Önceki Ayet Sonraki Ayet  
19. Sûre Meryem/78

 أَاطَّلَعَ الْغَيْبَ أَمِ اتَّخَذَ عِندَ الرَّحْمَنِ عَهْدًا

  Ettalaal gaybe emittehaze inder rahmâni ahdâ(ahden).

Kelime Karşılaştırma
ettalaa (e ıttalaa) : muttali mi oldu, görüp bildi mi
el gaybe : gayba, bilinmeyene
emittehaze (em ittehaze) : veya, yoksa ..... mı edindi (yaptı)
inde er rahmâni : Rahmân’ın katında
ahden : ahd
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Gaybı mı görüp bilmiş, yoksa Rahmân’dan bir söz mü almış?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Gizli olan bir şeyi mi anlamış, yoksa rahmandan bir söz mü almış?

 Abdullah Parlıyan = O gizlediğimiz ve kimsenin bilmediklerini mi biliyor? Yoksa rahmeti sınırsız olan Rahman'la bir sözleşme mi yaptı?

 Adem Uğur = O, gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?

 Ahmed Hulusi = Gayba ait bilgisi mi oldu yoksa Rahman'ın indînde bir söz mü edindi?

 Ahmet Tekin = O, bilgi alanı ötesine, gayba mı vâkıf oldu, yoksa Rahmet sahibi Rahman olan Allah katından bir söz, bir taahhüt mü aldı?

 Ahmet Varol = Gaybden haberdar mı oldu yoksa Rahman'ın katından bir ahid mi aldı?

 Ali Bulaç = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahman (olan Allah)ın katında(n) bir ahid mi aldı?

 Ali Fikri Yavuz = O, gayba muttali mi olmuş, yoksa Rahman’ın huzurunda bir söz mü almış?

 Ali Ünal = Yoksa o, gaybı öğrenmenin yolunu buldu veya Rahmân’la yapılmış bir sözleşmesi mi var da (böyle diyor)?

 Bayraktar Bayraklı = O kişi gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?

 Bekir Sadak = O gorulmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katindan bir soz mu almistir?

 Celal Yıldırım = Gaybı mı biliyor, yoksa Rahmân'ın katından bir söz mü almıştır?

 Cemal Külünkoğlu = Yoksa o beşeri algı ve tasavvurların ulaşamayacağı bir görüş alanına mı girdi? Yahut sınırsız rahmet sahibi (olan Allah) ile bir sözleşme mi yaptı?

 Diyanet İşleri (eski) = O görülmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katından bir söz mü almıştır?

 Diyanet Vakfi = O, gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?

 Edip Yüksel = Geleceğin bilgisine mi sahip oldu? Yoksa Rahman'dan bir söz mü aldı?

 Elmalılı Hamdi Yazır = Gaybe muttali' mi olmuş? Yoksa rahmanın huzurunda bir ahid mi almış?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O, gayba vakıf mı olmuş yoksa esirgemesi çok olan Allah'ın katında bir söz mü almış?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O (kâfir), gaybı mı bildi? Yoksa Rahmân (olan Allah) katından bir söz mü aldı?

 Gültekin Onan = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahmanın katında(n) bir ahid mi aldı?

 Harun Yıldırım = O, gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?

 Hasan Basri Çantay = O, gayba mı vaakıf, yoksa çok esirgeyici (Allah) nezdinde bir ahid mi edinmiş?

 Hayrat Neşriyat = (O,) gayba mı muttali' oldu (onu bildi), yoksa Rahmân’ın katından bir söz mü aldı?

 İbni Kesir = O, görülmeyeni mi biliyor yoksa Rahman katından bir söz mü almış?

 Kadri Çelik = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahman'ın katından bir ahit mi aldı?

 Muhammed Esed = Yoksa o beşeri algı ve tasavvurların ulaşamayacağı bir görüş alanına mı erişti; yahut sınırsız rahmet Sahibi'yle bir sözleşme mi yaptı?

 Mustafa İslamoğlu = o, kendisine gaybın sırlarının açıldığını mı düşünüyor; yoksa O rahmet kaynağının katında (muteber olan) bir sözleşme mi yaptı?

 Ömer Nasuhi Bilmen = Gayba vakıf mı olmuş, yoksa Rahmân'ın nezdinde bir ahd mi edinmiş?

 Ömer Öngüt = O gaybı mı biliyor, yoksa Rahman'ın katından bir söz mü almıştır?

 Şaban Piriş = O gaybı mı biliyor, yoksa Rahman’dan bir söz mü almış?

 Sadık Türkmen = O gayba mı tanık oldu veya Rahmân’ın katından bir söz mü aldı?

 Seyyid Kutub = Gaybın bilgisi mi önüne açıldı, yoksa rahmeti bol olan Allah'dan kesin söz mü aldı?

 Suat Yıldırım = Ne o, bu adam gaybı öğrenmenin yolunu mu buldu, yoksa Rahman’dan kesin bir söz mü aldı?

 Süleyman Ateş = Gaybe mi çık(ıp bak)tı, yoksa Rahmân'ın huzûrunda bir söz mü aldı (Allâh ile bir andlaşma mı yaptı)?

 Tefhim-ul Kuran = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahman (olan Allah) ın katında(n) bir ahid mi aldı?

 Ümit Şimşek = O gayba mı ulaştı, yoksa Rahmân'dan bir söz mü aldı?

 Yaşar Nuri Öztürk = Bu adam gaybı mı öğrendi, yoksa Rahman katında bir söz mü aldı?

 İskender Ali Mihr = O, gayba muttali mi oldu (o, gaybı görüp bildi mi, vakıf mı oldu)? Yoksa Rahmân’ın indinde (huzurunda) bir ahd mi aldı?

 İlyas Yorulmaz = Yoksa o bilinmeyenleri (gaybı) öğrenmenin yollarını mı öğrendi, veya Rahman dan bir söz mü aldı?