فَأَرَادَ أَن يَسْتَفِزَّهُم مِّنَ الأَرْضِ فَأَغْرَقْنَاهُ وَمَن مَّعَهُ جَمِيعًا
Fe erâde en yestefizzehum minel ardı fe agraknâhu ve men meahu cemîâ(cemîan).
fe | : o zaman, böylece, bundan sonra |
erâde | : istedi, diledi |
en yestefizze-hum | : onları tedirgin etmek (yerinden oynatmak, çıkarmak) |
min el ardı | : yeryüzünden (yurttan) |
fe | : böylece, bunun üzerine |
agraknâ-hu | : biz onu boğduk |
ve men mea-hu | : ve beraberindekiler |
cemîan | : topluca, hepsi |
Diyanet İşleri = Bunun üzerine Firavun (işkence etmek ve öldürmek suretiyle) o yerden onların kökünü kazımak istedi. Biz de onu ve beraberindekileri hep birden suda boğduk.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onları Mısır'dan çıkarmayı kurunca onu da onunla berâber bulunanların hepsini de sulara boğduk.
Abdullah Parlıyan = Ve sonunda Firavun, onları Mısır'dan çıkarıp atmaya karar verdi, bunun üzerine biz de Firavun ve onunla beraber olan herkesi denizde boğduk.
Adem Uğur = Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.
Ahmed Hulusi = (Firavun) onları arzdan sürüp çıkarmayı irade etti. . . Biz de onu ve onunla beraber olan kimseleri toptan, suda boğduk!
Ahmet Tekin = Firavun onların kökünü yeryüzünden kazımak istedi. Bu yüzden, biz onu ve beraberindekilerin hepsini denizde boğduk.
Ahmet Varol = Derken (Firavun), onları [6] o yerden sürüp çıkarmak istedi. Biz de onu ve beraberindekileri toptan suda boğduk.
Ali Bulaç = Böylelikle, onları o yerden sürüp sarsıntıya uğratmayı istedi, biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.
Ali Fikri Yavuz = Nihayet Firavun, Mûsa ve kavmini Mısır arazısinden çıkarmak istedi. Biz de hem kendisini, hem beraberindekileri toptan denizde boğuverdik.
Ali Ünal = Sonunda Firavun, İsrail Oğulları’nı ülkeden söküp atmak ve yok etmek istedi; fakat Biz, onu ve beraberindeki bütün ordusunu suda boğduk.
Bayraktar Bayraklı = Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
Bekir Sadak = Firavun bunun uzerine onlari memleketten surmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk.
Celal Yıldırım = Bunun üzerine Fir'avn onları yerlerinden oynatıp çıkarmak istedi, derken onu da, beraberindekilerin hepsini de (denizde) boğduk.
Cemal Külünkoğlu = Bunun üzerine Firavun İsrailoğullarını yurtlarından sürmek istedi, biz de onu yanındakiler ile birlikte (yaptıkları yüzünden) denizde boğduk.
Diyanet İşleri (eski) = Firavun bunun üzerine onları memleketten sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
Diyanet Vakfi = Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.
Edip Yüksel = Onları ülkeden çıkarmak isteyince de onu ve beraberindekileri topluca suda boğduk
Elmalılı Hamdi Yazır = Derken onları Arzdan belinletmek istedi, biz de hem kendisini ve hem maıyyetindekileri hepsini birden garkediverdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (103-104) Derken Firavun onları o yerden belinletmek (sürüp çıkarmak) istedi, Biz de hem kendisini, hem de beraberindekilerin tümünü birden boğuverdik; arkasından da İsrailoğullarına dedik ki: «Haydi, yeryüzünde yerleşin; sonra ahiret va'di geldiği vakit hepinizi dürüp bükerek (bir araya) getireceğiz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Derken Firavun, Musa'yı ve İsrailoğullarını Mısır'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
Gültekin Onan = Böylelikle, onları o yerden sürüp sarsıntıya uğratmayı istedi, biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.
Harun Yıldırım = Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.
Hasan Basri Çantay = Derken onları o yerden sürüb çıkarmak istedi. Biz de hem kendisini, hem maiyyetindekileri, topdan suda boğuverdik.
Hayrat Neşriyat = Nihâyet (Fir'avun) onları o yerden (Mısırdan) çıkarmak istedi de onu ve berâberindekileri, hep birlikte suda boğduk.
İbni Kesir = Bunun üzerine onları memleketten sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekileri bütünüyle suda boğduk.
Kadri Çelik = Böylelikle, onları o yerden sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.
Muhammed Esed = Ve sonunda Firavun onları yeryüzünden söküp atmaya karar verdi; bunun üzerine Biz de onu ve onunla beraber olan herkesi (denizde) boğduk.
Mustafa İslamoğlu = Nihayet (Firavun), onların kökünü yeryüzünden kazımaya karar verdi. Bunun üzerine Biz de onu ve onunla birlikte olan herkesi boğup attık.
Ömer Nasuhi Bilmen = Bunun üzerine Fir'avun onları o yerden sürüp çıkarmak istedi. Artık Biz de onu ve kendisiyle beraber olanları toptan garkettik.
Ömer Öngüt = Böylece Firavun onları o yerden (Mısır'dan) çıkarmak istedi. Biz de onu ve maiyyetindekilerin hepsini suda boğduk.
Şaban Piriş = Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Biz de onu yanındakilerin hepsini suda boğduk.
Sadık Türkmen = (Firavun) o yerden onları çıkarmak istedi. Biz de onu ve yanındakilerle birlikte hepsini boğduk.
Seyyid Kutub = Firavun İsrailoğulları'nı yurtlarından sürmek istedi, biz onu yanındakiler ile birlikte denizde boğuverdik.
Suat Yıldırım = Firavun onları ülkeden söküp atmak istedi. Ama Biz onu ve beraberindeki bütün ordusunu suda boğduk.
Süleyman Ateş = Fir'avn onları o ülkeden sürüp çıkarmak istedi, biz de onu, yanındakilerle birlikte toptan boğduk.
Tefhim-ul Kuran = Böylelikle, onları o yerden sürüp sarsıntıya uğratmayı istedi, Biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.
Ümit Şimşek = Firavun onları ülkeden sürmek istedi; Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini birden boğduk.
Yaşar Nuri Öztürk = Firavun onları o topraktan sürüp çıkarmak istedi de biz onu ve yanındakilerin tümünü boğduk.
İskender Ali Mihr = Bundan sonra onları arzdan (bulundukları yerden) çıkarmak istedi. Bunun üzerine Biz, onu ve beraberindekilerin hepsini boğduk.
İlyas Yorulmaz = Bundan sonra Firavun, İsrail oğullarını kendi topraklarında yok etmeye karar verdi. Bizde, Firavunu ve onunla beraber olanların tümünü suda boğduk.