قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ فَاسْأَلْ الْعَادِّينَ
Kâlû lebisnâ yevmen ev ba’da yevmin fes’elil âddîn(âddîne).
kâlû | : dediler |
lebisnâ | : biz kaldık |
yevmen | : gün |
ev | : veya |
ba’da yevmin | : günün bir kısmı |
fes’eli (fe is’el) | : öyleyse, o zaman sor |
el âddîne | : sayan kimseler, sayanlar |
Diyanet İşleri = Onlar, “Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor” derler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bir gün derler, yahut da bir günün bir kısmı kadar, artık, sayanlara sor.
Abdullah Parlıyan = Onlar da, orada bir gün kaldık yahut bir günden daha az, bunu zamanı sayanlara, bilenlere sor diye cevap verecekler.
Adem Uğur = Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. İşte sayanlara sor derler.
Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Bir gün ya da günün birazı kaldık. . . Sayanlara sor!"
Ahmet Tekin = Onlar:'Bir gün veya günün bir kısmı kadar. İşte hesap bilenlere sor.' derler.
Ahmet Varol = 'Bir gün veya bir günün birazı kadar kaldık. Sayanlara sor' derler.
Ali Bulaç = Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor."
Ali Fikri Yavuz = Onlar derler ki: “- Bir gün, yahud bir günden az kaldık. İşte (hesab tutan meleklere) sayanlara sor.”
Ali Ünal = “Bir gün veya günün sadece bir kısmında kaldık! Ama tam da kestiremiyoruz; bunu zamanın hesabını bilebilen ve aklında tutabilenlere sorsanız.” diye cevap verirler.
Bayraktar Bayraklı = “Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. İşte, sayanlara sor!” derler.
Bekir Sadak = «Bir gun veya daha az bir sure kaldik, sayanlara sor» derler.
Celal Yıldırım = «Bir gün ya da bir günün birazı kaldık, sayanlara sor» derler.
Cemal Külünkoğlu = (Onlar:) “Bir gün, ya da günün bir kısmı kadar kaldık, tam olarak hesap tutan (melek)lere sor (bizim gün sayacak halimiz kalmadı)!” derler.
Diyanet İşleri (eski) = 'Bir gün veya daha az bir süre kaldık, sayanlara sor' derler.
Diyanet Vakfi = «Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. İşte sayanlara sor» derler.
Edip Yüksel = 'Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. Sayanlara sor,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir gün veya bir günün birazı, sayanlara sor derler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar: «Bir gün veya bir günün bir kısmı, sayanlara sor.» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. İşte bilenlere sor.» derler.
Gültekin Onan = Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor."
Harun Yıldırım = "Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. İşte sayanlara sor" derler.
Hasan Basri Çantay = Dediler (diyecekler): «Bir gün, yahud bir günün bir kısmı (müddetle) kaldık. Sayanlara sor şimdi».
Hayrat Neşriyat = (Onlar:) 'Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık; artık o sayanlara (hesab tutan o meleklere) sor!' derler.
İbni Kesir = Bir gün veya daha az bir süre kaldık, sayanlara sor, dediler.
Kadri Çelik = Derler ki: “Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, (eğer hata ediyorsak) sayanlara sor.”
Muhammed Esed = "Orada bir gün kaldık, yahut bir günden daha az; bunu (zamanı) saymasını bilenlere sor..." diye cevap verecekler.
Mustafa İslamoğlu = Onlar cevap verecekler: "Bir gün ya da bir günden daha az; istersen bunu sayı bilenlere sor!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Diyeceklerdir ki: «Ya bir gün veya bir günün birazı kadar kaldık.» İmdi sayanlara sor.
Ömer Öngüt = Derler ki: “Ya bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. Sayabilenlere sor!”
Şaban Piriş = -Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık, sayanlara sor dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Bir gün, yahut bir günün bir kısmı kadar kaldık. Sayanlara sor!”
Seyyid Kutub = Cehennemlikler derler ki; «Orada ya bir gün, ya da bir günden daha az yaşadık, saymış olanlara sor.»
Suat Yıldırım = Onlar: "Bir gün veya daha da az. Ne bilelim, isterseniz bunu tam tamına aklında tutanlara sor! Zira bizim aklımız başımızdan gitmiş durumda." diye cevap verirler.
Süleyman Ateş = "(Herhalde) Bir gün, yahut günün bir kısmı kadar kaldık; sayanlara sor", dediler.
Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor.»
Ümit Şimşek = 'Ya bir gün, ya da günün bir bölümü kadar,' derler. 'Onun hesabını tutanlara sor.'
Yaşar Nuri Öztürk = Derler: "Bir gün yahut günün bir kısmı kadar; sayanlara sor."
İskender Ali Mihr = “Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. O zaman (onu), sayanlara sor.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Onlarda “Bir gün veya bir günden daha az kaldık, sayanlara sor” dediler.