Önceki Ayet Sonraki Ayet  
80. Sûre Abese/9

 وَهُوَ يَخْشَى

  Ve huve yahşâ.

Kelime Karşılaştırma
ve huve : ve o
yahşâ : huşû duyuyor
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve korkan kişi.

 Abdullah Parlıyan = ve Allah'tan korkan kimseyi ise,

 Adem Uğur = Ve (Allah'tan) korkarak gelenle,

 Ahmed Hulusi = O haşyet duyuyor!

 Ahmet Tekin = Saygı duyarak, korkarak gelen kimseyle ilgilenmiyorsun.

 Ahmet Varol = Ki o, (Allah'tan) korkmaktadır,

 Ali Bulaç = Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır;

 Ali Fikri Yavuz = Allah’dan korkmuş iken,

 Ali Ünal = Ve Allah’a kalbden saygı içinde,

 Bayraktar Bayraklı = (1-10) Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]

 Bekir Sadak = (8-10) Sen, Allah'tan korkup sana kosarak gelen kimseye aldirmiyorsun.

 Celal Yıldırım = (8-9-10) (Allah'tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun.

 Cemal Külünkoğlu = (8-10) Ama sana koşarak gelen kimse var ya, işte o, Allah'a karşı gelmekten sakınarak sana gelmişken, sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun (onunla ilgilenmiyorsun).

 Diyanet İşleri (eski) = (8-10) Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun.

 Diyanet Vakfi = (8-10) Fakat koşarak ve (Allah'tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun.

 Edip Yüksel = Saygı gösterdiği halde,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Haşyet duyarak gelmişken

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = içinde saygı duyarak gelmişken,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'tan korkarak gelmişken,

 Gültekin Onan = Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır;

 Harun Yıldırım = Titreyerek korkan kimseye gelince;

 Hasan Basri Çantay = o, (Allahdan) korkar bir (adam) olduğu halde,

 Hayrat Neşriyat = (8-10) Fakat koşarak ve (Allah’dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) oyalanıyorsun.

 İbni Kesir = Ki o, korkar durumdadır.

 Kadri Çelik = (Allah'tan) Haşyet duyarak gelmişken.

 Muhammed Esed = ve (Allah) korkusu ile (yaklaşanı)

 Mustafa İslamoğlu = -ki o Allah'a saygıda kusur etmez-

 Ömer Nasuhi Bilmen = (8-9) Fakat o kimse ki, sana koşarak geldi. Ve o ise korkar.

 Ömer Öngüt = Ki o, korkar durumdadır.

 Şaban Piriş = Ve korkarak..

 Sadık Türkmen = Korkarak gelmişken,

 Seyyid Kutub = Allah'tan sakınarak gelmişken.

 Suat Yıldırım = (8-10) Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun.

 Süleyman Ateş = Saygılı olarak gelmişken,

 Tefhim-ul Kuran = Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır;

 Ümit Şimşek = Üstelik çekinerek gelmişken,

 Yaşar Nuri Öztürk = Odur içine ürperti düşen.

 İskender Ali Mihr = Ve o huşû duyuyor.

 İlyas Yorulmaz = Allah dan korkarak gelene.