Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/67

 وَجَاء أَهْلُ الْمَدِينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ

  Ve câe ehlul medîneti yestebşirûn(yestebşirûne).

Kelime Karşılaştırma
ve câe : ve geldi
ehlu el medîneti : şehir halkı
yestebşirûne : birbirini müjdeliyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şehir halkı sevinerek geldiler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şehir halkı, birbirlerini müjdeleyerek misâfirlerin yanına geldi.

 Abdullah Parlıyan = Bu arada şehir halkı, birbirlerini müjdeleyerek Lût'un yanındaki misafirlere geldiler.

 Adem Uğur = Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiIer.

 Ahmed Hulusi = Şehir halkı sevinerek geldi.

 Ahmet Tekin = Şehir halkı, güzel yüzlü melekleri görünce, akıllarındakini yapabileceklerini düşünüp sevinerek geldiler.

 Ahmet Varol = Şehir halkı sevinç içinde geldiler.

 Ali Bulaç = Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.

 Ali Fikri Yavuz = (Sedum) şehri halkı, (güzelliklerini haber aldıkları elçilerin ırzına tecavüz hırsı ile) sevinerek yanlarına geldi.

 Ali Ünal = (Birer delikanlı şeklinde gelen elçilerden haberdar olan) şehir halkı, birbirlerine müjde vererek (Lût’un evine) dayandılar.

 Bayraktar Bayraklı = Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak geldiler.

 Bekir Sadak = sehir halki, sevinerek geldiler.

 Celal Yıldırım = Şehir halkı birbirine müjde vererek keyif içinde geldiler.

 Cemal Külünkoğlu = Bu arada, (Sodom) şehrinin (sapık) halkı (misafirlere zarar vermek için) sevinerek (Lut'un evine) geldiler.

 Diyanet İşleri (eski) = Şehir halkı, sevinerek geldiler.

 Diyanet Vakfi = Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiler.

 Edip Yüksel = Kent halkı neşe içinde geldiler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Şehir ahalisi de haber alıb keyf içinde gelmişlerdi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şehir halkı da haber alıp keyifle gelmişlerdi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şehir halkı, insan şeklindeki güzel yüzlü melekleri görünce, onlara iğrenç işlerini yapabileceklerini düşünüp sevinerek geldiler.

 Gültekin Onan = Şehir ehli birbirlerine müjdeler vererek geldi.

 Harun Yıldırım = Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, geldiIer.

 Hasan Basri Çantay = Şehir halkı sevine sevine (müsâfirlerin yanına) geldi.

 Hayrat Neşriyat = Şehir halkı ise (misâfirlerin yanına çirkin bir niyetle) sevinerek geldi.

 İbni Kesir = Şehir halkı sevinerek geldiler.

 Kadri Çelik = Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.

 Muhammed Esed = Bu arada, şehir halkı sevinerek (Lut'a) geldiler.

 Mustafa İslamoğlu = Derken, şehir halkı sevinç çığlıkları atarak gelip (kapıya dayandı).

 Ömer Nasuhi Bilmen = (67-69) Ve şehir ahalisi birbirini müjdeliyerek geldiler. (Hazret-i Lût) Dedi ki: «Şüphe yok, onlar benim misafirlerimdir. Artık beni rüsvay etmeyin. Ve Allah'tan korkun ve beni utandırmayın.»

 Ömer Öngüt = Şehir halkı birbirine müjde vererek keyif içinde geldiler.

 Şaban Piriş = (67-69) Ve şehir ahalisi birbirini müjdeliyerek geldiler. (Hazret-i Lût) Dedi ki: «Şüphe yok, onlar benim misafirlerimdir. Artık beni rüsvay etmeyin. Ve Allah'tan korkun ve beni utandırmayın.»

 Sadık Türkmen = Şehir halki sevinerek geldiler.

 Seyyid Kutub = Şehir halkı sevinç içinde Lût'un evine geldi.

 Suat Yıldırım = Şehir halki sevinerek geldiler.

 Süleyman Ateş = Şehir halkı sevinç içinde Lût'un evine geldi.

 Tefhim-ul Kuran = Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.

 Ümit Şimşek = (Lût kavminin oturduğu Sodom) Kent(inin) halkı, (Lût'un genç konuklarını duyup) sevinerek geldiler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.

 İskender Ali Mihr = Ve şehir halkı, birbirini müjdeleyerek geldi.

 İlyas Yorulmaz = Şehir halkı sevinç içinde (Lut’a) geldiler.