إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَى نَفْسِهِ وَمَنْ أَوْفَى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللَّهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا
İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), yedullâhi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsihî, ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen).
ellezîne | : onlar |
yubâyiûne-ke | : sana biat ederler, tâbî olurlar |
innemâ | : sadece, oysa, olunca |
yubâyiûne allâhe | : Allah’a biat ederler, tâbî olurlar |
yedu allâhi | : Allah’ın eli |
fevka | : üzerinde |
eydî-him | : onların elleri |
fe men | : bundan sonra kim |
nekese | : bozdu |
fe | : artık |
innemâ | : sadece, oysa, olunca |
yenkusu | : bozar |
alâ | : üzerine, ... e |
nefsi-hî | : kendi nefsi |
ve men | : ve kim |
evfâ | : vefa etti |
bi mâ | : şeylere |
âhede | : ahd etti |
aleyhullâhe | : Allah’a |
fe | : o taktirde, o zaman |
se yu’tî-hi | : ona verilecek |
ecren | : ecir, ücret, mükâfat |
azîmen | : en büyük |
Diyanet İşleri = Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki seninle bîatlaşanlar, ancak Allah'la bîatlaşmışlardır, Allah'ın eli, onların ellerinin üstündedir; artık kim dönerse zararı kendi nefsinedir ve kim Allah'la ahitleştiği şeyde durursa ona, yakında büyük bir ecir verilecektir.
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! Sana bağlılıklarını bildirenler, Allah'a olan bağlılıklarını göstermiş olurlar. Allah'ın eli, onların elleri üzerindedir yani aslında onlar sana el uzatıp söz verirken Allah'a söz vermiş oluyorlar. Allah onlarla daima beraberdir. Artık kim Allah'a verdiği sözü bozarsa, zararı kendinedir ve kim de Allah'a karşı verdiği söze uyarsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.
Adem Uğur = Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.
Ahmed Hulusi = Gerçektir ki (Rasûlüm) sana biat edenler (el tutuşup bağlılık sözü verenler) Allâh'a biat etmişlerdir ve Allâh'ın EL'i onların elleri üzerindedir (Biat edenlerin elleri üstünde Allâh'ın eli tedbir eder)! Kim sözünü bozarsa sadece kendi nefsi aleyhine bozmuş olur; kim Allâh ahdinde bağlılık gösterirse, ona da büyük ecir verir!
Ahmet Tekin = Sana biat edenler, sosyal ve siyasî sözleşme yapanlar, reylerini açıkça belirtenler, sözleşmelerini yenileyenler, kesinlikle Allah’a biat ediyorlar. Onların bizzat sosyal ve siyasî sözleşmeye katılmaları ve sözleşmelerini yenilemeleri sebebiyle, Allah’ın eli de biat sırasında onların ellerinin üstündedir, onlarla beraberdir, onları sayısız imkânlara ve nimetlere, karşı konulmaz güce kavuşturacak ve koruyacaktır. Kim Allah’a ve Rasûlüne verdiği ahdi, sözü bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah’a olan ahdine, sözüne, taahhüdüne bağlı kalırsa, Allah ona büyük mükâfatlar verecektir.
Ahmet Varol = Sana bey'at edenler gerçekte Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği sözün gereğini yerine getirirse ona (Allah) büyük bir ecir verecektir.
Ali Bulaç = Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir.
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm, Hudeybiye gününde Rıdvan biatı ile) gerçekten sana biat edenler, (ölünceye kadar emrine bağlılık ve teslimiyyet sözü verenler), ancak Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın kuvvet ve yardımı, o biat edenlerin vefa ve sadakatlerinin üstündedir. Onun için kim (biatından, verdiği sözden) cayarsa, ancak kendi aleyhine caymış olur. (Bunun cezası kendine aittir). Kim de Allah’a söz verdiği şeyi yerine getirirse, Allah da ona (yarın kıyamette) büyük bir mükâfat verecektir.
Ali Ünal = (Hudeybiye gününde Rıdvan biati ile) sana (samimiyetle) biat edenler (hayatları boyunca sana bağlı kalacaklarına dair söz verenler), ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın kuvvet ve yardımı, o biat edenlerin vefa ve sadakatlerinin üstündedir. Artık kim (verdiği sözden) cayarsa, ancak kendi aleyhine caymış olur. Kim de Allah'a söz verdiği şeyi yerine getirirse, Allah da ona büyük bir mükâfat verecektir.
Bayraktar Bayraklı = Sana bağlılıklarını bildirenler aslında Allah'a bağlılıklarını bildirmektedirler. Allah'ın kudreti, onların kudretleri üzerindedir. O halde, kim ahdini bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği sözü yerine getirirse, Allah ona büyük bir ödül verecektir.[565]
Bekir Sadak = suphesiz sana bas egerek ellerini verenler, Allah'a bas egip el vermis sayilirlar. Allah'in eli onlarin ellerinin ustundedir. Verdigi bu sozden donen, ancak kendi aleyhine donmus olur. Allah'a verdigi sozu yerine getirene, Allah buyuk ecir verecektir.*
Celal Yıldırım = (Ey Peygamber!) Şüphesiz ki sana bîat (bey'at) edenler, ancak Allah'a bîat ediyorlardır. Allah'ın eli (kudret ve rahmeti) onların ellerinin üstündedir. Artık kim verdiği sözü bozarsa, ancak kendi aleyhine bozar. Kim de Allah'a karşı verdiği sözü yerine getirirse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.
Cemal Külünkoğlu = (Hudeybiye gününde Rıdvan biati ile) sana (samimiyetle) biat edenler (hayatları boyunca sana bağlı kalacaklarına dair söz verenler), ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın kuvvet ve yardımı, o biat edenlerin vefa ve sadakatlerinin üstündedir. Artık kim (verdiği sözden) cayarsa, ancak kendi aleyhine caymış olur. Kim de Allah'a söz verdiği şeyi yerine getirirse, Allah da ona büyük bir mükâfat verecektir.
Diyanet İşleri (eski) = Şüphesiz sana baş eğerek ellerini verenler (biat edenler), Allah'a baş eğip el vermiş sayılırlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Verdiği bu sözden dönen, ancak kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük ecir verecektir.
Diyanet Vakfi = Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.
Edip Yüksel = Sana bağlılık sözü verenler, ALLAH'a bağlılık sözü vermişlerdir. ALLAH'ın eli onların elleri üzerindedir. Kim sözünü bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. ALLAH'a verdiği sözü yerine getirene ise büyük bir ödül vereceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Her halde sana biy'at edenler mahzâ Allaha biy'at ederler, Allahın eli onların elinin üstündedir, onun için her kim cayarsa sırf kendi aleyhine cayar, her kim de Allaha ahid verdiği şeyi iyfâ ederse o da ona yarın bir ecri azîm verecektir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her halde sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli (kudreti) onların elleri üstündedir. Onun için her kim cayarsa yalnızca kendi aleyhine caymış olur. Her kim de Allah'a verdiği sözü yerine getirirse O da ona yarın büyük bir mükafat verecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.
Gültekin Onan = Şüphesiz sana biat edenler ancak Tanrı'ya biat etmişlerdir. Tanrı'nın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Tanrı'ya verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir.
Harun Yıldırım = Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah’a biat etmişlerdir. Allah’ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah’a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir.
Hasan Basri Çantay = Gerçek, sana bîat edenler ancak Allaha bîat etmiş olurlar. Allahın eli onların elleri üstündedir. Şu halde kim (bu bağı) çözerse kendi aleyhine çözmüş olur. Kim de Allah ile sözleşdiği şey'e vefa (onun hükmünü îfâ) ederse O da ona büyük bir ecir verecekdir.
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki sana bîat edenler, ancak Allah’a bîat etmektedirler. Allah’ın (kudret)eli onların (sana bîat eden) ellerinin üzerindedir. Artık kim (bîatını) bozarsa, o takdirde ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah’a, hakkında söz verdiği şeyi yerine getirirse, bunun üzerine (Allah) ona yakında (pek) büyük bir mükâfât verecektir.
İbni Kesir = Muhakkak ki sana bi'at edenler; ancak Allah'a bi'at etmektedirler. Allah' ın eli onların elleri üstündedir. Onun için kim, ahdini çözerse; ancak kendi aleyhine çözmüş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse; ona da Allah büyük bir ecir verecektir.
Kadri Çelik = Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah'a karşı verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O (Allah) da ona büyük bir ecir verecektir.
Muhammed Esed = Sana bağlılıklarını bildirenler, Allah'a bağlılıklarını göstermiş olurlar. Allah'ın eli onların elleri üzerindedir. O halde, kim ahdini bozarsa yalnızca kendi aleyhine bozmuş olur ve kim Allah'a karşı taahhüdüne uyarsa (Allah) ona büyük bir ödül ihsan edecektir.
Mustafa İslamoğlu = Sana biat edenler gerçekte yalnız Allah'a biat etmişlerdir: Allah'ın (yardım) eli, onların (biat için kenetlenen) elleri üzerindedir: Bundan böyle kim ahdinden dönerse, iyi bilsin ki o sadece kendi aleyhine dönmüş olur; kim de Allah'a verdiği ahde sadık kalırsa, O ona muhteşem bir ödül ihsan edecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok, sana bîat edenler, muhakkak ki, Allah'a bîat ederler. Allah'ın yed'i onların ellerinin üstündedir. Artık kim (ahdini) bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur ve her kim de Allah ile üzerine muâhedede bulunduğu şeyi yerine getirirse ona da (Allah Teâlâ) büyük bir mükâfaat verecektir.
Ömer Öngüt = Resulüm! Sana biât edenler, ancak Allah'a biât etmiş olurlar. Allah'ın eli onların elleri üstündedir. O halde kim bu ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse, Allah ona büyük bir ecir verecektir.
Şaban Piriş = Sana bey’at edenler, ancak Allah’a bey’at etmişlerdir. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdinden dönerse kendi aleyhinedir. Kim de verdiği söze bağlı kalırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.
Sadık Türkmen = Sana (doğru işlerde yardımcı olmak için) biat edenler, esas olarak yalnız Allah’a biat etmişlerdir (söz vermişlerdir). Allah’ın yardımı onların üzerinedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir ödül verecektir.
Seyyid Kutub = Sana biat edenler, Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözü tutarsa Allah ona büyük bir mükafat verecektir.
Suat Yıldırım = Sana biat edenler, gerçekte Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli, hepsinin ellerinin üstündedir. Kim sözünden dönerse, kendi aleyhine olarak döneklik eder. Ama kim Allah’a verdiği sözünde durursa, Allah ona pek büyük mükâfat verir.
Süleyman Ateş = Sana bi'at edenler (İslâm uğrunda ölünceye kadar savaşmak üzere sana söz verenler), gerçekte Allah'a bi'at etmektedirler. Allâh'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözü tutarsa Allâh ona büyük bir mükâfât verecektir.
Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz, sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah'a karşı verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir.
Ümit Şimşek = Sana biat edenler Allah'a biat etmiştir. Allah'ın eli onların eli üzerindedir. Ahdini bozan, kendi aleyhine bozmuş olur. Allah'a verdiği sözü tutan kimseye ise Allah büyük bir ödül verecektir.
Yaşar Nuri Öztürk = O seninle el tutuşup sözleşenler var ya, onlar gerçekte Allah ile bey'atleşiyorlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Kim ahdi bozar, döneklik ederse kendi aleyhine döneklik etmiş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar, sana tâbî oldukları zaman Allah’a tâbî olurlar. Onların ellerinin üzerinde (Allah senin bütün vücudunda tecelli ettiği için ellerinde de tecelli etmiş olduğundan) Allah’ın eli vardır. Bundan sonra kim (ahdini) bozarsa, o taktirde sadece kendi nefsi aleyhine bozar (Allah’a verdiği yeminleri, ahdleri yerine getirmediği için derecesini nakısa düşürür). Ve kim de Allah’a olan ahdlerine vefa ederse (yeminini, misakini ve ahdini yerine getirirse), o zaman ona en büyük mükâfat (ecir) verilecektir (cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir).
İlyas Yorulmaz = Sana inanıp bağlı kalacaklarını (biat edenler) bildirenler, Allah’a bağlı kalacaklarını bildirmiş olmaktadırlar. Allah’ın gücü ve kontrolü, onların gücünün üzerindir. Kim yaptığı antlaşmasını bozarsa, ancak kendi nefsini için bozmuştur. Kimde Allah ile yapmış olduğu ahitleşmeyi yerine getirirse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.