أَرَأَيْتَ إِن كَانَ عَلَى الْهُدَى
E raeyte in kâne alâl hudâ.
Diyanet İşleri = (11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?
Abdulbaki Gölpınarlı = Bir düşün, ya o doğru yolu bulup giderse.
Abdullah Parlıyan = Gördün mü? O kul doğru yolda olur
Adem Uğur = Gördün mü, ya o (Peygamber) doğru yolda olur,
Ahmed Hulusi = Gördün mü (bir düşün)! Ya o hakikati yaşamakta ise?
Ahmet Tekin = Ne dersin? O kul, hak yolda faaliyet gösteriyor, görevini yapıyorsa da mı engelleyecek?
Ahmet Varol = Gördün mü? Ya o doğru yol üzereyse?
Ali Bulaç = Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise,
Ali Fikri Yavuz = (11-12) Ya o peygamber hidayet üzere ise; ya da takvâ ile emrediyorsa!...
Ali Ünal = Ne dersin, böyle mi yapması gerekir, eğer o kul doğru yol üzerindeyse;
Bayraktar Bayraklı = (11-12) Ne dersin, o kul doğru yolda ise ve sakınmayı emrediyorsa!
Bekir Sadak = (11-13) Soyle bakalim, o kul dogru yolda giden veya Allah'a karsi gelmekten sakinmayi buyuran bir kimse olsun; veya soyle, yalanlayip yuz ceviren birisi olsun
Celal Yıldırım = Baksan ya, bu (kul) doğru yol üzerinde bulunuyorsa,
Cemal Külünkoğlu = (11-12) Gördün mü, ya o kul doğru yolda ise? Yahut kötülüklerden sakınmayı emrediyorsa?
Diyanet İşleri (eski) = (11-13) Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun
Diyanet Vakfi = (11-12) Ne dersin, o (Peygamber) doğru yolda ise yahut takvâyı emrediyorsa?
Edip Yüksel = Ne dersin, o doğru yolu izleseydi?
Elmalılı Hamdi Yazır = Baksan a o hidayet üzere giderse
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Baksana o doğru yolda giderse
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,
Gültekin Onan = Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise,
Harun Yıldırım = Gördün mü? Ya o, doğru yol üzerindeyse,
Hasan Basri Çantay = Gördün mü (şu cür'eti)? Ya o doğru yol üzerinde ise.
Hayrat Neşriyat = (11-12) Gördün mü, ya (o kul) hidâyet üzere ise veya (günahlardan) sakınmayı(takvâyı) emrediyorsa?
İbni Kesir = Gördün mü; ya o kul doğru yolda ise?
Kadri Çelik = Söyle bakayım, ya o (kul) hidayet üzere ise.
Muhammed Esed = Hiç düşündün mü o doğru yolda mıdır,
Mustafa İslamoğlu = (Ve sey ey ibadete engel olan) Hiç o hidayet üzere midir diye geldi mi aklına?
Ömer Nasuhi Bilmen = Gördün mü, eğer hidâyet üzere olmuş ise.
Ömer Öngüt = Gördün mü? Ya o kul doğru yolda ise?
Şaban Piriş = Gördün mü? Eğer hidayet üzerinde ise,
Sadık Türkmen = Gördün mü, ya o (engellenen/ibadet eden) doğru yol üzerindeyse?
Seyyid Kutub = Gördün mü, ya o kul doğru yolda ise.
Suat Yıldırım = (11-12) Ne dersin, o hidâyette olsa ve Allah’ı sayıp O’na karşı gelmemeyi tavsiye etse, ne iyi olurdu!
Süleyman Ateş = Gördün mü, ya o (kul) doğru yolda olur,
Tefhim-ul Kuran = Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise,
Ümit Şimşek = Gördün mü o kâfiri? Ya onun engellediği kimse doğru yolda ise?
Yaşar Nuri Öztürk = Gördün mü! Ya o iyilik ve doğruluk üzere ise?!
İskender Ali Mihr = Sen gördün mü? Eğer o (kul), hidayet üzere ise.
İlyas Yorulmaz = Gördün mü? Ya o engellenen kul doğru yol üzerinde ise.