خَلَقَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَى فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَابَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ
Halakas semâvâti bi gayri amedin teravnehâ ve elkâ fîl ardı ravâsiye en temîde bikum ve besse fîhâ min kulli dâbbet(dâbbetin), ve enzelnâ mines semâi mâen fe enbetnâ fîhâ min kulli zevcin kerîm(kerîmin).
halaka | : yarattı, halketti |
es semâvâti | : semalar, gökler |
bi gayri | : olmadan, olmaksızın |
amedin | : direkler |
terevne-hâ | : onu görüyorsunuz |
ve elkâ | : ve attı, yerleştirdi, oluşturdu |
fî el ardı | : arzda, yeryüzünde |
revâsiye | : sabit ve yüksek dağlar |
en temîde | : sarsar diye (sarsmasın diye) |
bi-kum | : sizin için |
ve besse | : ve yaydı |
fî-hâ | : orada |
min | : den, dan |
kulli | : her, hepsi |
dâbbetin | : yürüyen hayvan |
ve enzelnâ | : ve biz indirdik |
min es semâi | : semadan, göklerden |
mâen | : su |
fe | : böylece |
enbetnâ | : nebat (bitki) yetiştirdik |
fî-hâ | : orada |
min | : den, dan |
kulli | : her, hepsi |
zevcin | : eş, çift |
kerîmin | : kerim, güzel, çok, ikram edilen |
Diyanet İşleri = Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Gökleri direksiz yaratmıştır, onları görüp durursunuz ve yeryüzüne de sallanıp sizi sarsmaması için metin dağlar koymuştur ve oraya bütün mahlûkatı yaymıştır ve gökten yağmur yağdırmıştır da yerde her çeşit güzelim nebâtı, çifter çifter bitirmiştir.
Abdullah Parlıyan = O Allah ki, gökleri gözle görünür destekler olmadan yarattı, sizi sarsmasın diye yeryüzünü de metin dağlarla donattı ve yeryüzüne her çeşitten canlıyı da yaydı. Ve biz gökyüzünden sular indirip, bununla yeryüzünde her türlü güzelim bitkileri, çifter çifter bitirip yetiştirdik.
Adem Uğur = O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik.
Ahmed Hulusi = Semâları, dayanağı olmaksızın (Bi-gayrı amed) yarattı (direkt olarak Esmâ mânâları olarak vardır - varlığın ilim - şuur boyutu); sizin (benlik bilincinizin oluşması ve) sarsılmamanız için arza (bedende) sâbit dağlar (organlar) ilka etti ve orada (bedende) her DABBEDEN (hayvani özellikler) oluşturdu. . . Semâdan (şuurdan) bir su (ilim - kendi hakikatini kavrama bilinci) inzâl ettik de onda tümüyle kerîm eşini (ölüm ötesi yaşam kişiliğini - ruhunu) oluşturduk.
Ahmet Tekin = Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanununu işleterek yarattı. Sizi sarsmasın diye yeryüzüne ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdi. Ve orada her çeşit canlının üremesini sağlayıp yaygınlaştırdı. Biz gökten su indirdik, her faydalı bitkiden çift çift yetiştirdik.
Ahmet Varol = O, gökleri gördüğünüz üzere bir direk olmadan [1] yarattı, sizi sarsar diye yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi ve orada her canlıdan yaydı. Gökten de su indirip onunla her güzel çiftten bitirdik.
Ali Bulaç = O, gökleri dayanak olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.
Ali Fikri Yavuz = Allah, gökleri, gördüğünüz şekilde direksiz yarattı. Arza da, sizi sarsmaması için, (kazıklar halinde) büyük dağlar yerleştirdi. O arzda her bir canlıdan üretti. Hem biz, gökten bir yağmur indirdik de (onun sebebiyle), yeryüzünde her sınıftan güzel nebatlar bitirdik.
Ali Ünal = O, gökleri gözle görebileceğiniz direkler, destekler olmadan yarattı, hareketiyle sizi sarsmasın diye yere sağlam dağlar yerleştirdi ve orada her türden canlı üretip yaydı. Gök tarafından da bir su indirip, yerde (renk, koku, tat ve meyve bakımından) türlü türlü o güzelim bitkilerden çift çift bitirdik.
Bayraktar Bayraklı = Allah, gökleri, görebileceğiniz direkler olmadan yarattı. Sizi sarsmasın diye yeryüzüne sabit dağlar koydu ve orada her çeşit canlının çoğalmasını sağladı. Biz, gökyüzünden su indirip orada her türlü faydalı bitkiler yetiştirmişizdir.
Bekir Sadak = Allah gokleri gordugunuz gibi direksiz yaratmis, sizi sallar diye yeryuzune sabit daglar koymus; orada her turlu canliyi yaymistir. Gokten su indirip orada her hos ciftten yetistirmisizdir.
Celal Yıldırım = Gökleri —gördüğünüz şekilde— direksiz yarattı. Yeryüzüne de sizi sarsar diye sabit ulu dağlar yerleştirdi ve orada her türden hayvanlar serpiştirip yaydı. Ve biz, gökten su indirdik de yeryüzünde her çeşit bitkiden yetiştirdik.
Cemal Külünkoğlu = O, gökleri görünür destekler olmadan yarattı. Sizi sarsmasın diye yeryüzünü sabit dağlar ile donattı ve orada her çeşit canlı varlığın çoğalmasını sağladı. Biz gökyüzünden sular indirdik ve bununla yeryüzünde her faydalı bitkiden yetiştirdik.
Diyanet İşleri (eski) = Allah gökleri gördüğünüz gibi direksiz yaratmış, sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar koymuş; orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip orada her hoş çiftten yetiştirmişizdir.
Diyanet Vakfi = O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik.
Edip Yüksel = Gökleri, gördüğün bir direk olmadan yaratmıştır. Ve sarsılmamanız için yeryüzüne denge sağlayıcılar atıp yerleştirdi ve orada her çeşit yaratığı yaydı. Gökten bir su yağdırdık ve orada her güzel çifti bitirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Gökleri direksiz yarattı onları görüyorsunuz Arza da sizi çalkalar diye ağır baskılar bıraktı ve onda her bir hayvandan üretti, hem Gökten bir su indirdik de her hoş çeşitten yetiştirdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gökleri direksiz yarattı, onları görüyorsunuz. Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır baskılar bıraktı ve orada herbir hayvandan üretti. Hem gökten bir su indirdik de orada her hoş çeşitten yetiştirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O, gökleri direksiz yarattı, onları görüyorsunuz. Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır baskılar (sabit ve büyük dağlar) bıraktı ve orada herbir hayvandan üretti. Hem biz gökten bir su indirdik de orada her güzel çiftten (veya her hoş çeşitten) bitkiler yetiştirdik.
Gültekin Onan = O, gökleri dayanak olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.
Harun Yıldırım = O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik.
Hasan Basri Çantay = O, (şu) görüb durduğunuz gökleri direksiz yaratdı. Yere, sizi sarsar diye, ağır baskılar koydu. Orada (yerde) her bir canlıdan (nice çeşidler) yaydı. Biz gökden de su indirdik de (yerde) her sınıf (dan) güzel nebatlar yetişdirdik.
Hayrat Neşriyat = Kendisini görmekte olduğunuz o gökleri, bir direk olmaksızın (O) yarattı; sizi sarsar diye de yeryüzünde sâbit dağlar koydu ve orada hareket eden her çeşit canlıyı yaydı. Hem gökten bir su indirdik de, orada her cins güzel bitkiden yetiştirdik.
İbni Kesir = Gökleri, gördüğünüz gibi direksiz olarak yaratmış, sizi sarsar diye yere ağır baskılar koymuş, orada her türlü canlıyı yaymıştır. Biz, gökten su indirip orada her sınıf bitkiler yetiştirmişizdir.
Kadri Çelik = O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik de orada her yüce (cömert ve bereketli) çiftten yetiştirdik.
Muhammed Esed = O, gökleri görünür destekler olmadan yarattı; sizi sarsmasın diye yeryüzünü sabit dağlar ile donattı ve orada her çeşit canlı varlığın çoğalmasını sağladı. Biz gökyüzünden sular indirir ve bununla yeryüzünde her türlü faydalı (canlı)nın yetişip büyümesini sağlarız.
Mustafa İslamoğlu = O gökleri, gördüğünüz bir direk olmaksızın yarattı ve O sizi sarsmasın diye yeryüzüne kalkmaz kımıldamaz dağlar yerleştirdi ve orada her çeşit canlı varlığın üremesini sağladı. İşte Biz, gökten yağmuru (böyle) indiririz, akabinde orada her tür ve cinsten yararlı varlığı (böyle) yetiştiririz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Gökleri direksiz olarak yaratmıştır ki, onları görürsünüz ve yerde de sizi sarsmasın diye yüksek dağlar bırakmıştır ve orada her yürüyen hayvanlardan dağıtmıştır. Ve Biz gökten su indirdik, artık orada her fâideli nev'iden nebatlar bitirdik.
Ömer Öngüt = O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı. Yere de sizi sarsmasın diye sağlam ve yüksek dağlar koydu ve orada her çeşit canlıları yaydı. Gökten su indirdik ve orada her güzel çiftten bitirdik.
Şaban Piriş = Gördüğünüz gibi, gökleri direksiz yaratmış, yeryüzünde de, sizi sarsar diye köklü dağlar koymuştur. Orada her çeşit canlıyı yaydı. Gökten su indirip, onunla orada her çift güzel bitkiler yetiştirdik.
Sadık Türkmen = O; gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı. Sizi sarsmasın diye, yeryüzüne ağırlıklar yerleştirdi. Ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten su indirdik de orada her güzel çiftten bitirdik.
Seyyid Kutub = Gökleri gördüğünüz gibi direksiz olarak yaratmış, sizi sarsar diye yere ağır baskılar koymuş, orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip orada her sınıf güzel nebatlar yetiştirmişizdir.
Suat Yıldırım = O gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yarattı. Yere de, sizi sarsmaması için, ağır baskılar, yani ulu dağlar koydu ve orada her türlü canlıyı üretip yaydı. Gökten de bir su indirdik, orada her güzel çifti yetiştirdik.
Süleyman Ateş = (Allâh), gökleri görebildiğiniz bir direk olmadan yarattı, sizi sarsar diye yere de sağlam ve yüksek dağlar attı ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her güzel çifti bitirdik.
Tefhim-ul Kuran = O, gökleri dayanak olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.
Ümit Şimşek = O, gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yarattı; sizi sarsmasın diye yere sağlam dağlar dikti; onda her türlü canlıyı yaydı. Biz gökten de bir su indirdik ve orada her güzel çiftten bitkiler bitirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Gökleri direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik.
İskender Ali Mihr = Gökleri, gördüğünüz gibi direksiz olarak yarattı ve sizi sarsar (sarsmasın) diye sabit ve yüksek dağlar oluşturdu. Orada her çeşit yürüyen hayvandan üretip yaydı. Ve gökten su indirdik, böylece orada her kerim (ikram edilmiş) bitkiden çift yetiştirdik.
İlyas Yorulmaz = Allah’ın gökleri direksiz olarak yaratmış olduğunu görürsünüz. Yeryüzüne, size referans olsun diye dağları dikmiş ve yeryüzüne her türlü canlıdan yaymış, gökten su indirerek, yeryüzünde her türlü çiftten, nefis bitkiler çıkarmıştır.