هُنَالِكَ ابْتُلِيَ الْمُؤْمِنُونَ وَزُلْزِلُوا زِلْزَالًا شَدِيدًا
Hunâlikebtuliyel mu’minûne ve zulzilû zilzâlen şedîdâ(şedîden).
hunâlike | : orada |
ebtulîe | : sınandı, imtihan edildi |
el mu’minûne | : mü’minler, îmân edenler |
ve zulzilû | : ve sarsıldılar |
zilzâlen | : sarsıntıyla |
şedîden | : şiddetli, kuvvetli |
Diyanet İşleri = İşte orada mü’minler denendiler ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.
Abdulbaki Gölpınarlı = İşte orada, inananlar, bir sınanmaya uğratılmıştı ve adamakıllı da sarsılmışlardı.
Abdullah Parlıyan = İşte orada inananlar, sınanmış ve adamakıllı sarsılmışlardı.
Adem Uğur = İşte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı.
Ahmed Hulusi = İşte orada iman edenler imtihan edilmiş ve şiddetli bir şekilde sarsılmışlardı.
Ahmet Tekin = İşte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve ciddi şekilde, maddî manevî sarsılmışlardı.
Ahmet Varol = İşte burada mü'minler imtihan edilmiş ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsılmışlardı.
Ali Bulaç = İşte orada, iman edenler, sınanmış ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı.
Ali Fikri Yavuz = İşte burada müminler imtihan olunmuş ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
Ali Ünal = İşte böyle, mü’minler (bu çetin şartlarla) denendiler ve sarsıldıkça sarsılıp, şiddetle silkelendiler.
Bayraktar Bayraklı = İşte orada, müminler imtihandan geçirilmişler ve şiddetle sarsılmışlardır.
Bekir Sadak = Iste orada, inananlar denenmis ve cok siddetli sarsintiya ugratilmislardi.
Celal Yıldırım = İşte orada mü'minler çetin bir deneme geçirmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğradıkça uğramışlardı.
Cemal Külünkoğlu = İşte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı.
Diyanet İşleri (eski) = İşte orada, inananlar denenmiş ve çok şiddetli sarsıntıya uğratılmışlardı.
Diyanet Vakfi = İşte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı.
Edip Yüksel = İnananlar orada denenmiş ve şiddetle sarsılmışlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte burada mü'minler imtihan olunmuş ve şiddetli bir surette sarsılmışlar da sarsılmışlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte burada mü'minler imtihan edilmiş ve şiddetli bir surette sarsılmışlar da sarsılmışlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte burada müminler imtihan edilmiş ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
Gültekin Onan = İşte orada, inançlılar sınanmış ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı.
Harun Yıldırım = İşte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı.
Hasan Basri Çantay = İşte orada mü'minler imtihaana uğratılmışdı. Şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
Hayrat Neşriyat = İşte orada mü’minler imtihân edilmiş ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
İbni Kesir = İşte orada mü'minler imtihan edilmiş ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsılmışlardı.
Kadri Çelik = İşte orada, iman edenler denemeden geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı.
Muhammed Esed = (İşte) orada ve o anda müminler sınandı ve şiddetli bir şok ile sarsıldılar.
Mustafa İslamoğlu = İşte o anda ve orada mü'minler sınanmışlar, şok bir sarsıntıyla sarsılmışlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen = İşte orada mü'minler imtihana tutulmuşlardı ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
Ömer Öngüt = İşte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı.
Şaban Piriş = İşte orada müminler denenmiş ve şiddetli bir sarsıntı geçirmişlerdi.
Sadık Türkmen = Işte orada müminler açığa çıkarıldılar ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.
Seyyid Kutub = İşte orada mü'minler denenmiş, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
Suat Yıldırım = İşte orada müminler çetin bir imtihana tâbi tutulmuş, şiddetle silkelenmiş ve kuvvetli bir şekilde sarsılmışlardı.
Süleyman Ateş = İşte orada mü'minler denenmiş, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
Tefhim-ul Kuran = İşte orada, iman edenler, denemeden geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı.
Ümit Şimşek = Mü'minler orada, şiddetli bir sarsıntıya tutulmuş halde sınanıyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk = İşte orada müminler belaya uğratılarak imtihan edilmişler ve şiddetli bir zelzeleyle sarsılmışlardı.
İskender Ali Mihr = Orada mü’minler imtihan edildiler. Şiddetli sarsıntı ile sarsıldılar.
İlyas Yorulmaz = (Allah’ın size yardımını geciktirmesi) Gerçek inananların şiddetli bir sarsıntı ile sarsılarak imtihan edilmesi içindir.