Önceki Ayet Sonraki Ayet  
36. Sûre Yâsîn/54

 فَالْيَوْمَ لَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَلَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

  Fel yevme lâ tuzlemu nefsun şey’en ve lâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Kelime Karşılaştırma
fe : artık, işte
el yevme : bugün, o gün
lâ tuzlemu : zulmedilmez
nefsun : nefs, kimse, kişi
şey’en : şey
ve lâ tuczevne : ve karşılık görmezsiniz, cezalandırılmazsınız
illâ : den başka
: şey
kuntum : siz oldunuz
ta’melûne : yapıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Gerçekten de bugün, hiç kimseye, hiçbir sûretle zulmedilmez ve size de, ancak yaptığınız şeylerin karşılığı verilir.

 Abdullah Parlıyan = Ve onlara şöyle denilir: “Bu gün hiç kimseye en ufak bir haksızlık yapılmayacak ve yeryüzünde yaptıklarınızın dışında, hiçbir şeyden sorumlu tutulmayacaksınız.”

 Adem Uğur = O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.

 Ahmed Hulusi = O süreçte hiçbir nefse en ufak bir şey zulmedilmez. . . Yaptıklarınızdan başkası ile cezalandırılmazsınız (yaptıklarınızın sonuçlarını yaşarsınız)!

 Ahmet Tekin = Artık bu gün hiç kimseye zerre kadar zulmedilmez, haksızlık edilmez. Ancak orada yaptıklarınızın karşılığını görürsünüz.

 Ahmet Varol = Bugün hiç kimseye bir şeyle haksızlık edilmez ve siz yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmazsınız.

 Ali Bulaç = İşte bugün hiç kimseye (hiç)bir şeyle zulmedilmez ve siz de yaptıklarınızdan başkasıyla karşılık görmezsiniz.

 Ali Fikri Yavuz = Artık bugün hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmez. Sadece yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

 Ali Ünal = O gün kimseye en küçük bir haksızlıkta bulunulmaz ve (dünyada iken) ne yapmışlarsa, onun karşılığını görürler.

 Bayraktar Bayraklı = İşte o gün hiçbir kimseye herhangi bir haksızlık yapılmayacaktır. Siz ancak yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.

 Bekir Sadak = Artik bugun kimseye hicbir haksizlikta bulunulmaz. Islediklerinizden baskasiyla karsilik gormezsiniz.

 Celal Yıldırım = Bugün hiç kimseye zulmedilmez ve ancak yapageldiğiniz şeylerin karşılığını görürsünüz.

 Cemal Külünkoğlu = Artık bugün hiç kimseye zerrece zulmedilmez. Ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

 Diyanet İşleri (eski) = Artık bugün kimseye hiçbir haksızlıkta bulunulmaz. İşlediklerinizden başkasıyla karşılık görmezsiniz.

 Diyanet Vakfi = O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.

 Edip Yüksel = Bu gün hiç kimseye en ufak bir haksızlık edilmez ve yaptığınızın karşılığından başkasını da görmezsiniz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = İşte bugün hiç kimseye (hiç)bir şeyle zulmedilmez ve siz de yaptıklarınızdan başkasıyla karşılık görmezsiniz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Artık bugün hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmez. Sadece yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün kimseye en küçük bir haksızlıkta bulunulmaz ve (dünyada iken) ne yapmışlarsa, onun karşılığını görürler.

 Gültekin Onan = İşte bugün hiç kimseye (hiç)bir şeyle zulmedilmez ve siz de yaptıklarınızdan başkasıyla karşılık görmezsiniz.

 Harun Yıldırım = Artik bugun kimseye hicbir haksizlikta bulunulmaz. Islediklerinizden baskasiyla karsilik gormezsiniz.

 Hasan Basri Çantay = İşte bugün kimseye hiçbir şeyle haksızlık edilmez. Siz de yapar olduğunuzdan başkasiyle mukaabele görmezsiniz.

 Hayrat Neşriyat = Artık o gün hiç kimse (en küçük) bir haksızlığa uğratılmaz ve ancak yapmakta olduğunuzun karşılığını görürsünüz.

 İbni Kesir = Artık bugün, kimseye hiç bir haksızlıkta bulunulmaz. Ve siz, yapar olduklarınızdan başkasıyla cezalandırılmazsınız.

 Kadri Çelik = İşte bugün, hiç kimseye (hiç) bir şeyle zulmedilmez ve siz de yapmakta olduklarınızdan başkasıyla karşılık görmezsiniz.

 Muhammed Esed = "Bugün hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmayacak ve (yeryüzünde) yaptıklarınız dışında hiçbir şeyden sorumlu tutulmayacaksınız!"

 Mustafa İslamoğlu = Artık bugün hiçbir kimseye zerre kadar haksızlık yapılmayacak ve sadece yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık bugün hiçbir şahıs bir şey ile zulme uğratılmaz ve sizler de, yapmış olduğunuz şeylerden başkasıyla cezalandırılmazsınız.

 Ömer Öngüt = O gün hiç kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz ve ancak yaptığınızın karşılığını görürsünüz.

 Şaban Piriş = Ve o gün, hiç kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmeyecek ve ne yapmışsanız ancak onun karşılığını göreceksiniz.

 Sadık Türkmen = Artık bugün hiç kimseye hiçbir şekilde zulmedilmez. Siz ancak yapmış olduğunuz şeylerin karşılığını bulursunuz.

 Seyyid Kutub = O gün, hiç kimseye bir haksızlık yapılmaz ve siz ancak yaptığınızın cezasını çekersiniz.

 Suat Yıldırım = Artık bugün, kimseye zulmedilmez, hakkınızdan başka size bir karşılık verilmez.

 Süleyman Ateş = O gün, hiç kimseye bir haksızlık yapılmaz ve siz ancak yaptığınızın cezâsını çekersiniz.

 Tefhim-ul Kuran = İşte bugün, hiç kimseye (hiç)bir şeyle zulmedilmez ve siz de yapmakta olduklarınızdan başkasıyla karşılık görmezsiniz.

 Ümit Şimşek = O gün kimseye bir haksızlık yapılmaz; ancak yaptıklarınızın karşılığını görürsünüz.

 Yaşar Nuri Öztürk = O gün hiçbir canlıya, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Sizler, sadece yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak cezalandırılırsınız.

 İskender Ali Mihr = İşte o gün (hiç)bir kimseye, (hiç)bir şeyle zulmedilmez. Ve amellerinizden başka bir şey ile cezalandırılmazsınız.

 İlyas Yorulmaz = Bu gün hiçbir nefse haksızlık yapılmaz. Yalnızca yaptıklarının karşılığı o nefse ödenir.