Önceki Ayet Sonraki Ayet  
40. Sûre Mü’min/68

 هُوَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ فَإِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ

  Huvellezî yuhyî ve yumît(yumîtu), fe izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Kelime Karşılaştırma
huve : o
ellezî : ki o
yuhyî : hayat verir, yaşatır
ve yumîtu : ve öldürür
fe : o taktirde, o zaman
izâ kadâ : hükmettiği zaman
emren : bir iş
fe innemâ : o zaman sadece
yekûlu : söyler, der
lehu : ona
kun : ol
fe yekûnu : o zaman, hemen olur
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde, ona sadece “ol” der, o da oluverir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Öyle bir mâbuttur ki diriltir ve öldürür; derken bir işin olmasını hükmetti mi ancak, ol der o işe, oluverir.

 Abdullah Parlıyan = Hayat veren de O'dur, ölüm de O'nun elindedir. Derken birşeyin olmasını istedimi, ona sadece “ol” der ve o şey de hemen oluverir.

 Adem Uğur = O, hem dirilten hem de öldürendir. O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız "Ol!" der, o da oluverir.

 Ahmed Hulusi = "HÛ" odur ki; diriltir ve öldürür! Hüküm verdiğinde yalnızca "Ol" der (olmasını irade eder); o, olur!

 Ahmet Tekin = O hayat veren, yaşatan, eceller gelince de ölümü gerçekleştirendir. Bir planı icra ederken ona sadece:'Ol' der. O da oluverir.

 Ahmet Varol = Dirilten ve öldüren O'dur. Bir şeye hükmettiği zaman ona 'ol' der, o da oluverir.

 Ali Bulaç = Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir.

 Ali Fikri Yavuz = O, O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir.

 Ali Ünal = O’dur hayatı da, ölümü de veren. Öyle ki, bir işin meydana gelmesine hükmettiğinde, sadece ona “Ol!” der, o da hemen oluverir (olma sürecine giriverir).

 Bayraktar Bayraklı = Yaşatan ve öldüren O'dur. Bir işin olmasını istediği zaman, ona sadece, “ol” der ve o hemen oluşmaya başlar.

 Bekir Sadak = Dirilten, olduren O'dur. Bir seye karar verirse «Ol» der, o da oluverir. *

 Celal Yıldırım = O ki, yaşatır ve öldürür. O bir işin yerine gelmesini dilediğinde, ona sadece «ol!» der, o da oluverir .

 Cemal Külünkoğlu = O, yaşatandır ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde, ona sadece “Ol” der, o da oluverir.

 Diyanet İşleri (eski) = Dirilten, öldüren O'dur. Bir şeye karar verirse 'Ol' der, o da oluverir.

 Diyanet Vakfi = O, hem dirilten hem de öldürendir. O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız «Ol!» der, o da oluverir.

 Edip Yüksel = Dirilten ve öldüren O'dur. Herhangi bir işi diledi mi, ona 'Ol' der, o da oluverir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O odur ki hem diriltir, hem öldürür, hasılı o bir emri istediği vakıt ona sâde «ol!» der oluverir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O'dur hem dirilten, hem öldüren. Özetle, O bir işe karar verdiği zaman ona sadece: «Ol!» der, oluverir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O, hem yaşatır, hem öldürür. O, bir şey yapmak isteyince ona sadece «ol!» der, o şey de hemen oluverir.

 Gültekin Onan = Dirilten ve öldüren O'dur. Bir buyruğun olmasına hükmetti mi, ona yalnızca "ol" der, o da hemen oluverir.

 Harun Yıldırım = O, hem dirilten hem de öldürendir. O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız "Ol!" der, o da oluverir.

 Hasan Basri Çantay = O, hem dirilten, hem öldürendir. (Öyle ki) O, her hangi bir iştin olmasını) dilediği zaman yalınız «Ol» der, o da oluverir..

 Hayrat Neşriyat = O, hayatı veren ve öldürendir. Öyle ki bir işe hükmettiği zaman, artık ona sâdece: 'Ol!' der; (o da) hemen oluverir!

 İbni Kesir = Dirilten de öldüren de O'dur. Bir şeye hükmetti mi sadece ona, ol, der, o da oluverir.

 Kadri Çelik = Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi ona yalnızca: “Ol” der, o da hemen oluverir.

 Muhammed Esed = Hayat veren ve ölüm dağıtan O'dur; bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece "Ol!" der ve o (şey hemen) oluverir.

 Mustafa İslamoğlu = Hayatı ve ölümü yaratan O'dur: ve O bir işin olmasına hükmettiğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluşum sürecine giriverir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = O, o (Hâlık-i Hakîm)dir ki, diriltir ve öldürür. Velhasıl O bir şeyi irâde edince ona ancak «Ol!» der, o da hemen oluverir.

 Ömer Öngüt = Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasını diledi mi, ona sadece "Ol!" der, o da oluverir.

 Şaban Piriş = Hayat veren ve öldüren O’dur. Bir işe hüküm verince, ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.

 Sadık Türkmen = O’dur ki, hayat verir ve öldürür. Bir işe/oluşa hükmettiği zaman, ona sadece: “Ol” der ve o da derhal oluşmaya başlar.

 Seyyid Kutub = Yaşatan ve öldüren O'dur. Bir işin olmasını istedi mi, ona sadece «ol» der o da olur.

 Suat Yıldırım = Hayatı veren ve hayatı alıp öldüren O’dur. Bir işin olmasına hükmedince, sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir.

 Süleyman Ateş = Yaşatan ve öldüren O'dur. Bir işin olmasını istedi mi, ona sadece "ol!" der, o da olur.

 Tefhim-ul Kuran = Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: «Ol» der, o da hemen oluverir.

 Ümit Şimşek = Dirilten de, öldüren de Odur. O bir işin olmasına hükmettiğinde sadece 'Ol' der; o da oluverir.

 Yaşar Nuri Öztürk = O, O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir.

 İskender Ali Mihr = Hayat veren de öldüren de O’dur. O, bir işe hükmettiği (karar verdiği) zaman ona sadece "Ol!" der. Ve o, hemen olur.

 İlyas Yorulmaz = Hayat veren de O, öldüren de O. Bir işe hükmettiğinde yalnızca ona ol der, oda oluverir.