Önceki Ayet Sonraki Ayet  
88. Sûre Gâşiye/6

 لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ

  Leyse lehum taâmun illâ min darîın.

Kelime Karşılaştırma
leyse : yoktur, değildir
lehum : onların
taâmun : yiyecek
illâ : den başka
min darîın : acı, pis kokulu dikenli ağaçtan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlara orada yemek olarak ancak zehirli diken var,

 Abdullah Parlıyan = Hiçbir yiyecekleri yok, kuru dikenlerden başka.

 Adem Uğur = Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur,

 Ahmed Hulusi = Onlar için Dari' (zehirli - yırtıcı bir diken?)den başka yiyecek yoktur.

 Ahmet Tekin = Acı kuru dikenden başka onlara yiyecek de yok.

 Ahmet Varol = Onlar için kuru bir dikenden başka yiyecek yoktur. [1]

 Ali Bulaç = Onlar için (zehirli olan) dari' dikeninden başka bir yiyecek yoktur.

 Ali Fikri Yavuz = Onlara, (hayvanların bile sakınıp yiyemediği) bir nebattan başka yiyecek yok.

 Ali Ünal = Yalnızca zehirli ve dikenli bir bitkiden ibarettir yiyecekleri.

 Bayraktar Bayraklı = (2-7) O gün birtakım yüzler öne eğilecek; çok çabalayıp yorgun düşecek; kızgın ateşe girecek; son derece sıcak bir kaynaktan içirilecek. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur; o ise, ne besler, ne de açlığı giderir.

 Bekir Sadak = (6-7) Semirtmeyen, acligi gidermeyen kotu kokulu bir dikenden baska yiyecekleri yoktur.

 Celal Yıldırım = Onlar için derî' dikeninden başka yiyecek yoktur.

 Cemal Külünkoğlu = (6-7) Onlara, beslemeyen ve açlık gidermeyen kötü kokulu ve dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.

 Diyanet İşleri (eski) = (6-7) Semirtmeyen, açlığı gidermeyen kötü kokulu (kuru) bir dikenden başka yiyecekleri yoktur.

 Diyanet Vakfi = (2-7) O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir.

 Edip Yüksel = Değersiz bir yiyeceğin dışında bir şeyleri yoktur;

 Elmalılı Hamdi Yazır = Yiyecekleri yok ancak bir darî'

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dari' adındaki bitkiden başka yiyecekleri yoktur.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar için kuru bir dikenden başka yiyecek de yoktur.

 Gültekin Onan = Onlar için (zehirli olan) darı dikeninden başka bir yiyecek yoktur.

 Harun Yıldırım = Onlar için dikenli bir bitkiden başka bir yiyecek yoktur.

 Hasan Basri Çantay = Onlar için «Dari» dikeninden başka bir yiyecek yokdur,

 Hayrat Neşriyat = Onlar için kuru bir dikenden başka bir yiyecek yoktur!

 İbni Kesir = Kötü kokulu, kuru bir dikenden başka yiyecekleri yoktur.

 Kadri Çelik = Onlar için kokulu, kuru bir dikenden başka yiyecek yoktur.

 Muhammed Esed = Hiçbir yiyecekleri yok kuru dikenlerin acılığından başka,

 Mustafa İslamoğlu = onlara hiçbir yiyecek yoktur, ancak onursuzların yiyeceği vardır;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (5-7) Pek hararetli kaynaktan suvarılacaktır. Onlar için dikenli bir ağaçtan başka bir yiyecek yoktur. Ne semîzletir, ne de açlıktan kurtarır.

 Ömer Öngüt = Zehirli ve dikenli bir bitkiden başka yiyecekleri yoktur.

 Şaban Piriş = Onlara kuru dikenden başka yiyecek yoktur.

 Sadık Türkmen = Onlara kötü kokulu bir dikenden başka yiyecek yoktur.

 Seyyid Kutub = Onlar için kuru dikenden başka yiyecek de yoktur.

 Suat Yıldırım = Yiyecekleri sadece bir dikenden ibarettir.

 Süleyman Ateş = Onlar için kuru dikenden başka yiyecek de yoktur.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar için (öldürücü ve zehirli olan) dari' dikeninden başka bir yiyecek yoktur.

 Ümit Şimşek = Dikenden başka yiyecekleri yoktur.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yırtıcı bir dikenden başka yemek yoktur onlar için.

 İskender Ali Mihr = Onların yiyeceği dari’den (acı, pis kokulu dikenli ağaçtan) başka bir şey değildir.

 İlyas Yorulmaz = Onlar için orada acı otlardan başka yiyecekte yok.