Önceki Ayet Sonraki Ayet  
53. Sûre Necm/60

 وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ

  Ve tedhakûne ve lâ tebkûn(tebkûne).

Kelime Karşılaştırma
ve tedhakûne : ve siz gülüyorsunuz
ve lâ tebkûne : ve siz ağlamıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (59-61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

 Abdullah Parlıyan = Ağlıyacağınız yere gülüyorsunuz.

 Adem Uğur = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!

 Ahmed Hulusi = (Zulüm ve isyanınızdan, günahlarınızdan dolayı ağlamanız gerekirken), hep gülüyor, hiç ağlamıyorsunuz.

 Ahmet Tekin = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.

 Ahmet Varol = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.

 Ali Bulaç = (Alayla) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

 Ali Fikri Yavuz = Bir de gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? (Alay edib eğleniyorsunuz da felâketinize ağlamıyorsunuz.)

 Ali Ünal = (Zulüm ve isyanınızdan, günahlarınızdan dolayı ağlamanız gerekirken), hep gülüyor, hiç ağlamıyorsunuz.

 Bayraktar Bayraklı = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.

 Bekir Sadak = Guluyorsunuz...Aglamiyorsunuz.

 Celal Yıldırım = Gülüyorsunuz ve (fakat) ağlamıyorsunuz.

 Cemal Külünkoğlu = (59-61) Şimdi siz bu söze (Kur'an'a) mı şaşırıyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Gaflet içinde eğlenip duruyorsunuz!

 Diyanet İşleri (eski) = Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

 Diyanet Vakfi = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!

 Edip Yüksel = (59-60) Şimdi (siz) bu sözden mi (Kur’ân’dan mı) şaşıyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!

 Elmalılı Hamdi Yazır = ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Alaylı) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

 Gültekin Onan = Ve dahi ağlanacak halinize gülüyorsunuz?

 Harun Yıldırım = (59-60) Şimdi siz bu kelâmdan mı teaccüb ediyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

 Hasan Basri Çantay = Gülüyorsunuz. . . Ağlamıyorsunuz!

 Hayrat Neşriyat = (59-60) Şimdi (siz) bu sözden mi (Kur’ân’dan mı) şaşıyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!

 İbni Kesir = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.

 Kadri Çelik = Onu dinlerken ağlayacağınıza gülüyorsunuz, öyle mi?.

 Muhammed Esed = Ağlayacağınıza gülüyorsunuz;

 Mustafa İslamoğlu = Ve dahi ağlanacak halinize gülüyorsunuz?

 Ömer Nasuhi Bilmen = (59-60) Şimdi siz bu kelâmdan mı teaccüb ediyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

 Ömer Öngüt = Gülüyorsunuz. . . Ağlamıyorsunuz!

 Şaban Piriş = Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz.

 Sadık Türkmen = Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.

 Seyyid Kutub = Onu dinlerken ağlayacağınıza gülüyorsunuz, öyle mi?.

 Suat Yıldırım = (59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, oyalanıyorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah’a secde ve ibadet edin!

 Süleyman Ateş = Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?

 Tefhim-ul Kuran = (Alaylı) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

 Ümit Şimşek = Ağlamıyor, gülüyorsunuz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz.

 İskender Ali Mihr = Ve siz gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.

 İlyas Yorulmaz = Ağlamanız gerekirken gülüyorsunuz.