قَدْ سَأَلَهَا قَوْمٌ مِّن قَبْلِكُمْ ثُمَّ أَصْبَحُواْ بِهَا كَافِرِينَ
Kad seelehâ kavmun min kablikum summe asbahû bihâ kâfirîn(kâfirîne).
kad seele-hâ | : onu sormuştu |
kavmun | : bir kavim, topluluk |
min kabli-kum | : sizden önce |
summe asbahû | : sonra oldular |
bi- hâ | : onunla |
kâfirîne | : kâfirler |
Diyanet İşleri = Sizden önceki bir millet o tür şeyleri sordu da sonra o yüzden kâfir oldu.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sizden önce de bir kavim onları sordu da sonra kâfir oluverdi.
Abdullah Parlıyan = Sizden önceki insanlar da, böyle sorular sormuş ve sonuçta Allah'tan gelen gerçekleri, örtbas etmişlerdi.
Adem Uğur = Sizden önce de bir toplum onları sormuş, sonra da bunları inkâr eder olmuştu.
Ahmed Hulusi = Sizden önce de bir topluluk bunu sordu; (aldıkları cevapları hazmedememeleri yüzünden) hakikat bilgisini inkâr edenlerden oldular.
Ahmet Tekin = Sizden öncekikavimler böyle şeyleri sordular da, verilen cevapların, vahyedilen hükümlerin gereğini yerine getirmeyip terk ederek kâfir durumuna düştüler.
Ahmet Varol = Sizden önceki bir topluluk bunları sormuş sonra da onları inkar etmişlerdi.
Ali Bulaç = Sizden önce bir topluluk onu sormuştu da sonra kafirler olmuşlardı.
Ali Fikri Yavuz = Doğrusu, sizden önce bir kavim, öyle (lüzumsuz) şeyleri sordu da, sonra o yüzden kâfir oldular.
Ali Ünal = Sizden önce bir topluluk o kabil şeyleri sorup durur ve peygamberlerinden olmadık isteklerde bulunurlardı da, sonra o sordukları meseleler kendilerine açıklanınca veya isteklerine cevap verilince yine de inanmamış, söylenilenleri yapmamış ve kâfir olmuşlardı.
Bayraktar Bayraklı = Sizden önceki insanlar da böyle sorular sormuş ve sonuçta onları inkâr etmişlerdi.
Bekir Sadak = Sizden once bir millet onlari sormustu, sonra da onlari inkar etmislerdi.
Celal Yıldırım = Sizden önce bir millet de onları sormuştu, sonra da o yüzden kâfir olmuşlardı.
Cemal Külünkoğlu = (Ey inananlar!) Sizden önceki bir toplum da böyle sorular sormuş ve sonuçta hakikati inkâr etmişti.
Diyanet İşleri (eski) = Sizden önce bir millet onları sormuştu, sonra da onları inkar etmişlerdi.
Diyanet Vakfi = Sizden önce de bir toplum onları sormuş, sonra da bunları inkâr eder olmuştu.
Edip Yüksel = Sizden önce bir topluluk o tip soruları sordu da, o sorularından dolayı inkarcı oldular.
Elmalılı Hamdi Yazır = Filvakı' öyle mes'eleleri sizden evvel bir kavm sordu da sonra o yüzden kâfir oldular
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sizden önce bir topluluk o tip soruları sordu da, o sorularından dolayı inkarcı oldular.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sizden önce gelen bir kavim bunları sormuştu da sonra inkâr etmişti.
Gültekin Onan = Nitekim, böyle meseleleri sizden evvel bir topluluk sordu da sonra bu yüzden kafir oldular.
Harun Yıldırım = Muhakkak ki sizden önce bir toplum onları sordu da sonra o yüzden onları inkâr eden kimseler oldular.
Hasan Basri Çantay = Sizden evvel de bir kavm onları sordu da sonra o yüzden kâfirler oldular.
Hayrat Neşriyat = Doğrusu sizden önce bir kavim onları sormuştu (da), sonra (kendilerine verilen hükümleri kabûl etmeyip) o yüzden kâfir kimseler olmuşlardı.
İbni Kesir = Sizden evvel de bir kavm onları sordu da sonra o yüzden kâfirler oldular.
Kadri Çelik = Sizden önce gelen bir topluluk, onları sormuştu da sonra da onları inkâr ediciler olmuşlardı.
Muhammed Esed = Sizden önceki insanlar da böyle sorular sormuş ve sonuçta hakikati inkara varmışlardı.
Mustafa İslamoğlu = Sizden önceki insanlar da bu türden sorular sormuşlar, en sonunda hakkı inkara kadar varmışlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen = Filvaki öyle şeyleri sizden evvel bir kavim sordu da sonra o sebeple kâfir oldular.
Ömer Öngüt = Sizden önce bir kavim de onları sormuştu, sonra da bu sebeple kâfir olmuşlardı.
Şaban Piriş = Sizden önce gelen bir toplum onu sordu sonra da onu inkar ettiler.
Sadık Türkmen = Sizden önceki bir millet o tür şeyleri sordu da, sonra (inanmadılar) o yüzden kâfir oldular. Allah (cahiliyet devrindeki âdet üzere) kulağı yarılıp salıverilen ve putlara adak yapılan develerle, putlar için kesilen erkek koyunların ve sırtı yüke haram kılınan develerin hiçbirini, meşru kılmamıştır. Fakat küfredenler, Allah’a yalan uydururlar. Onların çoğunun akılları ermez.
Seyyid Kutub = Sizden önceki bir ümmet böyle konuları sordu, fakat sonra bunlar yüzünden kafir oldular.
Suat Yıldırım = Sizden önce bir topluluk o kabîl şeyleri sormuş, sonra da onlar sebebiyle kâfir olmuşlardı.
Süleyman Ateş = Sizden önce gelen bir toplum da onları sormuştu da sonra onları tanımaz olmuşlardı.
Tefhim-ul Kuran = Sizden önce bir topluluk onu sormuştu da sonra kâfirler olmuşlardı.
Ümit Şimşek = Sizden önce bir topluluk böyle şeyleri sormuş, sonra da sordukları şeyler yüzünden kâfir olmuştu.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizden önceki bir toplum da onları sormuştu; sonra tutup hepsini inkâr ettiler.
İskender Ali Mihr = Sizden önce de bir kavim onu sormuştu. Sonra onunla kâfir oldular.
İlyas Yorulmaz = Sizden önceki topluluklarda bu şekilde sorular sormuş, sonra da inkarcı olmuşlardı.