O kitap Rabbin tarafından gerçekleri içerikli olarak indirilmiştir. Öyleyse şüphe edenlerden olmayın.
Adem Uğur = (De ki): Allah'dan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitab'ı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma!
Ahmed Hulusi = O, size hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini (Kitabı) tafsilâtlı olarak inzâl etmişken, Allâh'tan gayrı bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, O'nun Rabbinden Hak olarak nüzûl edildiğini bilirler. . . Sakın şüphe edenlerden olma!
Ahmet Tekin = 'Allah size, kitabı ayrıntılı açıklanmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım?' de. Kendilerine verdiğimiz kutsal kitapların hükmünce amel edenler, Kur’ân’ın Rabbin tarafından, gerekçeli, hikmete dayalı olarak toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmen için, bölüm bölüm indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma.
Ahmet Varol = 'Allah size açıklanmış bir şekilde Kitap indirmişken O'ndan başkasının hakemliğini mi isteyeceğim!' Kendilerine Kitap vermiş olduklarımız onun Rabbin tarafından hak üzere indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma.
Ali Bulaç = Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
Ali Fikri Yavuz = Ey Rasûlüm, de ki: “- Sizinle aramızı ayırdeden Allah’dan başka bir hakem mi ararım? Size, ayrıntılı olarak (içinde hak ile batıl belirlenmiş Kur’an) Kitabı indiren O’dur. Kendilerine kitab verdiğimiz o Yahudî ve Hristiyan âlimleri de şüphesiz bilirler ki, bu Kur’an, Rabbinden hak olarak indirilmiştir. Öyle ise, sakın şüphe edenlerden olma...
Ali Ünal = De ki: “Bu Kitabı, içinde neyin hak ve doğru, neyin bâtıl ve yanlış olduğu apaçık ortaya konmuş bir halde indiren O iken, ben Allah’tan başka bir hüküm koyucu (ve hak ile bâtıl, doğru ile yanlış arasında) hüküm verici mi arayacakmışım?” Daha önce kendilerine Kitap verdiğimiz (Yahudi ve Hırıstiyan âlimleri de) bilirler ki o, Rabbin katından gerçeğin ta kendisi olarak fasıl fasıl indirilmektedir. Dolayısıyla, (yolunun doğruluğuna) olan şüpheden uzak inanç ve itimadında devam et.
Bayraktar Bayraklı = Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size kitabı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'ân'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma!
Bekir Sadak = Allah size Kitap'i acik acik indirmisken O'ndan baska bir hakem mi isteyeyim? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun gercekten Rableri katindan indirilmis oldugunu bilirler. Oyleyse, sen supheye dusenlerden olma!
Celal Yıldırım = Allah size kitabı bölüm bölüm (yeterince) açıklanmış biçimde indirmişken, O'ndan başkasını mı hakem isteyeyim ? Kendilerine (daha önce) kitap verdiklerimiz bilirler ki, O (Kur'ân) elbette hak olarak Rabbından indirilmiştir. Artık sen şüphelenenlerden olma !
Cemal Külünkoğlu = (De ki:): “O, size Kitab'ı açıklanmış olarak indirmiş iken O'ndan başka bir hakem mi arayayım?” Kendilerine kitap verdiklerimiz(den Yahudi ve Hristiyan alimleri) de, hiç kuşkun olmasın ki o (Kur'an')ın, gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler.
Diyanet İşleri (eski) = 'Allah size Kitap'ı açık açık indirmişken O'ndan başka bir hakem mi isteyeyim?' Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun gerçekten Rableri katından indirilmiş olduğunu bilirler. Öyleyse, sen şüpheye düşenlerden olma!
Diyanet Vakfi = (De ki): Allah'dan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitab'ı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma!
Edip Yüksel = ALLAH'tan başka yasa koyucu mu arayayım? O ki size kitabı detaylı olarak indirmiştir. Kendilerine kitap vermiş olduklarımız onun Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. O halde kuşkulananlardan olma.
Elmalılı Hamdi Yazır = Şimdi de: Allah size mufasselen kitab indirmiş iken ben Allahtan başkasını mı hakem istiyeceğim? kendilerine kitab verdiklerimiz de bilirler ki o temamiyle hakk olarak senin rabbından indirilmiştir, sakın şübhelenenlerden olma
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şimdi de Allah size kitabı, içinde herşey inceden inceye açıklanmış olarak göndermişken Allah'tan başkasını mı hakem isteyeceğim? Kendilerine kitap verdiklerimiz de bilirler ki, o tamamıyla gerçek olarak Rabbin tarafından indirilmiştir. Sakın şüphelenenlerden olma!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah, size Kitab'ı (Kur'ân'ı) açıklanmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o Kur'ân'ın, gerçekten Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O halde sakın şüphe edenlerden olma.
Gültekin Onan = Tanrı'dan başka hakem mi arayayım? Oysa O size kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine kitap verdiklerimiz bunun gerçekten rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
Harun Yıldırım = “O size kitabı açıklanmış olarak indirdiği halde Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?” Kendilerine kitap verdiklerimiz bunun kesinlikle Rabbinden bir hak olarak indirildiğini bilirler. O halde sakın şüphelenenlerden olma!
Hasan Basri Çantay = (Habîbim, de ki:) «O, size o kitabı (kendinde hak ile baatıl tamamen) açıklanmış (ayırd edilmiş) bir halde indirmişken (benimle sizin aranızda tutub da) Allahdan başka bir hakem mi arayacak mışım»? Kendilerine kitâb verdiğimiz o kimseler de bilirler ki o (Kur'an) hiç şübhesiz Rabbinden hak olarak indirilmişdir. Öyle ise sakın şüpheye düşenlerden olma.
Hayrat Neşriyat = (De ki:) 'Hiç Allah’dan başka bir hakem mi ararım? Hâlbuki size Kitâb’ı(Kur’ân’ı, içinde hak ile bâtıl) iyice açıklanmış olarak indiren O’dur.' Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler de gerçekten onun, Rabbin tarafından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler; öyle ise sakın şübhe edenlerden olma!
İbni Kesir = Allah'tan başka bir hakem mi arayacak mışım? Halbuki O'dur; size, kitabı açık açık indirmiş olan. Kendilerine kitab verdiklerimiz bilirler ki; o Rabbın katından hak olarak indirilmiştir. Öyleyse sakın şüpheye düşenlerden olma.
Kadri Çelik = Allah size kitabı açık açık indirmişken O'ndan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitab verdiklerimiz, onun rableri katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. Öyleyse, sen şüpheye düşenlerden olma!
Muhammed Esed = sen onlara (de ki:) "Hakikati apaçık ortaya koyan bu ilahi kelamı size indiren O iken, (neyin doğru neyin yanlış olduğu konusundaki) hüküm için Ondan başkasını mı arayacağım?" Ve kendilerine daha önce vahiy bahşettiklerimiz bilirler ki bu (vahiy) de Rabbin tarafından safha safha indirilmiştir. Öyleyse şüphe edenlerden olmayın,
Mustafa İslamoğlu = (De ki): "Hakikati açık ve net bir biçimde ortaya koyan bu ilahi kelamı size gönderen O iken, (iyi ve kötüyü belirlemede) O'ndan başka bir hakem mi arayayım?" Dahası kendilerine önceden vahiy emanet ettiklerimiz bilirler ki, bu (Kur'an) Rabbin tarafından indirilmiş olan bir hakikattir: öyleyse (ey muhatab), sakın kuşku duyanlardan olma!
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ'dan başka hakem ister miyim ki o, size kitabı mufassalan indirmiş olan zâttır. Ve kendilerine kitap verdiklerimiz bilirler ki, o şüphesiz Rabbin tarafından hak olarak indirilmiştir. Artık sakın şüpheye düşmüş olanlardan olma.
Ömer Öngüt = (De ki:) “Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım?” Halbuki O size kitabı açık olarak indirmiştir. Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun Rabbinin katından hak ile indirilmiş olduğunu bilirler. O halde sakın şüphe edenlerden olma!
Şaban Piriş = O, size kitabı ayrıntılı olarak indirmişken Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım? Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Onun Rabbin tarafından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüphe edenlerden olma!
Sadık Türkmen = De ki: “Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? O size kitabı, detaylı/ayrıntılı olarak açıklayıp indirmiş iken!” Kendilerine kitap (Zebur, Tevrat, İncil) verdiğimiz kimseler; şüphesiz onun (Kur’an’ın), gerçekten Rabbinden indirilmiş olduğunu bilirler. O halde, kuşkulananlardan olma!
Seyyid Kutub = Allah size ayrıntılı açıklamalar içeren kitabı indirmişken ben O'nun dışında bir hakeme mi başvurayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, Kur'an'ın gerçeğe dayalı olarak Allah tarafından indirildiğini bilirler. O halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
Suat Yıldırım = De ki: "Allah size o kitabı, içinde hak ile batıl birbirinden ayırt edilmiş tarzda açıklanmış olarak indirmişken,sizinle aramızdaki davâyı hükme bağlamak için Allah’tan başka bir hakem mi arayacak mışım? Kendilerine daha önce kitap verdiğimiz kimseler de bilirler ki, bu kitap gerçekten Rabbin tarafından indirilmiştir. Sakın bundan şüphen olmasın!
Süleyman Ateş = Allâh, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiş iken O'ndan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, O(Kur'a)nın, gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler, hiç kuşkulananlardan olma.
Tefhim-ul Kuran = Allah'tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
Ümit Şimşek = Hakkı açıkça bildiren kitabı size O indirdiği halde, ben Allah'tan başka hakem mi arayacağım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler; bundan şüphen olmasın.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah size Kitap'ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirildiğini biliyorlar. Sakın kuşkuya düşenlerden olma.
İskender Ali Mihr = Artık Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Size Kitab’ı açıklanmış (tafsilatlı) olarak indiren O’dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, O’nun, senin Rabbinden hak ile indirildiğini biliyorlar. O halde sakın sen, şüphe edenlerden olma!
İlyas Yorulmaz = Allah, kitabı tafsilatlı bir şekilde size indiren o olmuşken, ondan başka hüküm verici mi arayacağım. Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana inen kitabın içindeki gerçeklerle Rabbinden indirildiğini çok iyi biliyorlar. Sen asla şüpheye düşenlerden olma.