أَلَمْ تَكُنْ آيَاتِي تُتْلَى عَلَيْكُمْ فَكُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ
E lem tekun âyâtî tutlâ aleykum fe kuntum bihâ tukezzibûn(tukezzibûne).
Diyanet İşleri = Allah, “Âyetlerim size okunuyordu da siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?” der.
Abdulbaki Gölpınarlı = Siz değil miydiniz size âyetlerim okunurken onları yalanlayanlar?
Abdullah Parlıyan = Ve Allah onlara: Siz değil miydiniz, size ayetlerim okunurken, o ayetleri yalanlayanlar.
Adem Uğur = Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?
Ahmed Hulusi = "İşaretlerim size bildirilmedi mi? Ve siz onları yalanlamadınız mı?"
Ahmet Tekin = Size, âyetlerim, Kur’ânım, ilkelerim okunmuyor muydu? Okunduğu halde, siz onları yalanlıyordunuz.
Ahmet Varol = Ayetlerim size okunuyordu da siz onları yalanlıyordunuz değil mi?
Ali Bulaç = Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?
Ali Fikri Yavuz = (Allah, o kâfirlere şöyle buyuracak): “-Size (dünyada) ayetlerim (Kur’an) okunurken, onları inkâr eden siz değilmi idiniz?”
Ali Ünal = “Âyetlerim size tebliğ edilirdi de, siz onları hep yalanlardınız değil mi?”
Bayraktar Bayraklı = “Size âyetlerim okunurdu da, onları yalanlardınız, değil mi?”
Bekir Sadak = Allah: «Ayetlerim size okunurken onlari yalanliyordunuz degil mi?» der.
Celal Yıldırım = (Allah onlara): Âyetlerim size okunurdu da onları yalan sayardınız, değil mi ? (buyurur).
Cemal Külünkoğlu = (Onlara şöyle denilir:) “Karşınızda ayetlerim okunurken onları yalanlayanlar siz değil miydiniz?”
Diyanet İşleri (eski) = Allah: 'Ayetlerim size okunurken onları yalanlıyordunuz değil mi?' der.
Diyanet Vakfi = Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?
Edip Yüksel = Ayetlerim size okunmuyor muydu ve siz de onları yalanlamıyor muydunuz?
Elmalılı Hamdi Yazır = Değil mi idi âyetlerim size okunuyordu siz onları tekzib ediyordunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ayetlerimiz size okunuyordu da siz onları yalanlıyordunuz değil mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Allah Teâlâ,) Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?... der.
Gültekin Onan = Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?
Harun Yıldırım = Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?
Hasan Basri Çantay = (Onlara şöyle denilecek:) Karşınızda âyetlerim okunurken onları tekzîb eden siz değil miydiniz?
Hayrat Neşriyat = (Allah onlara buyurur ki:) 'Âyetlerim size okunuyordu da (siz) onları yalanlıyordunuz değil mi?'
İbni Kesir = Ayetlerim size okunurken, onları yalanlayanlar siz değil miydiniz?
Kadri Çelik = Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?
Muhammed Esed = (Ve Allah onlara:) "Mesajlarım size ulaştırılmamış mıydı ve siz de onları yalanlayıp durmamış mıydınız?" (diyecek).
Mustafa İslamoğlu = (Allah diyecek ki): "Ayetlerim size okunmamış mıydı? Ama siz onları ısrarla yalanladınız!"
Ömer Nasuhi Bilmen = «Değil mi ki Benim âyetlerim size karşı tilâvet ediliyordu da siz onları tekzîp ediyordunuz.»
Ömer Öngüt = “Âyetlerim size okunurken, onları yalanlayan siz değil miydiniz?”
Şaban Piriş = -Ayetlerim size okunmamış mıydı? Siz de onları yalanlamamış mıydınız?
Sadık Türkmen = (ve Allah onlara): “Ayetlerim size okunuyordu da, siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?” (diyecek).
Seyyid Kutub = Ayetlerimiz size okunduğunda onları yalanlıyordunuz, öyle değil mi?
Suat Yıldırım = Allah Teâlâ onlara şöyle buyurur: "Âyetlerim size okunurdu da siz onları yalan sayardınız değil mi?"
Süleyman Ateş = "Âyetlerim size okunurdu da siz onları yalanlardınız değil mi?"
Tefhim-ul Kuran = Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?
Ümit Şimşek = Âyetlerim size okunurken siz onları yalanlıyordunuz, öyle değil mi?
Yaşar Nuri Öztürk = "Ayetlerim size okunmadı mı?" Ve siz onları yalanlamıyor muydunuz?"
İskender Ali Mihr = Âyetlerim size okunurken; onları tekzip edenler (yalanlayanlar), siz değil miydiniz?
İlyas Yorulmaz = Size ayetlerim okunmamış mıydı? Sonra siz ayetlerimi yalanlamıştınız.