Önceki Ayet Sonraki Ayet  
80. Sûre Abese/6

 فَأَنتَ لَهُ تَصَدَّى

  Fe ente lehu tesaddâ.

Kelime Karşılaştırma
fe : oysa, halbuki
ente : sen
lehu : ona
tesaddâ : yüzünü dönüyorsun, yöneliyorsun
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sen, ona yöneliyorsun.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Artık sen onun üstüne düştükçe düşüyorsun.

 Abdullah Parlıyan = sen bütün ilgiyi onlara gösterip onların üstüne düştükçe düşüyorsun.

 Adem Uğur = Sen ona yöneliyorsun,

 Ahmed Hulusi = Sen ona ilgi gösteriyorsun!

 Ahmet Tekin = Evet, sen onların üstüne düşüyorsun.

 Ahmet Varol = Sen ona yakın ilgi gösteriyorsun.

 Ali Bulaç = İşte sen, onda 'yankı uyandırmaya' çalışıyorsun.

 Ali Fikri Yavuz = Sen, ona dönüb sözüne kulak veriyorsun.

 Ali Ünal = Onunla çok ciddi ilgileniyorsun (sanki İslâm’a girmesini arzu ediyormuşsun gibi).

 Bayraktar Bayraklı = (1-10) Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]

 Bekir Sadak = (5-6) Ama sen, kendisini ogutten mustagni goren kimseyi karsina alip ilgileniyorsun.

 Celal Yıldırım = (5-6) Ama öğüt almaya ihtiyaç duymayanı ise, sen ona yönelip ilgi duyuyorsun.

 Cemal Külünkoğlu = (5-7) Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene gelince; sen, ona dönüp sözüne kulak veriyorsun. Oysa onun arınmaktan geri kalmasının sorumlusu sen değilsin.

 Diyanet İşleri (eski) = (5-6) Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun.

 Diyanet Vakfi = (5-7) Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, sen ona yöneliyorsun. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin.

 Edip Yüksel = Sen ona yöneliyorsun.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sen onun sadâsına özeniyorsun

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = sen onun sesine özeniyorsun.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sen ona yöneliyorsun.

 Gültekin Onan = İşte sen, onda 'yankı uyandırmaya' çalışıyorsun.

 Harun Yıldırım = Sen onunla ilgilendin.

 Hasan Basri Çantay = İşte sen onu karşına alıyor (ona yöneliyor) sun.

 Hayrat Neşriyat = (5-6) (Servetinin gurûruyla) kendisini (îmâna) muhtaç görmeyen kimseye gelince, işte sen (îmâna gelir de İslâma kuvvet verir mi diye) ona yöneliyorsun!

 İbni Kesir = İşte sen, onu karşına alıyorsun.

 Kadri Çelik = Sen ona yönelip ilgilenirsin.

 Muhammed Esed = sen bütün ilgiyi ona gösterdin,

 Mustafa İslamoğlu = Sen bütün ilgini ona yönelttin;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (5-6) Amma istiğnada bulunan kimseye gelince. İmdi sen ona teveccüh ediyorsun.

 Ömer Öngüt = İşte sen ona yöneliyorsun.

 Şaban Piriş = Sen, yöneliyorsun ona..

 Sadık Türkmen = Sen onun tasasını çekiyorsun/onun için endişeye kapılıyorsun.

 Seyyid Kutub = Sen onunla ilgileniyorsun!

 Suat Yıldırım = (5-6) Ama irşada ihtiyaç duymayana ise, ona dönüp itibar ediyorsun.

 Süleyman Ateş = Sen ona yöneliyorsun.

 Tefhim-ul Kuran = İşte sen, onda 'yankı uyandırmaya' çalışıyorsun.

 Ümit Şimşek = Sen ona yöneliyorsun.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ki sen ona yöneliyorsun;

 İskender Ali Mihr = Oysa sen, ona yöneliyorsun.

 İlyas Yorulmaz = Ancak sen yalnızca ona yöneliyorsun.