قَالُوا أَنُؤْمِنُ لَكَ وَاتَّبَعَكَ الْأَرْذَلُونَ
Kâlû e nu’minu leke vettebeakel erzelûn(erzelûne).
kâlû | : dediler |
e | : mı |
nu’minu | : inanırız |
leke | : sana |
ve ittebea-ke | : ve sana tâbî oldular |
el erzelûne | : en basit insanlar, rezil insanlar |
Diyanet İşleri = Dediler ki: “Sana hep aşağılık kimseler uymuş iken, biz hiç sana inanır mıyız?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Dediler ki: Sana, aşağılık kişiler uymuş, biz de mi inanalım sana?
Abdullah Parlıyan = “Toplumun en aşağı tabakasından, insanların senin ardına düştüğünü göre göre, tutup sana mı inanacağız?” dediler.
Adem Uğur = Onlar şöyle cevap verdiler: Sana düşük seviyeli kimseler tâbi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hiç!
Ahmed Hulusi = Dediler ki: "En alt tabaka sana tâbi oluyor iken, sana iman eder miyiz hiç?"
Ahmet Tekin = 'Ayak takımı, reziller senin peşinden giderken biz sana inanıp, güvenebilir miyiz?' dediler.
Ahmet Varol = Dediler ki: 'Sana aşağılık insanlar uymuşken biz sana iman eder miyiz?'
Ali Bulaç = Dediler ki: "Sana, sıradan aşağılık insanlar uymuşken inanır mıyız?"
Ali Fikri Yavuz = Onlar dediler ki: “- Arkana hep düşük kimseler takılmışken, biz sana iman eder miyiz?”
Ali Ünal = “Şimdi, seni izleyenlerin toplumun en süflîleri olduklarını görüp dururken sana inanmamızı nasıl beklersin?” dediler.
Bayraktar Bayraklı = Kavmi, Nûh'a şöyle dedi: “Sana, düşük seviyeli kimseler tâbi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hiç!”
Bekir Sadak = «ana mi inanacagiz? Sana en rezil kimseler uymaktadir» dediler.
Celal Yıldırım = Onlar Nuh'a dediler ki: Sana en rezil aşağılık insanlar uymuşken biz sana inanır mıyız?
Cemal Külünkoğlu = Dediler ki: “Sana hep sıradan kimseler uymuş iken, biz sana inanır mıyız hiç?”
Diyanet İşleri (eski) = 'Sana mı inanacağız? Sana en rezil kimseler uymaktadır' dediler.
Diyanet Vakfi = Onlar şöyle cevap verdiler: Sana düşük seviyeli kimseler tâbi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hiç!
Edip Yüksel = Dediler ki, 'Seni izleyenler bayağı ve kötü kimseler iken, nasıl olur da sana inanırız?'
Elmalılı Hamdi Yazır = A, dediler: hiç biz sana inanır mıyız? Senin ardına hep o erzail düşmüş?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = A! Senin ardına hep o reziller düşmüşken, biz sana hiç inanır mıyız? dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Â, dediler, senin ardına hep düşük kimseler düşmüşken, biz sana hiç inanır mıyız?»
Gültekin Onan = Dediler ki: "Sana sıradan aşağılık insanlar uymuşken inanır mıyız?"
Harun Yıldırım = Onlar şöyle cevap verdiler: Sana düşük seviyeli kimseler tâbi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hiç!
Hasan Basri Çantay = Dediler ki: «Arkana hep bayağı kimseler düşmüşken biz sana îman eder miyiz»?
Hayrat Neşriyat = (Onlar:) 'Sana en düşük kimseler (fakirler) tâbi' olmuşken, (biz) sana îmân eder miyiz?' dediler.
İbni Kesir = Sana mı inanacağız? Halbuki sana uyanlar en rezil kimselerdir, dediler.
Kadri Çelik = Dediler ki: “Sana, sıradan aşağılık insanlar uymuşken inanır mıyız?”
Muhammed Esed = "(Toplumun) en aşağı tabakasından insanların senin ardına düştüğünü göre göre tutup sana mı inanacağız?" dediler.
Mustafa İslamoğlu = Dediler ki: "Ne yani, toplumun en düşüklerinin sana tabi olduğunu bile bile sana inanalım mı?"
Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler: «Sana imân eder miyiz? Halbuki, sana en bayağı kimseler tebaiyyet edivermişlerdir.»
Ömer Öngüt = Şöyle cevap verdiler: “Sana hep düşük bayağı kimseler tâbi olmakta iken biz sana hiç iman eder miyiz?”
Şaban Piriş = -Sana ayak takımı tabi olmuşken, biz sana inanır mıyız? dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Biz sana inanır mıyız? Adî, rezil kişiler sana tâbi olmuşken.”
Seyyid Kutub = Soydaşları, «peşinden gelenler aramızdaki ayak takımı iken hiç biz sana inanır mıyız» dediler.
Suat Yıldırım = "A!" dediler, "Seni izleyenlerin, toplumun en aşağı tabakasından olduklarını göre göre sana inanmamızı nasıl beklersin?"
Süleyman Ateş = Dediler ki: "Sana bayağı kimseler uymuşken biz sana inanır mıyız?"
Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Sana, sıradan aşağılık insanlar uymuşken inanır mıyız?»
Ümit Şimşek = Onlar, 'Sana uyanlar hep ayak takımı; biz sana inanır mıyız?' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Biz sana inanır mıyız? Seni, o bayağı zavallılar izliyor."
İskender Ali Mihr = “Sana en basit insanlar tâbî olduğuna göre, biz (de) mi sana inanalım?” dediler.
İlyas Yorulmaz = Onlar da “Toplumun en aşağılık (rezil) insanları sana tabi olmuşken, biz sana mı inanacağız” dediler.