Kur’an-ı Kerim Meali

Yûsuf / 2- İnnâ enzelnâhu kur’ânen arabiyyen leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Diyanet Vakfi = Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.

Ra’d / 37- Ve kezâlike enzelnâhu hukmen arabiyyâ(arabiyyen), ve le initteba’te ehvâehum ba’de mâ câeke minel ilmi mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ vâk(vâkın).

Diyanet Vakfi = Ve böylece biz onu Arapça bir hüküm (hikmetli bir söz) olarak indirdik. Eğer sana gelen bu ilimden sonra, onların arzularına uyarsan, (işte o zaman) Allah tarafından senin ne bir dostun ne de koruyucun vardır.

Zümer / 28- Kur’ânen arabiyyen gayra zî ivecin leallehum yettekûn(yettekûne).

Diyanet Vakfi = Korunsunlar diye, pürüzsüz Arapça bir Kur'an indirdik.

Fussilet / 3- Kitâbun fussilet âyâtuhu kur’ânen arabiyyen li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Diyanet Vakfi = (Bu,) bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açıklanmış bir kitaptır.

Şûrâ / 7- Ve kezâlike evhaynâ ileyke kur’ânen arabiyyen li tunzire ummel kurâ ve men havlehâ ve tunzire yevmel cem’i lâ reybe fîh(fîhi), ferîkun fîl cenneti ve ferîkun fîs saîr(saîri).

Diyanet Vakfi = Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir.

Zuhruf / 3- İnnâ cealnâhu kur’ânen arabiyyen leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Diyanet Vakfi = (2-3) Apaçık Kitab'a andolsun ki biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık.

Ahkâf / 12- Ve min kablihî kitâbu mûsâ imâmen ve rahmeh(rahmeten) ve hâzâ kitabun musaddikun lisânen arabiyyen li yunzirellezîne zalemû ve buşrâ lil muhsinîn(muhsinîne).

Diyanet Vakfi = Ondan önce de bir rahmet ve rehber olarak Musa'nın kitabı vardır. Bu (Kur'an) da, zulmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara müjde olmak üzere Arap lisanıyla indirilmiş, doğrulayıcı bir kitaptır.