وَالسَّمَاء ذَاتِ الرَّجْعِ
Ves semâi zâtir rac’ı.
Diyanet İşleri = Yağmurlu göğe andolsun,
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun yağmur yağdıran göğe.
Abdullah Parlıyan = Andolsun madde, ışın, yağmur ve değişik şeylerle geri döndüren göğe.
Adem Uğur = Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, yemin ederim ki,
Ahmed Hulusi = Andolsun yörüngesinde dönenleriyle semâya,
Ahmet Tekin = Andolsun halden hale dönüşen, dönüşü sağlayan, bir yağmurdan sonra yeni yağmurlarla yüklü, güneş sisteminin dönüş yeri olan göğe!
Ahmet Varol = Andolsun dönüş sahibi göğe, [2]
Ali Bulaç = Dönüşlü olan göğe andolsun.
Ali Fikri Yavuz = And olsun, o yağmur sahibi semâya,
Ali Ünal = Yemin olsun, (içindeki cisimlerin döndüğü, yağmurun meydana gelip yağması dahil, bütün hadiselerin tekrarlandığı) devrî hareketler sahibi göğe,
Bayraktar Bayraklı = (11-17) Andolsun o dönüşlü göğe, o yarılıp çatlayan yeryüzüne. Şüphesiz Kur'ân, hak ile bâtılı ayıran bir sözdür. O asla bir şaka değildir. Kafirler hep hile/tuzak kuruyorlar. Ben de hilelerine karşılık veririm. Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı![747]
Bekir Sadak = (11-12) Yagmurun donusunu saglayan goge ve yarilan yeryuzune and olsun ki,
Celal Yıldırım = Dönüp dolaşan göğe (ondaki cisimlere) and olsun,
Cemal Külünkoğlu = (11-12) Yağmurlu göğe, (nebat bitirmek için) yarılan yeryüzüne andolsun ki,
Diyanet İşleri (eski) = (11-12) Dönüşlü göğe ve yarılan yeryüzüne and olsun ki,
Diyanet Vakfi = (11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek).
Edip Yüksel = Geri çeviren göğe andolsun,
Elmalılı Hamdi Yazır = Kasem olsun o Semai zati rec'a
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun o dönüşlü göğe,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun o dönüşlü göğe,
Gültekin Onan = Dönüşlü olan göğe andolsun.
Harun Yıldırım = Andolsun, dönüşlü göğe.
Hasan Basri Çantay = Andolsun o dönüş saahibi olan göğe,
Hayrat Neşriyat = Yemîn olsun o dönüşlü (hâlden hâle giren) göğe!
İbni Kesir = Andolsun o dönüş yeri olan göğe.
Kadri Çelik = Andolsun (yıldızları) evirip çeviren göğe.
Muhammed Esed = Düşün dönüp duran gökleri,
Mustafa İslamoğlu = (Hayat) çevrimine sahne olan gök şahit olsun;
Ömer Nasuhi Bilmen = (11-12) Andolsun o dönüş sahibi olan semaya. Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne.
Ömer Öngüt = Dönüp dolaşan (döndürümlü olan) göğe andolsun ki!
Şaban Piriş = Yağmur yağdıran göğe..
Sadık Türkmen = Ant olsun, o dönüşlü olan/dönüp duran gökyüzüne,
Seyyid Kutub = (Hayat) çevrimine sahne olan gök şahit olsun;
Suat Yıldırım = (11-12) Andolsun o dönüş sahibi olan semaya. Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne.
Süleyman Ateş = Dönüp dolaşan (döndürümlü olan) göğe andolsun ki!
Tefhim-ul Kuran = Yağmur yağdıran göğe..
Ümit Şimşek = And olsun dönüşlü göğe,
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun o, dönüşle/döndürümle dolu göğe,
İskender Ali Mihr = Ve dönüş sahibi semaya andolsun.
İlyas Yorulmaz = Bulutları barındıran gökyüzüne.