وَقَالَتْ لِأُخْتِهِ قُصِّيهِ فَبَصُرَتْ بِهِ عَن جُنُبٍ وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Ve kâlet li uhtihî kussîhi fe besurat bihî an cunubin ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).
ve kâlet | : ve dedi |
li uhti-hi | : onun kız kardeşine (ablasına) |
kussî-hi | : onu takip et |
fe | : o zaman, böylece |
besurat | : gözetledi |
bi-hi | : onu |
an cunubin | : uzaktan |
ve hum | : ve onlar |
lâ yeş’urûne | : farkında değiller |
Diyanet İşleri = Annesi, Mûsâ’nın kız kardeşine, “Onu takip et” dedi. O da Mûsâ’yı, onlar farkına varmadan uzaktan gözledi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve kız kardeşine, sen dedi gözetle onu; o da, öbürleri anlamadan uzaktan gözetledi.
Abdullah Parlıyan = Annesi Musa'nın ablasına: “O'nu izle” dedi ve ablası da, Firavun yandaşlarından kimseye farkettirmeden, O'nu uzaktan gözetledi.
Adem Uğur = Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Ahmed Hulusi = (Musa'nın anası, Musa'nın) kız kardeşine dedi ki: "Onu izle". . . (O da) onlar farkında olmaksızın, Onu uzaktan gözledi.
Ahmet Tekin = Annesi, Mûsâ’nın ablasına:'Onun peşini takip et' demişti. Ablası, onlar farkına varmadan, özlemini duyarak uzaktan kardeşini gözetliyordu.
Ahmet Varol = (Musa'nın) kızkardeşine: 'Onu izle' dedi. O da ötekiler farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Ali Bulaç = Ve onun kız kardeşine: "Onu izle," dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.
Ali Fikri Yavuz = (Mûsa nehire atıldıktan sonra) Mûsa’nın annesi, Mûsa’nın kızkardeşine dedi ki: “- Onun izini tâkip et.” O da uzaktan gözetledi, onlar farkında değillerdi.
Ali Ünal = Musa’nın kız kardeşine, “Kimsenin bir şey anlamasına meydan vermeden onu izle!” dedi. O da, hiç kimse farkına varmadan kardeşini uzaktan gözetledi.
Bayraktar Bayraklı = Annesi, Mûsâ'nın ablasına, “Onu izle!” dedi. O da, kimse farkına varmadan, Mûsâ'yı uzaktan gözetledi.
Bekir Sadak = Musa'nin ablasina: «Onu izle» dedi. O da, kimse farkina varmadan, Musa'yi uzaktan gozetledi.
Celal Yıldırım = O, Musa'nın kızkardeşine, «kardeşini izle!» dedi. O da uzaktan onu gözetti. Onlar (Fir'avn ailesi) bunu farketmemişlerdi.
Cemal Külünkoğlu = (Annesi, Musa'nın) ablasına (Meryem'e): “Onun izini takip et!” diye talimat verdi. O da kimse farkına varmadan uzaktan (kardeşi) Musa'yı gözetledi.
Diyanet İşleri (eski) = Musa'nın ablasına: 'Onu izle' dedi. O da, kimse farkına varmadan, Musa'yı uzaktan gözetledi.
Diyanet Vakfi = Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Edip Yüksel = Kızkardeşine, 'Onu izle,' dedi. O da kimse farketmeden uzaktan izledi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onun hemşiresine izini ta'kıyb et de demişti, o da uzaktan gözetti, onlar farkında değillerdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Musa'nın ablasına «Onun izini takip et.» demişti annesi. O da onlar farkına varmadan uzaktan gözetledi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Annesi Musa'nın ablasına, «Onun izini takip et» dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Gültekin Onan = Ve onun kız kardeşine: "Onu izle" dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.
Harun Yıldırım = Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Hasan Basri Çantay = (Musânın) kız kardeşine dedi ki: «Onun izini ta'kıyb et». O da, berikiler farkında olmayarak, onu uzakdan gözetledi.
Hayrat Neşriyat = Ve (annesi, Mûsâ’nın) kız kardeşine: 'Onun izini ta'kib et!' dedi. Bu yüzden (o da) onlar farkında olmadan, onu (kardeşini) uzaktan gözetledi.
İbni Kesir = Onun kızkardeşine dedi ki: Onu izle, o da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Kadri Çelik = Ve onun kız kardeşine, “Onu izle” dedi. Böylece o da kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.
Muhammed Esed = İşte bu haldeyken (Musa'nın) kız kardeşine: "Onu izle!" dedi. Ve (kız da), (Firavun ailesinden) kimseye fark ettirmeden o'nu uzaktan gözetledi.
Mustafa İslamoğlu = İşte o anne bu haldeyken, Musa'nın ablasına "Onu izle!" dedi. Bunun üzerine kız onu uzaktan izlemeye koyuldu. Hala onlar hiçbir şeyin farkında değildiler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve kızkardeşine dedi ki: «Onun izini takib et.» Artık o da onu uzaktan bakıp gördü. Onlar ise farkında değillerdi.
Ömer Öngüt = Annesi onun ablasına: “Onun izini takip et!” dedi. O da kardeşini uzaktan gözetledi. Onlar ise farkında değillerdi.
Şaban Piriş = Musa’nın kız kardeşine “Onu takip et” dedi. O da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Sadık Türkmen = Ve annesi Musa’nın kızkardeşine dedi ki: “Onu takip et.” O da onlar farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Seyyid Kutub = Annesi Musa'nın ablasına; «Onun izini takip et» dedi. O da kimse farkına varmadan, Musa'yı gözetledi.
Suat Yıldırım = İşte bu haldeyken Mûsa’nın annesi, onun kız kardeşine: "Sen, çaktırmadan onu izle!" dedi. O da, kendisini ele vermeksizin kardeşini uzaktan gözetledi.
Süleyman Ateş = (Mûsâ'nın) kızkardeşine "Onun izini takip et," dedi. O da onlar farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Tefhim-ul Kuran = Ve onun kız kardeşine: «Onu izle,» dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.
Ümit Şimşek = Annesi, Musa'nın ablasına 'Onu izle' dedi. O da Firavun'un adamlarına fark ettirmeksizin, uzaktan uzağa Musa'yı gözledi.
Yaşar Nuri Öztürk = Annesi, Mûsa'nın kızkardeşine, "onu izle" dedi. O da onu kenardan gözledi. Onlarsa işin farkında olmuyorlardı.
İskender Ali Mihr = Ve (Musa (A.S)’ın annesi) onun ablasına: "Onu takip et." dedi. Böylece onlar farkında değilken, onu uzaktan gözetledi.
İlyas Yorulmaz = Musa’nın annesi kızına ”Bebeği takip et ve onlara hissettirmeden yakınından gözetle” dedi.