أَلَمْ تَر إِلَى الَّذِينَ نَافَقُوا يَقُولُونَ لِإِخْوَانِهِمُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَئِنْ أُخْرِجْتُمْ لَنَخْرُجَنَّ مَعَكُمْ وَلَا نُطِيعُ فِيكُمْ أَحَدًا أَبَدًا وَإِن قُوتِلْتُمْ لَنَنصُرَنَّكُمْ وَاللَّهُ يَشْهَدُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ
E lem tere ilellezîne nâfekû yekûlûne li ihvânihimullezîe keferû min ehlil kitâbi le in uhrictum le nahrucenne me’akum ve lâ nutîu fî kum ehaden ebeden ve in kûtiltum le nensurennekum, vallâhu yeşhedu innehum le kâzibûn(kâzibûne).
e lem tere ilâ | : (görmüyor musun) görmedin mi (bakmadın mı) |
ellezîne | : onlar |
nâfekû | : münafıklık ettiler, nifak çıkardılar |
yekûlûne | : derler |
li ihvâni-him(u) | : kardeşleri için, kardeşlerine |
ellezîne | : onlar |
keferû | : inkâr ettiler |
min ehli | : ehlinden |
el kitâbi | : kitap |
le in | : eğer gerçekten olursa |
uhrictum | : siz çıkarıldınız |
le nahrucenne | : mutlaka biz çıkarız |
mea-kum | : sizinle beraber |
ve lâ nutîu | : ve itaat etmeyiz |
fî-kum | : sizin içinizde, sizin aranızda |
ehaden | : bir kişi, bir kimse |
ebeden | : ebediyyen, hiçbir zaman |
ve in kûtiltum | : ve eğer sizinle savaşırlarsa |
le | : elbette, gerçekten, mutlaka |
nensure-enne-kum | : mutlaka biz size yardım ederiz |
ve allâhu | : ve Allah |
yeşhedu | : şahadet eder, şahitlik eder |
inne-hum | : muhakkak ki onlar, gerçekten onlar |
le | : gerçekten, elbette |
kâzibûne | : yalancılar |
Diyanet İşleri = Kitap ehlinden o inkâr eden kardeşlerine, “Yemin ederiz ki, siz (Medine’den) çıkarılırsanız, muhakkak biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin hakkınızda asla kimseye boyun eğmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa, size mutlaka yardım ederiz” diyerek münafıklık yapanlara bakmaz mısın? Hâlbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bakmaz mısın münâfık olanlara, kitap ehlinden kâfir olan kardeşlerine, andolsun ki derler, siz yurdunuzdan çıkarılırsanız biz de mutlaka sizinle berâber çıkarız ve aleyhinizde itâat etmeyiz hiç kimseye ebedîyen ve eğer sizinle savaşırlarsa elbette size yardım ederiz ve Allah, tanıklık eder ki onlar, şüphe yok, yalancılardır elbet.
Abdullah Parlıyan = Münafıkları görmüyor musun? Onlar ehli kitaptan, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmiş olan kardeşleri Yahudilere: “Eğer siz, yurdunuzdan sürülür çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin aleyhinize hiç kimseye itaat etmeyeceğiz. Şayet sizinle savaşırlarsa, mutlaka size yardım ederiz” derler. Allah onların yalancı olduklarına şahittir.
Adem Uğur = Münafıkların, kitap ehlinden inkâr eden dostlarına: Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz, dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.
Ahmed Hulusi = Görmedin mi o ikiyüzlüleri (Yahudi münafıkları) ki, ehl-i kitaptan hakikat bilgisini inkâr eden (Rasûlullâh'a ihanet eden Ben-i Nadir Yahudisi) kardeşlerine: "Andolsun ki eğer siz (yaşadığınız yerden) çıkarılırsanız, elbette biz de sizinle birlikte çıkacağız! Sizin hakkınızda hiçbir kimseyi ebediyen dinlemeyeceğiz! Eğer sizinle savaşılırsa, mutlaka size yardım edeceğiz" dediler. . . Allâh şahittir ki kesinlikle onlar yalancılardır!
Ahmet Tekin = Müslüman görünerek İslam’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafıkların, ehl-i kitaptan inkârda ısrar eden kâfir dostlarına:'Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin aleyhinize olacak bir konuda, asla kimseyle işbirliği yapmayız. Eğer siz, savaşmak mecburiyetinde bırakılırsanız, mutlaka size yardım ederiz.' dediklerini görmüyor musun? Allah, onların yalancı olduklarına şâhitlik eder.
Ahmet Varol = Münafıklık edenleri görmedin mi? Kitap ehlinden inkar eden kardeşlerine derler ki: 'Andolsun eğer siz çıkarılırsanız biz de muhakkak sizinle beraber çıkarız. Size karşı asla hiç kimseye itaat etmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa muhakkak size yardım ederiz.' Oysa Allah, onlar yalancı olduğuna şahitlik eder.
Ali Bulaç = Münafıklık edenleri görmüyor musun ki, Kitap Ehlinden inkâr eden kardeşlerine derler ki: "Andolsun, eğer siz (yurtlarınızdan) çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye, hiçbir zaman itaat etmeyiz. "Eğer size karşı savaşılırsa elbette size yardım ederiz." Oysa Allah, şahidlik etmektedir ki onlar, gerçekten yalancıdırlar.
Ali Fikri Yavuz = Bakmaz mısın, şu münafıklık yapanlara? Ehl-i kitabdan o kâfir olan kardeşlerine şöyle diyorlar: “-Yemin ederiz ki, eğer siz (yurdunuz Medine’den) çıkarılırsanız, muhakkak biz de sizinle beraber (oradan) çıkarız; ve sizin aleyhinizde hiç bir zaman kimseye itaat etmeyiz. Eğer size savaş açılırsa, muhakkak size yardım ederiz.” Halbuki Allah şahidlik ediyor ki, onlar hakikaten yalancıdırlar.
Ali Ünal = Bakmaz mısın şu münafıklık yapanlara: Ehli Kitap’tan küfür içindeki kardeşlerine (Nadîr Oğulları Yahudileri), “Andolsun ki”, diyorlar, “eğer siz (Medine’den) çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkarız ve sizin aleyhinizde asla kimsenin sözünü dinlemeyiz. Eğer size savaş açılacak olursa, bu takdirde kesinlikle size yardım ederiz.” Ama Allah şahittir ki, o (münafıklar) düpedüz yalancıdırlar.
Bayraktar Bayraklı = Münafıkların, kitap ehlinden inkâr eden kardeşlerine, “Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, kesinlikle biz de sizinle birlikte çıkacağız. Sizin aleyhinizde kimseye asla uymayacağız. Eğer sizinle savaşırlarsa kesinlikle size yardım edeceğiz” dediklerinden haberin yok mu? Allah onların göz göre göre yalan söylediklerine tanıklık ediyor.
Bekir Sadak = Munafiklarin, kitap ehlinin inkarcilarindan olan kardeslerine: «Eger siz yurdunuzdan cikarilirsaniz and olsun ki, biz de sizinle beraber cikariz; sizin aleyhihizde kimseye asla uymayiz; eger savasa tutusursaniz mutlaka size yardim ederiz» dediklerini gormedin mi? Allah onlarin yalanci olduklarina sahidlik eder.
Celal Yıldırım = Görmedin mi, münafıklıkta bulunanları, Kitap Ehli'nden küfre sapan kardeşlerine, «eğer siz (buradan) çıkarılırsanız, and olsun ki biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin hakkınızda (aleyhinizde) hiçbir kimseye uymayız ve eğer sizinle savaşırlarsa elbette size yardım ederiz» diyorlardı. Allah onların şüphesiz yalancılar olduklarına şehâdet etmektedir.
Cemal Külünkoğlu = Bakmaz mısın, şu münafıklık yapanlara? (Onlar) Ehl-i Kitaptan o küfre sapan kardeşlerine şöyle diyorlar: “Yemin ederiz ki, eğer siz (Medine'den) çıkarılırsanız, muhakkak biz de sizinle beraber (oradan) çıkarız ve sizin aleyhinizde hiç bir zaman kimseye itaat etmeyiz. Eğer size savaş açılırsa, muhakkak size yardım ederiz.” Hâlbuki Allah şahittir ki onlar kesinlikle yalancıdırlar.
Diyanet İşleri (eski) = Münafıkların, kitap ehlinin inkarcılarından olan kardeşlerine: 'Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız and olsun ki, biz de sizinle beraber çıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız; eğer savaşa tutuşursanız mutlaka size yardım ederiz' dediklerini görmedin mi? Allah onların yalancı olduklarına şahidlik eder.
Diyanet Vakfi = Münafıkların, kitap ehlinden inkâr eden dostlarına: Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz, dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.
Edip Yüksel = İkiyüzlü davrananlara dikkat etmedin mi? Kitap halkından inkarcı olan arkadaşlarına, 'Çıkartılırsanız biz de sizinle birlikte çıkacağız ve sizin aleyhinize hiç bir kimseye itaat etmiyeceğiz. Sizinle savaşılırsa, kesinlikle sizi destekleyeceğiz,' demektedirler. ALLAH onların yalancı olduğuna tanıklık eder.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bakmaz mısın şu münafıklık yapanlara? Ehli kitabdan o küfreden ihvanlarına şöyle diyorlar: Yemin ederiz ki eğer siz çıkarılırsanız her halde biz de sizinle beraber çıkarız ve sizin hakkınızda ebedâ kimseye itaat etmeyiz ve şayed size kıtal yapılırsa muhakkak size yardım ederiz, hal bu ise Allah şehadet ediyor ki onlar kat'iyyen yalancıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Görmüyor musun şu münafıklık yapanları, kitap ehlinden o inkar eden dostlarına: «Yemin ederiz ki, eğer siz (yurdunuzdan) çıkarılırsanız kesinlikle biz de sizinle çıkarız, sizin aleyhinizde asla kimseye itaat etmeyiz ve şayet size karşı savaş açılırsa muhakkak size yardım ederiz! diyorlar, Allah şahitlik ediyor ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına «Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz.» dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.
Gültekin Onan = Münafıklık edenleri görmez misin, Kitap ehlinden küfreden kardeşlerine derler ki: "Andolsun, eğer siz (yurtlarınızdan) çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye ebediyen itaat etmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa elbette size yardım ederiz." Oysa Tanrı, şahidlik etmektedir ki onlar gerçekten yalancıdırlar.
Harun Yıldırım = Münafıklık edenleri görmüyor musun? Kitap ehlinden küfürde ısrar eden kardeşlerine derler ki: “Andolsun, eğer siz çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye, hiçbir zaman itaat etmeyiz ve eğer sizinle savaşılırsa elbette size yardım ederiz.” Halbuki Allah şahidlik eder ki onlar, hiç şüphesiz yalancıdırlar.
Hasan Basri Çantay = Ehl-i kitabdan o küfreden kardeşlerine «Andolsun, eğer siz yurdlarınızdan çıkarılırsanız biz de muhakkak sizinle beraber çıkarız. Sizin aleyhinizde hiçbir kimseye ebedî itaat etmeyiz. Eğer sizinle harbedilirse muhakkak ve muhakkak biz, size yardım ederiz» diyen o «münafıkları görmedin mi? Halbuki Allah şâhidlik eder ki onlar hakıykaten ve kat'iyyen yalancıdırlar.
Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) O münâfıklık edenleri görmedin mi? Ehl-i kitabdan inkâr eden kardeşlerine: 'Yemîn olsun eğer (siz yurdunuzdan) çıkarılırsanız, (biz de) muhakkak sizinle berâber çıkarız; sizin hakkınızda (aleyhinizde) hiç kimseye ebediyen itâat etmeyiz ve eğer sizinle savaşılırsa, mutlaka size yardım ederiz!' diyorlar. Hâlbuki Allah şâhidlik eder ki, şübhesiz onlar gerçekten yalancıdırlar.
İbni Kesir = Münafıklık etmiş olanlara bakmadın mı ki; Ehl-i Kitab'dan küfretmiş olan kardeşlerine: Eğer siz çıkarılırsanız andolsun ki; biz de sizinle beraber çıkarız. Ve sizin aleyhinizde asla kimseler itaat etmeyiz. Eğer savaşa tutuşursanız; muhakkak size yardım ederiz, derler. Allah şehadet eder ki; onlar yalancıdırlar.
Kadri Çelik = Münafıkların kitap ehlinden küfre sapan kardeşlerine, “Şüphesiz eğer siz (yurtlarınızdan) sürülüp çıkarılacak olursanız, biz de sizlerle birlikte mutlaka çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye, hiç bir zaman itaat etmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa elbette size yardım ederiz.” dediklerini görmüyor musun? Oysa Allah onların yalancı olduklarına şahitlik eder.
Muhammed Esed = (Gerçek duygularını) her zaman gizleyenlerin, geçmiş vahiylerin mensupları arasındaki inkarcı yandaşlarına, "Eğer buradan sürülürseniz biz de kesinlikle sizinle geleceğiz ve size karşı olan hiç kimseye kulak vermeyeceğiz ve size savaş açılırsa mutlaka yardımınıza geleceğiz" dediklerinden haberin yok mu? Ama Allah, onların göz göre göre yalan söylediklerine şahitlik yapar.
Mustafa İslamoğlu = Nifakta direnenlerin, önceki vahyin mensuplarından küfre gömülen yoldaşlarına şöyle diyebilecekleri aklına gelir mi: "Eğer siz çıkarılırsanız kesinlikle biz de sizinle birlikte çıkacağız; sizin hakkınızda hiçbir kimsenin sözüne ebediyen itibar etmeyeceğiz; yok eğer size karşı savaş açılırsa kesinlikle size yardım edeceğiz"? Allah şahit ki, onlar yalancının daniskasıdırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Nifakta bulunmuş olanları görmedin mi ki, ehl-i kitaptan kâfir olmuş olan kardeşlerine derler ki: «Andolsun eğer siz çıkarılırsanız, elbette biz de sizinle beraber çıkarız ve sizin aleyhinizde hiçbir kimseye ebedîyyen itaat etmeyiz ve eğer mukatelede bulunmuş olsanız elbette size yardım ederiz.» Halbuki Allah şehâdet eder ki, şüphe yok onlar elbette yalancılardır.
Ömer Öngüt = Resulüm! Münafıkların ehl-i kitaptan inkâr eden dostlarına: "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin aleyhinizde kimseye aslâ uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız mutlaka size yardım ederiz. " dediklerini görmedin mi? Allah onların yalancı olduklarına şâhitlik eder.
Şaban Piriş = Münafıklık edenleri gördün mü? Kitap ehlinden inkarcı kardeşlerine: -Eğer siz, yurdunuzdan çıkarılacak olursanız, biz de sizinle beraber çıkarız. Size karşı hiç kimseye itaat etmeyiz. Eğer sizinle savaşılırsa, mutlaka size yardım ederiz, derler. Allah da onların yalancı olduklarına şahitlik eder.
Sadık Türkmen = Kitap ehlinden, o inkâr eden yoldaşlarına; “Yemin ederiz ki, siz (Medine’den) çıkarılırsanız, muhakkak biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin hakkınızda asla kimseye boyun eğmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa, size mutlaka yardım ederiz” diyerek münafıklık yapanlara bakmaz mısın? Halbuki Allah, onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder.
Seyyid Kutub = Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına «Eğer siz yurdunuzdan çıkartılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Şayet sizinle savaşırlarsa mutlaka size yardım ederiz» derler. Allah, onların yalancı olduklarına şahidlik eder.
Suat Yıldırım = Bakmaz mısın şu münafıklık yapanlara? Onlar Ehl-i kitaptan kâfir kardeşlerine: "Vallahi," diyorlar, eğer siz buradan çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin olduğunuz yerde asla kimseye itaat etmeyiz, eğer size savaş açan çıkarsa mutlaka size yardım ederiz." Ama Allah şahittir ki onlar yalan söylemektedirler.
Süleyman Ateş = İki yüzlülük edenleri görmedin mi? Kitap ehlinden inkâr eden kardeşlerine: "Eğer siz (yurdunuzdan) çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız, sizin aleyhinize hiç kimseye itâ'at etmeyiz. Şâyet sizinle savaşılırsa mutlaka size yardım ederiz." derler. Allâh, onların yalancı olduklarına şâhidlik eder.
Tefhim-ul Kuran = Münafıklık etmekte olanları görmüyor musun ki, onlar, Kitap Ehlinden küfre sapan kardeşlerine derler ki: «Andolsun, eğer siz (yurtlarınızdan) sürülüp çıkarılacak olursanız, biz de sizlerle birlikte mutlaka çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye, hiçbir zaman itaat etmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa elbette size yardım ederiz.» Oysa Allah, şahidlik etmektedir ki onlar, gerçekten yalancıdırlar.
Ümit Şimşek = Görmedin mi münafıklık edenleri: Kitap Ehlinden olan kâfir kardeşlerine 'Siz yurdunuzdan çıkarılırsanız biz de sizinle çıkarız. Size karşı kimsenin sözünü dinlemeyiz. Size savaş açılırsa yardımınıza geliriz' diyorlardı. Allah şahittir ki onlar yalan söylüyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Görmedin mi o ikiyüzlülüğe sapanları ki, Ehlikitap'tan inkâra giden dostlarına şöyle diyorlar: "Eğer toprağınızdan çıkarılırsanız, yemin olsun sizinle birlikte biz de çıkacağız. Sizinle ilgili olarak hiçbir zaman kimseye boyun eğmeyeceğiz. Eğer sizinle savaşılırsa mutlaka size yardım edeceğiz." Allah tanıktır ki onlar kesinlikle yalancıdırlar.
İskender Ali Mihr = Nifak çıkaranları (münafıklık yapanları) görmüyor musun? Kitap ehlinden, inkâr eden kardeşlerine: “Eğer siz gerçekten (yurdunuzdan) çıkarılırsanız, biz de mutlaka sizinle beraber çıkarız. Sizin aranızdaki, size karşı olan bir kimseye hiçbir zaman itaat etmeyiz. Ve eğer sizinle savaşırlarsa, mutlaka size yardım ederiz.” derler. Ve Allah, onların gerçekten yalancı olduklarına şahadet eder.
İlyas Yorulmaz = İkiyüzlü davrananlara bakmıyor musun? Onlar ehli kitaptan inkâr eden kardeşlerine “Eğer siz bu şehirden çıkarsanız, bizde sizinle birlikte çıkacağız ve sizin içinizde olup hiçbir kimseye itaat etmeyeceğiz. Eğer sizinle savaşılırsa, mutlaka (sizin tarafınızda olup) size yardım edeceğiz” derler. Allah, onların yalan söylediklerine şahittir.