قَالَ رَبِّ اجْعَل لِّي آيَةً قَالَ آيَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلَاثَ لَيَالٍ سَوِيًّا
Kâle rabbic’al lî âyeh(âyeten), kâle âyetuke ellâ tukellimen nâse selâse leyâlin seviyyâ(seviyyen).
kâle | : dedi |
rabbic’al (rabbi ic’al) | : Rabbim beni kıl, bana ver |
lî âyeten | : bir âyet, bir delil, bir işaret |
kâle | : dedi |
âyetu-ke | : senin âyetin, senin delilin, senin işaretin |
ellâ tukellime | : konuşmaman, konuşamaman |
en nâse | : insanlar |
selâse | : üç |
leyâlin (leyl) | : geceler (gece) |
seviyyen | : seviyeli, düzgün, normal, sağlıklı |
Diyanet İşleri = Zekeriyya, “Rabbim, öyleyse bana (çocuğumun olacağına) bir işaret ver”, dedi. Allah da, “Senin işaretin, sapasağlam olduğun hâlde insanlarla (üç gün) üç gece konuşamamandır” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbim dedi, bana bir delil göster. Sıhhatin yerindeyken dedi, tam üç gece insanlarla konuşamayacaksın, işte bu, sana delildir.
Abdullah Parlıyan = Zekeriyya: “Rabbim, öyleyse bana bir işaret ver!” diye yalvardı. Allah buyurdu: “Senin işaretin, sapasağlam olduğun halde, üç gün, üç gece insanlarla konuşamaman olacak…”
Adem Uğur = O: Rabbim! dedi, (çocuğum olacağına dair) bana bir işaret ver. Allah: Sana işaret, sapasağlam olduğun halde üç gün insanlarla konuşamamandır, buyurdu.
Ahmed Hulusi = (Zekeriyya) dedi ki: "Rabbim! Bana bir alâmet ver. . . " Dedi ki: "Senin işaretin, sorunun olmadığı hâlde, insanlarla üç gece süresince konuşmamandır. "
Ahmet Tekin = Zekeriyyâ:'Rabbim, çocuğum olacağına dair bana alâmet ver.' dedi. Allah:'Senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde, aralıksız üç gece insanlarla konuşamamandır.' buyurdu.
Ahmet Varol = (Zekeriya): 'Rabbim! Bana bir işaret göster' dedi. Dedi ki: 'Senin işaretin sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşamamandır.'
Ali Bulaç = Dedi ki: "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." Dedi ki: "Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır."
Ali Fikri Yavuz = Zekeriyya şöyle dedi: (Ailemin hamlini anlamak hususunda) Rabbim bana bir alâmet ver. Allah buyurdu ki, senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde üç gün insanlarla konuşamaz hale gelmendir.
Ali Ünal = Zekeriya, “Rabbim, bana açık bir emare, bir alâmet lütfet!” dedi. Allah buyurdu: “Sana emare, (dilin zikir ve tesbihe dönerken) insanlarla tam üç gün konuşamamandır.”
Bayraktar Bayraklı = Zekeriyyâ, “Ey Rabbim, bana bir işaret ver!” dedi. Allah: “İşaretin sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşamamandır” buyurdu.
Bekir Sadak = Zekeriya «Rabbim! Oyleyse bana bir alamet ver» dedi. Allah: «Senin alametin, saglam ve sihhatli oldugun halde uc gun uc gece insanlarla konusamamandir» buyurdu.
Celal Yıldırım = Zekeriyyâ: «Rabbim ! O halde bana bir alâmet lütfet,» dedi. Allah ona: «Sağlığın tam yerindeyken insanlarla üç geçe konuşmaman (senin için alâmet)dır,» buyurdu.
Cemal Külünkoğlu = (Zekeriya:) “Ya Rabbi, bunun için bana bir belirti göster” dedi. (Allah:) “Bunun belirtisi, sapasağlam olduğun halde (üç gün) üç gece insanlarla konuşamamandır (dilinin tutulmasıdır)” buyurdu.
Diyanet İşleri (eski) = Zekeriya 'Rabbim! Öyleyse bana bir alamet ver' dedi. Allah: 'Senin alametin, sağlam ve sıhhatli olduğun halde üç gün üç gece insanlarla konuşamamandır' buyurdu.
Diyanet Vakfi = O: Rabbim! dedi, (çocuğum olacağına dair) bana bir işaret ver. Allah: Sana işaret, sapasağlam olduğun halde (üç gün) üç gece insanlarla konuşamamandır, buyurdu.
Edip Yüksel = 'Rabbim, bana bir işaret ver,' dedi. 'Senin işaretin, birbirini izleyen üç gece boyunca halkla konuşmamandır.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Dedi: yarab! Bana bir alâmet yap, buyurdu ki: alâmetin, sapsağlam olduğun halde üç gece nasa söz söyleyememendir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Zekeriyya: «Ey Rabbim, bana bir alamet ver!» dedi. Allah: «Alametin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlara söz söyleyememendir.» buyurdu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Zekeriyya şöyle dedi: «Rabbim! Bana alâmet ver.» Allah: «Senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde, üç gün, üç gece insanlarla konuşamaz hale gelmendir.» buyurdu.
Gültekin Onan = Dedi ki: "Rabbim, bana bir ayet ver." Dedi ki: "Senin ayetin, sapasağlam iken üç tam gece insanlarla konuşmamandır."
Harun Yıldırım = Dedi ki: “Rabbim, bana bir alâmet ver.” Buyurdu ki: “Senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşamamandır.”
Hasan Basri Çantay = Dedi: «Rabbim, bana (bu hususda) bir nişan ver». Buyurdu: «Senin nişanın sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşamamandır».
Hayrat Neşriyat = (Zekeriyyâ:) 'Rabbim! (Onu ihsân edeceğin vakit için) bana bir alâmet kıl!' dedi.(Allah:) 'Senin alâmetin, sapasağlamken (üç gün) üç gece insanlarla konuşamamandır' buyurdu.
İbni Kesir = Öyleyse Rabbım bana bir nişan ver, dedi. Senin nişanın; birbiri ardı sıra üç gece insanlarla konuşmamandır, buyurdu.
Kadri Çelik = Dedi ki: “Rabbim, bana bir belge (ayet) ver.” Dedi ki: “Senin belgen, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır.”
Muhammed Esed = (Zekeriya:) "Rabbim, öyleyse, bana bir işaret tayin et!" diye niyaz etti. (Melek:) "Senin işaretin, tam (üç gün) üç gece insanlarla konuşmaman olacak" dedi.
Mustafa İslamoğlu = (Zekeriyya=: "Rabbim!" dedi, "Bana bir işaret tayin et!" (Melek) "Senin işaretin tastamam üç gün insanlarla konuşamamandır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «Yarabbi! Benim için bir alâmet kıl.» Buyurdu ki: «Senin alâmetin, sen sapasağlam olduğun halde nâs ile üç gece konuşmaya muktedir olamamandır.»
Ömer Öngüt = Zekeriyâ: “Ey Rabbim! Öyleyse bana bir işaret ver!” dedi. Allah: “Senin işaretin, sapasağlam olduğun halde birbiri ardısıra üç gece insanlarla konuşmamandır. ” buyurdu.
Şaban Piriş = -Rabbim, bana bir işaret ver! dedi. -Senin işaretin, ardı ardınca üç gece insanlarla konuşmamandır, buyurdu.
Sadık Türkmen = Dedi ki: “Rabbim! Bana bir delil ver.” (Allah) dedi ki: “Senin delilin, üç gece insanlarla konuşamamandır; sapasağlam olduğun halde!”
Seyyid Kutub = Zekeriyya, «Ya Rabbi, bunun için bana bir belirti göster» dedi. Allah, ona «Bunun belirtisi, hiçbir organik rahatsızlığının sonucu olmaksızın üç gün, üç gece hiç kimse ile konuşamamandır, bu süre içinde dilinin dönmemesidir» dedi.
Suat Yıldırım = "Bana bir alâmet göster ya Rabbî!", dedi. Allah buyurdu: "Senin alâmetin, sağlığın yerinde olmasına rağmen üç gün insanlarla konuşamamandır"
Süleyman Ateş = "Rabbim, dedi, (öyle ise) bana bir işâret ver". "Senin işâretin, sapasağlam olduğun halde tam üç gece (ve gündüz) insanlarla konuşamamandır." dedi.
Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Rabbim, bana bir belge (ayet) ver.» Dedi ki: «Senin belgen, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır.»
Ümit Şimşek = Zekeriya 'Bana bir alâmet ver, Rabbim' dedi. Allah 'Alâmetin, sapasağlam olduğun halde üç gece boyunca insanlarla konuşmamandır' buyurdu.
Yaşar Nuri Öztürk = Dedi: "Rabbim, bana bir işaret ver." Cevap verdi: "İşaretin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşmamandır."
İskender Ali Mihr = (Zekeriya A.S): “Rabbim, bana bir delil (işaret) kıl (ver).” dedi. (Allahû Tealâ şöyle) dedi: “Senin delilin (işaretin), insanlarla üç gece normal (sağlıklı) olduğun halde konuşamamandır.”
İlyas Yorulmaz = Zekeriya “Rabbim! Öyle ise bana bir işaret (alamet) ver” dedi. Rabbi de ona “Senin işaretin, insanlarla tamı tamına üç gece konuşamamandır” dedi.