إِنِّي جَزَيْتُهُمُ الْيَوْمَ بِمَا صَبَرُوا أَنَّهُمْ هُمُ الْفَائِزُونَ
İnnî cezeytuhumul yevme bimâ saberû ennehum humul fâizûn(fâizûne).
in-nî | : muhakkak ben |
cezeytu-hum | : onların mükâfatları, karşılığı |
el yevme | : bugün |
bimâ | : dolayısıyla, sebebiyle |
saberû | : sabrettiler |
enne-hum | : muhakkak ki onlar |
hum | : onlar |
el fâizûne | : kurtuluşa erenler |
Diyanet İşleri = Sabretmiş olmaları sebebiyle, bugün ben onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar başarıya erenlerin ta kendileridir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki ben de sabrettiklerine karşılık bugün onları mükâfatlandıracağım; şüphe yok ki onlardır muratlarına erenlerin ta kendileri.
Abdullah Parlıyan = Ama her türlü güçlüklere göğüs germelerinden dolayı, bugün onları mükafatlandırdım. İşte ateşten kurtulup muradına erenler onlardır.
Adem Uğur = Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muratlarına erenlerdir.
Ahmed Hulusi = "Muhakkak ki sabretmelerinin karşılığını onlara bugün Ben verdim. . . Ki onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
Ahmet Tekin = Sabrederek mücadeleye devam etmeleri sebebiyle, bugün onları mükâfatlandıracağım. Onlar gerçekten mutlu olanlardır.
Ahmet Varol = Bugün sabretmelerine karşılık onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar kurtuluşa erenlerdir.'
Ali Bulaç = "Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenlerdir."
Ali Fikri Yavuz = İşte ben, o müminlere, sabretmelerine karşılık, bugün bu mükâfatı (cenneti ) verdim. Muhakkak onlardır zafere erenler...”
Ali Ünal = “Ben de, sabretmelerine karşılık onları bugün mükâfatlandırdım; onlardır umduklarına kavuşanlar ve gerçek başarı, gerçek kazanç içinde olanlar.”
Bayraktar Bayraklı = “Bugün ben onları, sizin zulümlerinize sabretmelerinden dolayı kurtuluşla ödüllendirdim.”
Bekir Sadak = (108-11) 1 Allah: «inin oradan! Benimle konusmayin. Kullarimdan bir topluluk: «Rabbimiz! inandik, artik bizi bagisla, bize aci. Sen aciyanlarin en iyisisin» diyordu. Siz ise, onlari alaya aliyordunuz. Bu yaptiklariniz size Beni anmayi unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsilik bugun onlari mukafatlandirdim. Dogrusu onlar kurtulanlardir» der.
Celal Yıldırım = Doğrusu ben onları, sabrettiklerine karşılık bugün mükâfatlandırdım. Şüphesiz ki onlar, kurtuluşa erenlerin kendileridir..
Cemal Külünkoğlu = (109-111) “Hani vaktiyle kullarımın bir bölümü: ‘Ey Rabbimiz! Biz sana inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!' diye dua ediyordu. Siz ise onlarla alay ediyordunuz. Bu yaptıklarınız size beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmeleri sebebiyle, bugün ben onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”
Diyanet İşleri (eski) = (108-111) Allah: 'Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: 'Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin' diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır' der.
Diyanet Vakfi = Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muratlarına erenlerdir.
Edip Yüksel = 'Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim. Kazananlar işte bunlardır.'
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte onlara ben sabretmelerine mukabil bu gün bu mükâfatı verdim, onlardır onlar, murada erenler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte Ben onlara sabretmelerine karşılık bugün bu mükafatı verdim. Murada erenler onlardır, onlar!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muradlarına erenlerdir.
Gültekin Onan = "Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenlerdir."
Harun Yıldırım = Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muratlarına erenlerdir.
Hasan Basri Çantay = Ben (sizin o istihza ve ezalarınıza) sabr (ve tehammül) etdiklerine mukaabil bugün onları (mü'minleri) mükâfatlandırdım. Şübhesiz ki onlar muradlarına erenlerin ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat = 'Şübhesiz ki ben, sabretmelerine karşılık bugün onları mükâfâtlandırdım; gerçekten kurtuluşa erenler, ancak onlardır!'
İbni Kesir = Sabrettiklerinden dolayı bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar, kurtuluşa erenlerin kendileridir.
Kadri Çelik = “Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar kurtuluşa erenlerdir.”
Muhammed Esed = (Ama,) bakın, güçlüklere göğüs germelerinden ötürü bugün onları mükafatlandırdım: işte, bahtiyar olacak olanlar böyleleridir!"
Mustafa İslamoğlu = Bakın işte, sabırlarından dolayı onları bugün ödüllendirdim: şüphesiz ki gerçek başarıya erenler işte onlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Şüphe yok ki, bugün Ben onları sabrettikleri sebebiyle mükâfaata nâil ettim, muhakkak ki necâta ermiş olanlar da onlardır, onlar.»
Ömer Öngüt = “Sabretmelerine karşılık bugün ben onları mükâfatlandırdım. İşte kurtulup murada erenler onlardır. ”
Şaban Piriş = Bugün sabrettikleri için onları ödüllendirdim. Kurtuluşa ermiş olanlar, işte onlardır.
Sadık Türkmen = Işte ben, elbette bugün, onları, sabretmelerine karşılık mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar, muratlarına erenlerdir/kazananlardır!”
Seyyid Kutub = Bugün ben onlara sabretmelerinin karşılığını verdim, şimdi onlar kurtuluşa, mutluluğa ermişlerdir.
Suat Yıldırım = İşte Ben de sabretmelerine karşılık bugün onları ödüllendirdim. İşte umduklarına kavuşanlar onlardır.
Süleyman Ateş = "Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim; onlar (evet) işte kurtulup murâda erenler onlardır."
Tefhim-ul Kuran = «Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenlerdir.»
Ümit Şimşek = 'Ben ise, sabretmelerinden dolayı bugün onları ödüllendirdim; artık onlar muratlarına ermiş bulunuyorlar.'
Yaşar Nuri Öztürk = Bugün onlara ben, sabretmiş olmalarının karşılığını verdim. Başarıya erip kurtulanlar, onlardır.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Ben, onlar sabırlarından dolayı kurtuluşa erenler olduğundan, bugün onlara mükâfatlarını verdim.
İlyas Yorulmaz = “Elbet bende onların sizlere (alay etmenize) karşı sabredip dayanmalarının karşılığını bugün verdim. Şüphesiz ki onlar kurtulmuş olanlardır” dedi.